13 Şubat 2017 00:29

Birleşmekten başka çare var mı?

Kocaeli'den kadın metal işçisi yazdı: Anayasada işçinin hayatını iyileştirecek ne var, bir cevap bulamıyoruz...

Paylaş

Kadın metal işçisi
Kocaeli

Merhaba Evrensel okurları;
Ben Kocaeli’de üretim yapan bir metal fabrikasında çalışan bir işçiyim. Memleketin halini gazetelerden, televizyonlardan anlama çalışsak da en çok da hayatımızın büyük kısımlarını geçirdiğimiz çalıştığımız alanlarda her gün yüz yüze kalıyoruz. Evrensel’den okuduğum mektuplarda referandumun memleketi nasıl kutuplaştırdığını daha iyi anlıyorum. Geçtiğimiz günlerde LCW deposunda çalışan bir işçinin yazdığı mektupta artık evet hayır kutuplaşmasının insanların ibadet ettiği yerlerde dahi bölünmelerine  sebep olduğunu okudum . Bizler de bu kutuplaşmayı derinden hissediyor, referandumu kendi aramızda tartışıyoruz.
Geçtiğimiz hafta 24.00-08.00 vardiyasında sabah 6 molasında çay mahalinde otururken bir işçi arkadaş yanımıza oturup şimdi size bir soru soracağım ve aradan çekileceğim bakın bakalım şimdi herkes nasıl tartışmaya başlayacak diyince herkes merakla ne diye sordu. “Evet mi Hayır mı?” hadi bakalım ne olacak bu referandum diyince gerçekten de bir anda herkes kendini tartışmanın içerisinde buldu.
İlk söze giren 5 yıldır fabrikada çalışan işçi arkadaş “Tabi ki evet bu memleketi tek yönetecek kişi Erdoğan’dır. Yalnızca o bütün dünyaya karşı tek başına durabilir. Bu adamın önünü açmak lazım onun için de evet demek gerekli” derken bir diğer işçi arkadaş “Terör hâlâ bizim en büyük sorunumuz bu adamlar terörü bitireceklerini söylüyorlar. O yüzden de evet diyeceğim” diyerek konuşmayı sürdürdü. “Evet” diyenlerin sesi “Hayır” diyenler kadar gür çıkmasa da fabrikada 10 yıldır çalışan bir kadın işçi ise diğer işçi arkadaşın sözlerine istinaden “Madem terörü bitirecekti bu adamlar 15 yıldır iktidarda neden bitiremediler. Suriye’deki savaşta IŞİD’e destek olan da onlar. İnsanlık suçu işliyorlar” deyince başka bir işçi arkadaş insanlık suçu lafına çok kızarak “Ne demek insanlık suçu asıl ben bunu söyleyenin insanlığından şüphe ederim” dedi.
Bu noktada birbirlerinin insaniyetlerini dahi sorgulayanlar, yıllardır birlikte çalışan, metal direnişi zamanında fabrikada üretimi durdurarak sonuna kadar direneceğiz diyen, haklarını almak için omuz omuza direnen işçi arkadaşlar. Görünen o ki günde 8 saat bazen 10 saat çalışan ailelerinden çok birbirlerini gören bizler, referandumdaki tercihlerimizden dolayı dahi bu derece bölünmüş durumdayız. Durup bir düşünüce bile bu anayasa da işçinin emekçinin hayatını iyileştirecek ne var bir cevap bulamıyoruz ama bize dair hiçbir şey vaat etmeyen bu anayasa için omuz omuza birlikte yürüdüğümüz arkadaşlarımızın insanlığını sorguluyoruz. İktidarlar her zaman bizi dilimizden, dinimizden, siyasi tercihlerimizden bölmeye çalıştı. Bunu iyi de becerdi bugün olduğu gibi fakat bizim ortak çıkarlarımız için insanca yaşamak için birleşmemizden başka çare var mı?

ÖNCEKİ HABER

Asgari ücretin üzerinde yükselen krallık: Vestel

SONRAKİ HABER

DERİTEKS İzmir Genel Kurulu: Grev yasaklarına 'Hayır'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...