Okul - çaylık ekseni
Bahar geldi dağlarda güneş açtı, doğa canlandı.Çaylığa gübre atıldı, çay yeşerdi, büyüdü, filizlendi, aynı umutlarımız gibi. Çay sezonu sıkıntılarla başladı. Hele gençler için daha bir sıkıntısı var. Okul-çaylık ekseninde geçecek olan bir dönem çay toplama dönemi.&Ccedi
Çaylığa gübre atıldı, çay yeşerdi, büyüdü, filizlendi, aynı umutlarımız gibi. Çay sezonu sıkıntılarla başladı. Hele gençler için daha bir sıkıntısı var. Okul-çaylık ekseninde geçecek olan bir dönem çay toplama dönemi.
Çay sezonu açılır açılmaz kota ve kontenjan uygulamasına geçildi. Genç üreticiler yani “bizler” bu durumdan çok rahatsızız. Toplanan çayı alım yerine getirmek bir dert, çayı alım yerinde karıştırmak başka bir dert. Çayı karıştırma işini Çaykur’da çalışan işçilerin yapması gerekirken bizlere yaptırılıyor. Bu durumu Çaykur genel müdürü şu sözleri geçiştirmeye çalışıyor; “her alım yerine tırmıkçı yollayamıyoruz, yeterli elemanımız yok. Özel firmalara çay verdikten sonra çayı müstahsil karıştırıyor artık Çaykur’a da destek olurlar” diyor. Biz de karıştırmak zorunda değiliz diyoruz kendisine burdan. Sabah erkenden kalkıp çaylığa giriyoruz. Yağmur, çamur, güneş demeden çay topluyoruz. Çayı alım yerlerine taşıyoruz ve bize bizim yapmakla yükümlü olmadığımız işi yapmamız söyleniyor. Eleman yetersiz deniyor. Ama işçi alımı yapılmıyor. Kapasitenin arttırılmasından bahsediliyor. Fakat ortada çalışacak eleman yok. Yine işçilerin köylülerin emekleri sömürülüyor. Ha bu arada alım yerindeki çayı kamyonlara yüklememiz içinde baskı yapılıyor. Üstüne tehdit bile ediyorlar “kamyona yüklemezsen çayını almayız “ diyorlar.
Çay fiyatları da açıklandı 122 kuruş. Çay taban fiyatı 110 kuruş, destekleme primi ise 12 kuruş tam bir FİYASKO!
Biz bu para ile okul giderlerini mi dershane, yol, yiyecek giderlerini mi neyi karşılayacağız?
Aile bütçesinin büyük bir kısmı eğitime ayrılıyor. Bizim de bütçemizi çay belirliyor.
Çaykur bizleri özel firmaların kucağına atıyor. Özel çay fabrikaları Çaykur’un verdiği taban fiyatın altında çay alıyor. Çaykur genel müdürü üreticilerden özür dilemekte ama hiç bir şeyin değiştiği yok. Artık ilk sürüm bitiyor ve üretici mağdur durumda. İkinci sürüme başlamadan önce biz gençler çayımıza emeğimize sahip çıkmak için mücadele etmeliyiz.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
