13 Haziran 2012 11:50

‘Bireysel emeklilik mi? Zaten geçinemiyoruz’

BİREYSEL emeklilik sistemini teşvik tartışmaları sürer ve konuyla ilgili tasarı Meclis Genel Kurulunda görüşülürken Türkiye’deki mevcut emeklilik sistemini, emekli olmayı hayal eden emekçilere sorduk. Tabi, emekçilerin emeklilik deyince aklına gelen ilk şey 65 yaş sınırı oldu.Yılmaz Kaya, 38 yaşında son çalıştığ

Paylaş

Ezgi Görgü / Abdullah Çakmak

BİREYSEL emeklilik sistemini teşvik tartışmaları sürer ve konuyla ilgili tasarı Meclis Genel Kurulunda görüşülürken Türkiye’deki mevcut emeklilik sistemini, emekli olmayı hayal eden emekçilere sorduk. Tabi, emekçilerin emeklilik deyince aklına gelen ilk şey 65 yaş sınırı oldu.

Yılmaz Kaya, 38 yaşında son çalıştığı işyerinde geçirdiği bir iş kazası sonrası raporlu olduğu halde işten çıkarılmış. Şimdilik işsizlik sigortası alıyor. “O da yakında bitecek, ne yapacağız bilmiyorum.” diyen Kaya “Ben emeklilik konusunda karamsarım, bugünkü tablo ortada. Bence sosyal devlet halkı için vardır, bugünkü devlet bunu yapmıyor.”

Emekliliğin 65 yaşında olmasını da eleştiren Kaya “Bir insan doğuyor, büyüyor, çalışıyor. Benim 3 sene sonra prim günüm dolacak fakat 10 sene beklemek zorundayım. Bunu neye dayanarak yapıyorlar?” diye konuştu.

Milletvekillerinin jet hızıyla maaş zammı aldığını, şoföründen odacısına kadar her şeylerinin özel olduğunu söyleyen Kaya, “Türkiye’nin yarısından fazlası asgari ücretle geçinmeye çalışıyor, genelde de ailelerin hali iyi değil, ev kira oluyor, faturalar yüksek geliyor zamlarla beraber, çocukların eğitimi derken zaten zar zor yaşıyor. Bireysel emeklilik sistemi diyorlar, buna prim ödeyecek kimsenin durumu zaten yok.” diyor. Kaya son olarak şu soruyu soruyor: “Türkiye’de ekonomi iyiye gidiyorsa neden icra daireleri, kredi kartı kullananlar çoğalıyor?”

65 SINIRI ÇOK YÜKSEK

Özgül Çakmak çalışıyor ama sigortası yok. Dolayısıyla ‘emeklilik beklentisi de yok’ denilebilir. Eşinin işleri kötüye gidince kendisi iş aramaya başlayan Çakmak, sigortasız bir işte çalışmak durumunda kalmış. Çakmak “İnsanlar 65 yaşına dek çalıştıklarında, benim oğlum, bizim çocuklarımız ne zaman işe girecekler, nasıl çalışacaklar peki? İnsanlar erken emekli olsunlar ki gençler boşalan kontenjanlara girebilsin.” diyor. İşsizliğin yüksek olduğunu belirten Çakmak, “Geçen sene, 18 yaşından küçük olanlar 1 haftada çıkan bir yasayla normal emekli olabilmeleri için sigortalattırıldı. Çalışmadıkları halde insanlar çocuklarını işyerlerine kayıtlı işçiymiş gibi gösterdi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bile bunu yaptı.” diyor.
“Zaten 65 yaşında birini düşündüğümüzde yorgun düşer, verimli olamaz, hem özel sektörde hem de devlet sektöründe de çalışamaz.” diyen Çakmak, “41 yaşındayım, şimdiye kadar sigortasız çalışmak durumunda kaldım. Kadınların geç yaşta emekli olması çok kötü bir vaziyet, insanlar o yaştan sonra çocuklarıyla vakit geçirmek ister ama şimdiki sistem buna izin vermiyor.” dedi.

Bireysel emeklilik şirketlerinin emeklilik yaşını daha da yükseltmek istediğini, mesela 80 yaş önerisi yapıldığını söylediğimizde, Çakmak şunları ifade etti: “Daha da yükseltilemez ki, insanlar bugün iyi yerlerde yaşamıyor, ancak temiz bir doğası olan yerlerde yaşarlar, benim annem köyde yaşadığı için 75’ine kadar geldi ama o da temiz havası, suyu olan bir köyde yaşadığı için. Bence bu zamanda 50’yi gören şanslı, dediğim gibi ben 41 yaşındayım, şimdiden kolesterolüm var, nerde 80’ i görürüm ben.”
(Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Hasan Cemal’den Ayşenur Arslan mesajı

SONRAKİ HABER

HSYK'da özel yetki depremi