02 Şubat 2017 00:26

'Ücret bordrosu başka başkan başka konuşuyor'

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun greve çıkan Genel-İş üyesi işçileri suçlayan açıklamalarına belediye işçilerinden tepki geldi.

Paylaş

Metehan UD
İzmir

Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun işçilerin 3 bin liranın üzerinde ücret aldığı, sendikanın istediği zammın yüzde 40 olduğu, belediye bütçesinin halktan emanet alınan bir bütçe olduğu ve bununla ilgili halka hesap verileceği yönündeki açıklamalarına yanıt veren işçiler, kartlarını bankamatiğe soktuklarında Selvitopu’nun duyurduğu maaşı almadıklarını söyledi. Kendilerinin de Karabağlar halkının bir parçası olduğunu ifade eden işçiler, geçinebilecekleri bir ücreti talep ettiklerini belirterek, halktan destek istedi. 

Fen işleri çalışanı aynı zamanda Şube Yöneticisi Erhan Kurşun, “Biz bankaya gittiğimizde çektiğimiz paraya bakarız. Aldığımız maaş ortada. Bunu bordrolarla da ispatlayabiliriz. Başkan gelsin hesabı beraber yapalım. Bize brüt olarak o maaşı versinler biz, bugün tamamız. Biz Karabağlar halkına hizmet ediyoruz. Çalışanla halkın karşı karşıya getirilmesi doğru değildir” dedi.

KARABAĞLAR HALKINA ÇAĞRI

Kurşun şöyle devam etti: “Bizlere yüzde 7 zammı reva gören başkan bize grevden başka bir yol bırakmadı. Bugün ülkedeki reel enflasyon yüzde 15’lerde. Grev ertelemesi olursa biz grevimize devam edeceğiz. AKP’nin bize dayattığı grev yasağını tanımıyoruz. Karabağlar halkı da emeğinin hakkını isteyen işçisine sahip çıksın. Gelsinler bizden dinlesinler aldığımız maaşları. Yalan haberlere inanmamalılar.”

‘BİZ DE HALKIN PARÇASIYIZ’

Fen İşleri Çalışanı Talip Altun da aldıkları ücretin başkanın söylediği miktarda olmadığını ifade ederek “TÜİK ve Başkanın üyesi olduğu CHP’nin açıkladığını verilere göre yoksulluk sınırının altındayız” dedi. Altun şunları söyledi: “Biz mağdur edebiyatı yapmak istemiyoruz. Sadece emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bu mücadele daha da büyüyecek. Biz de bu Karabağlar halkının bir parçasıyız. Biz de Karabağlar halkı olarak vergimizi ödüyoruz. Belediye başkanın hesap verdiği halka biz de her gün kazma, kürek, süpürge ile hizmet veriyoruz. Biz bir aileysek, aileden hakkımızı istiyoruz.” 

‘HER ŞEY PAHALANDI’

Temizlik işlerinde çöp kamyonu şoförü olarak çalışan Bilal Durukan da, ağır koku altında çalıştıklarını hatırlatarak “Emeğimizin karşılığını alabilmek için greve mecbur kaldık. Aldığımız para yetmiyor, 3 tane çocuğum var. Bir yan gelirim yok. Verilen teklif gerçekçi bir teklif olsaydı biz şimdi greve çıkmazdık. Geçen sözleşmeden verilen 250 lira zammın üzerinden iki yıl geçti. Her şey pahalandı. Hayat şartları malum yetişemiyoruz. Bu belediye bizim de belediyemiz. Bir an önce bu konu çözülmeli. Karabağlar halkının da bize destek vereceğini düşünüyorum” dedi.

‘SÖZLERİ YERİNE GETİRSİN’

Fen İşleri çalışanı Erdoğan Aydın da taleplerinin kabul edilmediği gibi enflasyon altında bir rakam dayatıldığını belirtti: “Sanki işçi değil köleymişiz gibi bir rakamla bizi sefalete sürüklemeye çalışıyorlar. Verilen zam oranı yaklaşık 120 liraya tekabül ediyor. Aldığımız maaş ailemizi rahatlıkla geçindirebileceğimiz bir rakam değil. Kendisi ve bürokratları bizim aldığımız maaşla geçinebiliyorsa biz grevi bitiririz. Belediye Başkanının bize bir önceki dönem verdiği bir söz vardı öncelikle onu yerine getirmesini istiyoruz.” Aydın, yasaklansa da grevi sonuna kadar sürdürecekleri uyarısında bulundu.

GREVE 2. GÜNDE DE TAM KATILIM

Düşük zam dayatmasına karşı Karabağlar Belediyesine bağlı KARABEL şirketinde çalışan bine yakın belediye işçisinin başlattığı grev 2. gününde de tam katılımla devam etti. Genel-İş İzmir 5 No’lu Şube üyesi işçiler belediyeye ait Uzundere’deki temizlik işleri şantiyesi ile Gediz’deki fen işleri şantiyesinde 24 saat nöbetleşe grev gözcülüğünü sürdürürken diğer işçiler de belediyenin ana hizmet binası önünde bir araya geldi. Grev nedeniyle dün de ilçede çöpler toplanmadı, park, bahçe ve bulvar gibi alanların bakımı yapılmadı, sokak ve caddelerdeki tadilat, bakım, asfaltlama gibi faaliyetler gerçekleşmedi. Vatandaşlara hizmet veren birçok idari birim çalışanı da greve dahilken, belediye sadece memurlar aracılığıyla vergi toplayabiliyor. İşçiler OHAL ile birlikte genişletilen grev yasakları kapsamında olası bir grev yasaklaması durumunda bu yasağı tanımamakta ve mücadeleyi fiili olarak sürdürmekte kararlı.

  • Aldıkları bordroları gazetemize gösteren işçiler; AGİ, yemek ve aile yardımı dahil 2200 lira civarı ücret aldıklarını söylediler.

‘HAKKIMIZI ALINCAYA KADAR’

Genel-İş Sendikası İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Ali Haydar Kara, Belediye BaşkanıSelvitopu’nun yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Kara “Öncelikle demokrasi kurallarından söz etmek için emekten ve alın terinden söz etmek lazım. Belediye Başkanı, halka hesap vermeyi emekçilerin, insanca yaşamak için talep ettiği ücretin hesabını vermekle tarif ediyorsa orada bir sorun var demektir. Elbette Karabağlar’da yaşayan vatandaş ödediği vergilerin nereye gittiğini sorgular, sorgulamalıdır. Ancak hiç bir vatandaş işçiye, emekçiye verilen alın terinin hesabını sormaz. Bu ülkede işçinin emekçinin aldığı ücretin yoksulluk sınırının altında olduğunu herkes bilir” dedi. Kimsenin avanta peşinde olmadığına dikkat çeken Kara, şöyle devam etti: “İşçiler sadece emeğinin karşılığında insanca yaşayabilecek, kimseye muhtaç olmadan çocuklarının ihtiyacını sağlayacak ücret istemektedir. Bu hakkımızı alıncaya kadar mücadelemiz sürecektir.”

BELEDİYE YÜZDE 7 İŞÇİLER YÜZDE 12 DİYOR

Sözleşme görüşmelerinde belediye yönetimi son olarak yüzde 7’lik zam önerisinde bulunurken sendika bu oranın yüzde 12’ye çekilmesini istiyor. Toplamda 76 maddelik TİS taslağında , ikramiyelerin 69 günden 112 güne çıkarılması, banka promosyonlarının ödenmesi, sosyal hakların iyileştirilmesi ve kiralık işçi çalıştırılmaması gibi konularda anlaşma sağlamıştı.

VİDEO: Grevde ikinci gün neler yaşandı?

 

ÖNCEKİ HABER

450 kovan arı JES'lerin saldığı gazdan zehirlenerek öldü

SONRAKİ HABER

2 Şubat sulak alanları anma günü!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...