31 Ocak 2017 00:23

Sur'u terk etmek zorunda kalan aileler zor şartlarda yaşıyor

Sokağa çıkma yasağı nedeniyle Sur'u terk ederek TOKİ evlerine yerleşmek zorunda kalan yurttaşlar 'Hayatta kalma mücadelesi veriyoruz' diyor.

Paylaş

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015 tarihinde başlayan sokağa çıkma yasağıyla birlikte evlerini terk etmek zorunda kalan yurttaşların bir kısmı şehir dışında bulunan TOKİ evlerine yerleştirildi. Bir yılı aşkın süredir  Sur’dan uzakta olan yurttaşlar burada mağduriyetlerinin devam ettiğini ifade etti. Görüştüğümüz ailelerin çoğu herhangi bir yardım alamazken Sur’da bulunan hasarlı evlerine karşı cüzi miktarda paranın verilmek istendiğini aktarıyor. Surlular, “Kimse burada ne yiyor, ne içiyoruz diye sormuyor? Evlerimizi yıkıyorlar, haksızlığa uğradık” diyor.

‘ZARARIN 5 BİN TL, İTİRAZ EDERSEN DÜŞER’

Sur’daki evini terk etmek zorunda kalan Aysel A. bir yılı aşkın süredir burada olduklarını, maddi ve manevi durumlarının gittikçe daha da kötüleştiğini belirterek “İlk geldiğimizde devlet bize 1000 TL kira parası verdi. Daha sonra İŞKUR’da bana temizlik işi ayarladılar  ve 1000 TL’yi kestiler. Sigortam var, diye çocuğumun okul parasını da kestiler. 7 nüfus 1400 TL ile yaşamaya çalışıyoruz. Burası şehir merkezine uzak, belli saatten sonra araç gelmiyor. Çocuklarım da iş bulmakta zorlanıyor” dedi.  Aysel A, Sur’daki evlerinin hasar gördüğünü belirterek, “Zarar tespitine gelen yetkililer evin yıkılmasına karşılık ödeyecekleri miktarın  5 bin TL olduğunu söylediler. Buna itiraz edersek bu miktarın da düşeceğini eklediler. Benim evimdeki hasarın bedeli  5 bin TL’mi? Benim ve oğlumun evine 5 bin TL verecekler. O 5 bin TL’ye ne yapacağız? İster al ister alma, diyorlar. Bizi her geçen gün daha çok perişan ediyorlar” dedi. Biz evimize dönmek istiyoruz” diye konuştu.

‘EVİMİZİ İSTİYORUZ’

Eşi ve çocuğuyla bir başka evde kalan Çiğdem D. ise hem mağdur olduklarını hem de haksızlığa uğradıklarını ifade ederek, “Benim adresim kendi  evim üzerinde görünmüyor, Sosyal yardımlaşmaya gittim, o adreste görünmediğin için hiçbir hak talep edemiyorsun, dediler, İŞKUR’dan da faydalanamadım.  Şu an hiçbir yardım alamıyorum. Kiramı da ödeyemiyorum. Eşim inşaatta çalışıyor. Ancak çoğu zaman iş yok. Haksızlığa uğradığımızı düşünüyorum. 4 aydır kira ödeyemiyorum. 2 aydır elektriğimi. Kış ayında 4 yaşındaki  çocuğum ve eşimle perişan bir haldeyiz. Biz kendi hakkımız olan evimizi istiyoruz. Kimseden  fazla bir şey istemiyoruz” dedi. 

‘ADRESİMİZ AYRI...’

Deniz T. de, bu konutlara geldikleri günden bu yana çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını ve hâlâ bu sıkıntıların devam ettiğini ifade ederek, “Burada ekonomik, fiziksel ve psikolojik olarak  mağduruz. Benim Sur’da bayan kuaförüm vardı, eşim de çalışıyordu. Buraya geldik ve hiçbir şeyimiz yok. Burada hayatta kalmak için mücadele ediyoruz” dedi. Hiç bir yardım almadığını söyleyen Deniz T, “Gidiyorum, yarın gel diyorlar. Ay başını çıkaramıyorum. Elektrik, su faturalarını ödeyemiyorum. Kredi kartlarından dolayı bir de icralık olduk. Kimse ne halde olduğumuzu sormuyor” dedi. Çalışmak istediğini ancak İŞKUR’un “Şu an sana vereceğimiz iş yok” dediğini aktaran Deniz T, “İş için başka yerlere de başvurdum. Ama burada ulaşım sorunundan dolayı, geri çevriliyorum. Yetkililer bana, ‘Adresin annenin adresi görünüyor. Bu yüzden sana yardımda bulunamıyoruz’ diyor. Ama hasar tespitine annem ayrı ben ayrı gittim ve adreslerimiz de ayrı. Seçim zamanında oy pusulam benim adresime geldi, annemin adresine değil. Ama kimse bir çözüm bulmuyor. İşimi ve evimi istiyorum” dedi.

ÖNCEKİ HABER

‘Teklif maddeleri hakkında fikir sahibi değiliz’

SONRAKİ HABER

Aşırı acıklı bir hikaye: Kimlik kartı değişimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa