Müfredat değişikliğine velilerden tepki

Eylem NAZLIER
İstanbul

13 Ocak’ta Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından “askıya” çıkarıldığı açıklanan yeni müfredat taslağı ile ilgili tartışmalar bitmiyor. Evrensel'e konuşan veliler yeni müfredat taslağına tepki gösterdi, “Ülkemiz ileriye gideceğine daha geriye gidiyor. Veliler olarak çocuklarımızın geleceğinden endişeliyiz. Eğitim iflas etmiş bir durumda” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının temel eğitim ve orta öğretimde okutulan 51 programın güncellenmiş müfredatını kamuoyu ile paylaşmasının ardından tartışmalar sürüyor.  

2017-2018 öğretim yılında 1, 5 ve 9’uncu sınıflarda uygulanmaya başlanacak olan müfredatın içeriğine ise eğitim ve bilim çevrelerinden yoğun itirazlar geliyor.

Biyoloji derslerinden “Evrim teorisi”nin çıkarılması ve Atatürk ve cumhuriyetin ilk yıllarına ilişkin bilgilerin azaltılması müfredatın askıya çıkmasıyla birlikte tartışılan temel noktalar olmuştu. Konuyla ilgili Evrensel'e konuşan veliler, müfredattaki değişikliklerin, iktidarın siyasi-ideolojik söylemleriyle uyumlu, dini önceleyen, milliyetçi yaklaşımlarla örülü olduğunu vurgulayarak tepki gösterdi.

‘GERİCİ PROGRAM EĞİTİMİN HER ALANINA YAYILIYOR’

Proje Okulu Velisi Gürcan Çilesiz, çağdaş, bilimsel, laik eğitimin genlerine müdahale edildiğini vurguladı. Çilesiz, “Dünyanın her yerinde eğitimde müfredat değişiklikleri olur. Türkiye’de de sıkça değişiklik yapıldı, yapılacak. Bir yurttaş, bir veli olarak bu kez çağdaş, bilimsel, laik eğitimin genlerine müdahale edildiğini düşünüyorum. 20 yıl önce başörtüsüyle eğitim hakkı için mücadele eden siyasal İslam, 15 yıllık iktidarını kalıcı hali getirmek için kendi gerici programını eğitimin tüm aşamalarında topluma dayatıyor” diye tepkisini dile getirdi.

‘EVRİM OLMADAN BİYOLOJİ Mİ OLUR?’

Dini, milli ve ahlaki değerlerin yerli yersiz öne çıkarıldığını söyleyen Çilesiz, “Öğrencinin ileride üretken birey olabilmesi için gerekli sorgulama, kanıt arama gibi akılla ilgili değerler olabildiğince görmezden geliniyor. Toplumsal hayatta dini ve milli değerlerin yerini elbette yadsımıyorum. Ancak bireylerin dünyayı algılayıp yorumlayabilmesi için eğitim çağında evrensel bilim yasalarını doğru anlaması gerekiyor” diye konuştu. Çilesiz yeni müfredat taslağında evrim konusunun kaldırılmasına da tepki gösterdi. Çilesiz, “Evrimi anlatmadan biyoloji öğretmek temel atmadan bina inşa etmeye benziyor.” dedi.

‘EĞİTİM İFLAS ETMİŞ DURUMDA’

Devlet okulunda 2 çocuğu okuyan Ayşe Sezen de yeni müfredat taslağına tepki gösterdi. Sezen “Dini bilgiler evde çocuğa aşılanmalı. Çünkü okullarda farklı inançlardan çocuklar var. Din dersleri olmak üzere tüm derslerde farklı inanç ve düşüncelere saygı gösterilmesi gerekiyor” dedi. Evrim teorisinin müfredattan kaldırılmasını doğru bulmadığını söyleyen Sezen, “Bilimden, sanattan, edebiyattan yoksun kaldığımız sürece gelişmemiz mümkün değil” dedi.

Sezen, Atatürk ile ilgili konuların azaltılmasına da tepki gösterdi. Müfredat değişikliğini kabul etmediğini belirten Sezen, “Ülkemiz ileriye gideceğine daha geriye gidiyor. Veliler olarak çocuklarımızın geleceğinden endişeliyiz. Eğitim iflas etmiş bir durumda” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLARIMIZI KİRLİ SİYASETLERİNE ALET ETMELERİNİ İSTEMİYORUZ’

3 ÇOCUK annesi Fadime Çelebi de eğitimin yap boz tahtasına döndüğünü söyledi. Çelebi, AKP döneminde 5 eğitim bakanının değiştiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Her gelen bir şeyi değiştirmeye çalışıyor. Ama gitgide her şey kötüye gidiyor. Okullarda ne olduğu belli olmayan vakıflar kol geziyor. Propaganda yapıyor. Müfredat değişmeden önce zaten başlamışlardı. Bizi yavaş yavaş alıştırıyorlar. Bilimi yok ettiler, tarihi yok ettiler. Şimdi anlıyorum ki bu devletin bir politikası. Müfredata bakınca her şey anlaşılıyor. Sorgulayan çocuklar istemiyorlar. Öl dediklerinde ölecek gençlik yetiştirmek istiyorlar. Bize soran yok. Bizim çocuklarımızı kirli siyasetlerine alet etmesinler. Biz bu çocukları bilimsel nitelikli bir eğitim almaları için okula gönderiyoruz. Bu ülkeye faydalı yurttaşlar olsun diye gönderiyoruz. Dini eğitimi biz evde veriyoruz zaten. Artık korkuyoruz, çocuklarımız kimlere emanet bilmiyoruz.”