Köleliğe karşı birleşik mücadeleye

AKP hükümetinin halkın taleplerini baskılarla karşıladığı belirtilen bildirgede, “Kirli savaşın açtığı yaraların bir sonucu olan yoğun işsizliği, sermaye için ucuz işçi cenneti yapma anlayışına dayanan ‘Çinleştirme’ ve ‘bölgesel asgari ücret’ uygulamasına karşı bütün emek örgütleri birleşik mücadeleyi yükseltmeli” denildi.

DİRENİŞTEKİ THY İŞÇİLERİNE SELAM

Sonuç bildirgesini okuyan DTK Daimi Meclis Üyesi Yusuf Karataş, açıklamasına grev hakları yasaklanan THY çalışanlarının direnişini selamlayarak başladı. Çalıştayda AKP’nin teşvik yasası, bölgenin Çinleştirme politikaları, mevsimlik işçilik ve kadın emeğinin tartışıldığını belirten Karataş, “Çalıştayımız, AKP’nin Bölge’ye yönelik planının, Çinleştirme olarak tanımlanabileceğini ve bu planın iç sömürgeci ve uluslararası sermayenin yağmasına açan anlayışın bir yansıması olduğu saptamasını yapmıştır” dedi.

‘KÜRTLERE KURALSIZ ÇALIŞMA DAYATILIYOR’

AKP’nin bu politikalarla entegrasyonist bir Kürt burjuvazisi yaratmayı hedeflediğine dikkat çeken Karataş, AKP’nin, Kürt emekçisine ‘Bölgesel asgari ücret ve kuralsız çalışma’ dayattığını söyledi. AKP’nin bu yolla, Kürt sorununun tartışma sürecinde sermayeyi ön plana çıkarma ve Kürt halkı üzerinde hegemonya sağlama hesapları yaptığını belirten Karataş, bu politikaların Bölgenin temel geçim kaynaklarından olan tarım ve hayvancılığı yok edeceğinin altını çizdi.

‘AKP’NİN TALEPLERE CEVABI OPERASYON’

Kürt halkının kamusal, eşit ve ana dilde eğitim, sağlık hizmeti alma taleplerinin siyasi soykırım operasyonlarıyla karşılandığına dikkat çeken Karataş, “Bu taleplere karşı Kürdistan coğrafyasında özel eğitim ve sağlık kuruluşları yaygınlaştırıldı. En son 19.’su açıklanan yatırım ve teşvik programları, AKP’nin Ortadoğu’daki emperyalist politikalara entegrasyon planlarıyla da yakından ilgili. Bölgedeki yatırım ve teşvik projelerine dün olduğu gibi bugün de devlet aklı egemen” dedi.

‘KADINLAR AKP’NİN HEDEFİNDE’

AKP’nin, kadınları da saldırıların hedefi haline getirdiğini kaydeden Karataş, çalıştayın kadına yönelik saldırılar karşısında kadın hak ve özgürlüklerini savunmayı, emeği savunmak olarak kabul ettiğini vurgulayarak, toplumun kurtuluşunun kadının kurtuluşuna bağlı olduğunu söyledi.

‘MEVCUT SENDİKAL ANLAYIŞA’ ELEŞTİRİ

Çalıştayın, Türkiye’de sendikal hareketin mevcut haliyle emekçilerin örgütlenme ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu tespitini de yaptığını belirten Karataş, “Çalıştayımızda sunulan Demokratik Toplumcu Sendikal anlayış bu alanda en önemli sorunun zihniyet sorunu olduğu tespitini yaparak, sendikaların yaşadığı tıkanıklara yönelik tartışmalar yürütülmüştür” dedi. Açıklamanın ardından çalıştayın tavsiye kararları okundu. (Diyarbakır/EVRENSEL)

‘EMEK MÜCADELESİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ADIM’

Çalıştayda alınan ‘tavsiye kararları’ ise şu şekilde sıralandı;

* Devletin Kürt sorununda uyguladığı çözümsüzlük politikaların bir sonucu olarak sendikalarda geliştirilen ırkçı şoven yaklaşımlar emekçilerin birliğini ve ortak mücadelesi önünde engeldir. Bu temelde Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü  emek örgütleri görev ve sorumluluk almalıdır.

* Çalıştayımız bütün çalışma alanlarında sendikal hareketin önündeki engellerin kaldırılması ve  örgütlenmenin gerçekleştirilmesi için emek örgütlerini mücadeleye çağırır.

* Bölgemiz başta olmak üzere Türkiye’de emeğin örgütlenmesi bakımından başta sayıları 2 milyonu bulan mevsimlik tarım işçileri ve taşeron işçileri olmak üzere bütün güvencesizlerin  örgütlenmesini öncelikle savunur. Uzun vadede mevsimlik tarım işçiliği ve taşeron uygulamasının sonlandırılması için etkin mücadele yürütür.

* Çalıştayımız kirli savaşın açtığı yaraların bir sonucu olan yoğun işsizliği, sermaye için ucuz işçi cenneti yapma anlayışına dayanan ‘Çinleştirme’ ve ‘bölgesel asgari ücret’ uygulamasına karşı bütün emek örgütlerini birleşik mücadeleye çağırır.

* Vahşi kapitalizmin kadına yönelik sömürüsüne karşı bütün kadınların ortak örgütlenmesini esas alır. Bu temelde emek örgütlerinde eril zihniyete karşı mücadele etmeyi savunur.

* Çalıştayımız emek örgütlerini, anadilde eğitim ve sağlık hakkını savunmaya ve bu hakkın kullanılması için mücadeleye çağırır.

* Çocuklara yönelik her türlü baskı, istismar, sömürü ve çocuk işçiliğine karşı etkin mücadele yürütür. Türkiye’nin BM çocuk hakları sözleşmesinde çekince koyduğu maddelerin onaylanması için mücadele eder.

* Çalıştayımız vahşi kapitalizme karşı, katılımcı ekonomik modelin gelişmesi için üretim kooperatiflerinin geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını destekler.

* Kapitalizmin toplumda yaratmış olduğu aşırı bilinçsiz, sağlıksız tüketim anlayışına karşı toplumu kampanyalarla bilinçlendirir. Bilinçli tüketim anlayışını toplumun ve doğanın sürekliliği açısından önemini vurgular ve çalışmalar yürütür. Tüketici birliklerinin oluşumunu destekler.

* Çalıştayımız yılda bir kez olmak üzere geniş katılımlı, çok dilli emek çalıştayı yapmayı hedefler.

*Çalıştayımız Kürdistan’da çalışma yaşamı ve emeğin örgütlenmesi alanında yürütülen bu tartışmaları, Kürdistan coğrafyası ve Türkiye’deki emek mücadelesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirir. Emekçilerin ve toplumsal kesimlerin ortak mücadelesin iesas alır.