14 Şubat 2017 08:08

Özgür Gündem'le dayanışmaya onlarca yıl hapis istendi

Kapatılan Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma için ‘Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği’ yapan 22 kişi hakkındaki davada iddia makamı hapis cezası istedi.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak için başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği”  kampanyasına katılan 22 gazeteci, sanatçı ve siyasetçi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde hakim karşısına çıktı.

İstanbul 13. ve 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaları TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren ile çok sayıda gazeteci izledi.

SAVCI CEZALANDIRILMALARINI İSTEDİ

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ilk olarak, Disk Basın-İş yöneticisi gazeteci Ayşe Düzkan, Ragıp Duran, Hüseyin Aykol, Mehmet Ali Çelebi'nin yargılandığı dava görüldü. "Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile yargılanan Düzkan, duruşmada hazır bulundu. Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın dosyasını ayıran mahkeme heyeti, iddia makamından esas hakkındaki mütalaasını istedi. Duruşma 9 Mayıs'a ertelendi.

ÇİLEM KÜÇÜKKELEŞ'E CEZA

22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilen "Nöbetçi genel yayın yönetmenliği" davalarında ilk duruşma HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş'in yargılandığı davaydı. Küçükkeleş mahkemede hazır bulundu. Küçükkeleş'in "suçu övmek"ten beraatine karar veren mahkeme, "terör örgütü propagandası"ndan 1 yıl 3 ay ertelemeli hapis cezasına, "terör yayını" yaymaktan 6 bin TL para cezasına çarptırılmasına karar verdi.

NADİRE MATER VE TUĞRUL ERYILMAZ’IN DURUŞMALARI ERTELENDİ

Özgür Gündem gazetesinin 3 Haziran 2016 tarihli sayısının Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni olan Nadire Mater, yargılandığı davanın duruşmasına katılmadı. Mater'in avukatı Meriç Eyüpoğlu mahkeme heyetine, ifade özgürlüğüne ilişkin ihlallerin yer aldığı rapor ve kitabları sundu. Esasa ilişkin mütalaa veren iddia makamı, Mater'in "terör örgütü propagandası" yaptığı ve atılı suçların işlenmesi iddiasıyla cezalandırılmasını istedi. Mater'in avukatları, esasa ilişkin savunma yapmak için süre istedi. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 7 Mart saat 10.40'a erteledi.

Gazeteci Tuğrul Eryılmaz'ın yargılandı davanın duruşması da Levent Döndü'nün ifade işleminin tamamlanması için 20 Nisan, saat 10.10'a erteledi.

NECMİYE ALPAY’A 10,5 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

Gazetenin 5 haziran 2016 tarihli Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Dilci Necmiye Alpay da yargılananlar arasındaydı. Alpay'ın avukatı, esasa gerek olmadığını belirterek, genel yayın yönetmenliği görevinin tamamen dayanışma amacıyla yapıldığını ve hukuken sorumluluğu olmadığını söyledi. Savcı esasa ilişkin mütalaasında, “örgüt propagandası yapmak” ve "örgüt açıklamalarını basma ve yayınlama" suçlamasıyla 10,5 yıla kadar hapis istedi. Alpay'ın avukatları esas hakkında savunma vermek için süre talebinde bulundu. Mahkeme, sonraki duruşmayı 9 Mart saat 9.30'a ertelendi.

YILDIRIM TÜRKER’E 7.5 YIL HAPİS İSTENDİ

Yıldırım Türker, 7 Mayıs 2016 tarihli Özgür Gündem gazetesinin sayısında "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla yargılandığı duruşmaya katılmadı. Mütalaasını veren savcı, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Türker hakkında 7,5 yıla kadar ceza talep etti. Türker'in avukatı Emel Ataktürk Sevimli ise, esas hakkında savunma için süre talebinde bulundu. Mahkeme, Türker'in avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını hazırlaması için duruşmayı 7 Mart saat 11.30'a erteledi.

HASAN CEMAL DE HAKİM KARŞISINA ÇIKTI

Özgür Gündem gazetesinin 15 Haziran 2016 tarihli sayısında nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı için "örgüt propagandası" iddiasıyla yargılandığı davaya ilişkin mütalaa veren savcı, Cemal'in cezalandırılmasını talep etti. Cemal'in avukatları esasa ilişkin savunma yapmak için süre istedi. Mahkeme sonraki duruşmayı 7 Mart saat 14.20'ye erteledi.

Hasan Cemal ayrıca, T24’te yayınlanan Fehman Hüseyin röportajı ile ‘örgüt propagandası yaptığı’ iddiasıyla hakim karşısına çıktı. Cemal’e bu  davada hapis cezası verildi.

JÜLİDE KURAL VE MURAT UYURKULAK’IN DURUŞMALARI DA ERTELENDİ

8 Haziran 2016 tarihli sayıda nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan Jülide Kural'ın yargılandığı davaya ilişkin mütalaasını veren savcı, Kural'ın "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti. Esasa ilişkin savunma yapmak için süre isteyen avukatların taleplerini kabul eden mahkeme sonraki duruşmayı 7 Mart saat 14.50'ye erteledi.

Nöbetçi genel yayın yönetmenlerinden Murat Uyurkulak'ın katılmadığı duruşmada mütalaa veren savcı, Uyurkulak'ın "örgüt propagansı yapmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Uyurkulak'ın avukatı savunma için mahkemeden süre istedi. Duruşma 7 Mart saat 15.30'a ertelendi.

BAYSOY VE CANPOLAT’A CEZA

Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi’nde Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yapan gazeteci Cengiz Baysoy’un yargılandığı davada mahkeme, avukatı yanında olmaksızın hapis ve para cezası verdi. Baysoy için 6 bin TL para cezası verildi.

Aynı davada Baysoy'un yayın yönetmenliği yaptığı gün çıkan yazısı dolayısıyla yargılanan İmam Canpolat ise 1 yıl 3 ay hapse çarptırıldı.

Duruşmalara 14.00'a kadar ara verildi.

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAMUOYUNUN ÖĞRENME HAKKINI KORUMAKTIR'

Gazetenin nöbetçi genel yayın yönetmenlerinden Faruk Balıkçı'nın hazır bulunduğu duruşmada savcı mütalaasını verdi. Savcı Balıkçı'nın, gazetenin 10 haziran 2016 tarihli sayısında "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle 7,5 yılla 10,5 yıl arasında hapis ile cezalandırılması talebinde bulundu. Avukatlar savunma için süre istedi. Duruşma 9 Mart saat 10.30'a erteledi.

KUMRU BAŞER: ANCAK ZOR OLAN SÖYLENEBİLDİĞİ ZAMAN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GERÇEKLEŞİR

Kapatılan Özgür Gündem gazetesinde nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı için hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla dava açılan gazeteci Kumru Başer bugün görülen ilk duruşmasında savunma yaptı. Başer savunmasında, genel yayın yönetmenliğinin dayanışma amaçlı bir duruş olduğunu, gazetecilik çalışması ya da editörlük görevi olmadığını söyledi. Özgür Gündem gazetesine yapılan baskıyı ağır bulduğu için dayanışma gösterdiğini ifade eden Başer, "Gazeteciliğin 40'ıncı yılındayım. Meslek hayatım boyunca edindiğim bilgi ve birikim kendimi bu konuda sorumlu hissetmeme neden olmuştur. Basın özgürlüğü, temelinde her şeyi yazıp çizme özgürlüğü değildir. Demokrasinin vazgeçilmezlerinden olan şeffaflık, bilgiye erişim hakkı ve kamuoyunun olan bitenlerden haberdar olma hakkıdır. Esas amacı kamuoyunun öğrenme hakkını korumaktır ve biz onun aracısıyız. Bazı olaylar yazılmazlarsa, yazılmaları suç sayılırsa olmamış olmazlar. Aynı şekilde yorumlar da böyledir bir olaya 10 farklı yorum getirilebilir bu yorumlar ifade özgürlüğü kapsamında kamuoyu ile paylaşılır. Haber yanlış diyelim bunu düzeltmenin yolu yine basın özgürlüğünde vardır. Basın özgürlüğünü savunmanın iki yolu vardır. İlki, her koşulda toplumun farklı kesimlerinin bakış açısını yansıtmaya çalışırız. İkinci yolu ise sesi en az duyulan, en çok engellenen, en ağır baskı gören kişilerin sesini, basın özgürlüğünü, haber alma hakkını savunmaktan geçer. Ancak en zor olan söylenebildiği zaman gerçekleşir basın özgürlüğü. Özgür Gündem kapatılmadan önce hepimizin turnusol kağıdıydı. Babam da 90 yılında gazetenin yazı kurulunda görev almıştı. Kısaca dayanışma; demokrasi, huzur, barış, basın özgürlüğü ve haber alma hakkından taraf bir duruştur" diyerek savunmasını tamamladı. Başer hakkında mütalaasını veren savcı, "örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle 7,5 yılla 10,5 yıl arasında hapis ile cezalandırılmasını istedi. Esas hakkında savunma için süre talebinde bulunan Başer'in avukatlarının talebini kabul eden mahkeme bir sonraki duruşmayı, 9 Mart saat 11.00'a erteledi.

'MAHKEMELERİN DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR'

Gazetenin 21 Haziran 2016 tarihli sayısında nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katılan Derya Okatan için de"örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla dava açılmıştı. Okatan hakkında mütalaasını sunan savcı, propaganda suçundan 7,5 yılla 10,5 yıl arasında hapis ile cezalandırılasını talep etti. Mahkeme esas hakkında savunma için süre talep eden avukatların talebini kabul ederek bir sonraki duruşmayı 9 Mart saat 10.40'a erteledi.

Savcı duruşmaya katılamayan Dicle Anter hakkında da mütalaa verdi. Savcı, gazetenin 11 Haziran 2016 tarihli sayısında "örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla yargılanan Anter'in 7,5 yılla 10,5 yıl arasında hapis ile cezalandırılasını talep etti. Duruşma 9 Mart saat 11.00'a ertelendi.

Son olarak 24 Mayıs 2016'da kampanyaya katılan Ayşe Batumlu Kaya mahkeme önüne çıktı.
Aynı zamanda avukat olan Kaya savunmasında, iddianamede suçlamanın delininin ne olduğunun açık biçimde ifade edilmediğini söyledi. Kaya, "İddianamede propaganda suçundan bahsediliyor, iki yazı verilmiş ancak yazı içeriğinde nasıl övecek nitelikte olduğu belirtilmemiş" dedi. Hak ve özgürlüklerin mücadele ile kazanıldığını ifade eden Kaya savunmasını şöyle sürdürdü: "Hak ve özgürlüklere sahip olmak için mücadele etmeye inanan bir insan olarak özgürlüklerin gelişmesine katkı sunmaya çalıştım. Kaldı ki insan haklarının gelişmesi ve önündeki engellerin kalkması için bana yükümlülük veriyor 20 yıllık bir avukat olarak. Özgür Gündem ağır saldırılara maruz kaldı. Herkesin bu gazeteyle ve yazarlarıyla dayanışma göstermesi gerektiğine inanıyorum. Genel yayın yönetmenliğinden çok anlamıyorum ama yazılar ve gazete içeriğinin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu düşünüyorum. Düşünce ifade özgürlüğü iç hukuk hükmünde olan ve çelişmesi halinde üstünlük tanınan uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bir haktır. Dolayısıyla mahkemelerin de bu hakkın tesisi, korunması ve engellenmesinin önüne geçme yükümlülüğü var. Hiçbir şekilde suç işlediğimi düşünmüyorum." Savcı mütalaasında Kaya'nın 7,5 yılla 10,5 yıl arasında hapis ile cezalandırılasını talep etti. Mahkeme, esas hakkında savunma yapılması için sonraki duruşmayı 9 Mart saat 11.20'ye erteledi.

ÖNCEKİ HABER

Bolu Dağı'nda kar ulaşımı yavaşlattı

SONRAKİ HABER

Patronlara referandum kıyağı: Sigortasız çalıştırma teşviki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa