AKP yandaş bürokrasiye kıyağa hazırlanıyor

Toplantıda konuşan Çınar, AKP Hükümetinin seçimler öncesinde yangından mal kaçırırcasına KHK çıkarma telaşında olduğunu söyledi. Bakanlıkların kapatılması, açılması, birleştirilmesi dahil kamu idarelerinin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili 20 yasada, kamu emekçilerinin atanması, nakil, görevlendirme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliliğe sevk konularıyla ilgili 7 yasada değişiklik yapma yetkilerini içeren KHK çıkarma yetkisi alan tasarının Meclisten geçmesi halinde, AKP Hükümetinin kendini “süper yetki” ile donatacağını kaydeden Çınar, Bakanlar Kuruluna devlet teşkilatının her kademesinde istediği değişikliği yapma yetkisinin de verileceğini söyledi. Çınar, bu yetkinin verilmesi halinde siyasi kadrolaşma yaygınlaşacağı gibi yandaş olmayanlar üzerinde baskı kurma konularında da hükümete yetki verileceğini söyledi.

‘KAMU YÖNETİMİ’Nİ ÇIKARMAK İSTİYOR’

Hükümetin 2004 yılında çıkardığı Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı’nın Cumhurbaşkanı tarafından veto edildiğini hatırlatan Çınar, “Buna rağmen AKP Hükümetinin çalışma yaşamını sermaye lehinde düzenleme gayreti devam etmiştir” dedi. Bu düzenlemeler sonucu çalışanların 4-a, 4-b, 4-c, 50/D ve 4924 sayılı Yasa kapsamında çalışanlar, sözleşmeli, taşeron statüsü gibi çeşitli statülerde çalıştırıldıklarını kaydeden Çınar, torba yasayla da kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırıldığını, sözleşmeliliğin dayatıldığını ifade etti.

AKP Hükümetinin Kamu Yönetimi Temel Kanunu hedefleri dahil pek çok yapısal değişikliği bu yetkiyle gerçekleştirmek istediğinin de altını çizen Çınar, “AKP yangından mal kaçırır gibi, kendi kendisine yetki vererek bu emellerini tamamlamak istemektedir” dedi.

‘KADROLAŞMA HIZLANACAK’

Çınar, “AKP’nin bu hamlesinin gerçekleşmesi halinde, 12 Haziran seçimlerinden daha güçlü çıkmak için gerekli ortamı sağlamak ve özellikle KHK yetkisi ile kendi siyasal-ideolojik çizgisinde olan kişileri kamu yönetiminde kilit mevkilere getirme telaşındadır” dedi.

AKP’nin 8.5 yılda yaptıklarının, bu yetkiyle yapacakları konusunda kendilerini endişelendirdiğini kaydeden Çınar, AKP’nin, Meclisi, sendikaları, meslek örgütlerini ve tüm diğer demokratik kurumları devre dışı bırakıp,  parlamenter sistemin yerine “hükümet sistemi”ni getirmek istediğini söyledi.

‘ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZÜ HAREKETE GEÇİRMELİYİZ’

Çınar, “bildiğini okuyan” siyasi iktidarın bu saldırılarına karşı örgütlü güçlerini harekete geçireceklerini belirterek, tüm emek ve demokrasi güçlerine “mücadele” çağrısı yaptı. Milletvekillerine de tasarı aleyhinde oy kullanma çağrısı yapan Çınar, KESK olarak her geçen gün artan saldırılara karşı örgütlülüklerini büyütmek ve geliştirmek için imza kampanyası başlatacaklarını da söyledi. Çınar, artan iş ve kadın cinayetlerine, saldırı yasalarına, yayınlanmamış kitaplara yönelik baskılara karşı “Güvenceli iş, güvenceli gelecek” sloganıyla kampanya başlatacaklarını da duyurdu.

‘TÜM SALDIRILARA KARŞI 1 MAYIS'A’

1 Mayıs'a ilişkin bir sonu üzerine de Çınar, “AKP’nin kuşatılması, Kürt halkının taleplerinin görmezden gelinmesi, taşeronlaştırmanın alabildiğince uygulanması, iş cinayetleri, kadın cinayetlerinin alabildiğine artması karşısında bütün emek örgütlerinin 1 Mayıs'ta taleplerini alanlarda daha gür haykıracağını” söyledi. Çınar, “1 Mayıs günü de hem mücadele günü hem de görkemli bir kutlama günü olacak” dedi.

Anayasa Mahkemesinin 4-c’yi görüştüğü hatırlatılarak, “Nasıl bir karar beklediklerinin” sorulması üzerine de Çınar, Anayasa değişikliği öncesinde kararlar emekçiler lehine çıkarken, yeni yapılanma ve üye atamalarından dolayı ne karar çıkacağını bilmediklerini söyledi. Çınar, “Umuyoruz Anayasa Mahkemesi emekçiler lehine bir karar verir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)