08 Haziran 2012 14:04

Kimine karne, kimine gaz

İlköğretim ve ortaöğretimde okuyan 16 milyon 845 bin öğrenci, 2011-2012 Eğitim-Öğretim yılını tamamladı. Bu yıl okula başlayan 1 milyon 259 bin ilköğretim öğrencisi de ilk kez yıl sonu karnesi almış oldu.Ancak okullar, eğitim sisteminin baştan sona değiştirildiği bir dönemde karne alan öğrenci ve velilerin protestolarıyla kapa

Kimine karne, kimine gaz
Paylaş

Ancak okullar, eğitim sisteminin baştan sona değiştirildiği bir dönemde karne alan öğrenci ve velilerin protestolarıyla kapandı. Diyarbakır’da Hasanpaşa İlköğretim Okulu’nda okuyan öğrenciler “Okul sütü akıl küpü” kampanyası altında verilen sütleri hem yerlere hem de okulun camlarına fırlatarak protesto etti. Okul bahçesinde toplanan öğrenciler, daha önce kendilerine dağıtılan sütlerden arkadaşlarının zehirlenmesi nedeniyle protesto eylemi yaparak, kendilerine verilen sütleri yere döktü.

POLİS LİSEYE GAZ BOMBASI ATTI

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde TOKİ Anadolu Lisesi öğrencileri ile öğretmenler arasında bilinmeyen bir nedenle tartışma yaşandı.  Okul Müdürü S.D. polise haber verdi. Olay yerine gelen polisler öğrencilere gaz bombasıyla müdahale ederek, copladı. Polisin müdahalesi sırasında darp edilen ve gazdan etkilenen 7 öğrenci hastaneye kaldırıldı.

Konuyla ilgili DİHA’nın görüştüğü Yüksekova Kaymakamı Üzeyir Aziz Özeren, “Öğrenciler ile öğretmenler arasında ders notları konusunda bir kargaşa yaşanmış. Okulda yaşanan olaylar ile ilgili şu an kesin bir şey söylemek doğru değildir. Okulda bulunan kamera kayıtlarını inceledikten sonra olaylar netleşecektir” dedi.

OKULA GAZ PROTESTO EDİLDİ

Olay, Yüksekova Belediye Başkanı Ercan Bora, Esendere Belediyesi Başkanvekili Tacettin Safalı, İl Genel Meclisi üyeleri, BDP Yüksekova İlçe Başkanı Rüstem Demir, KESK, DİSK ve Eğitim-Sen Yüksekova temsilciliği  ve çok sayıda öğrencinin bulunduğu kitle tarafından ve şehir merkezinde bulunan Özgürlük Meydanı'nda saat 17:00'de bir basın açıklamasıyla protesto edildi.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Yüksekova temsilcisi Tamer Nebioğlu  militarizmin okullara kadar girdiğini dile getirerek , “Anadolu Lisesi öğrencileri karne almayı beklerken polisin biber gazları ve coplarıyla karşılaştılar bugün. Tüm sorunları şiddetle çözmeyikendine görev edinen zihniyet bir öğretmenle bir öğrenci arasındaki sorunu bile polis şiddetiyle çözmeye çalışmış, polis saldırısı sonucunda birçok öğrenci hastanelik olmuştur. Geçtiğimiz günlerde Yalova’da biber gazıyla Çayan Birben’i katledenler bugün de Yüksekova’da Anadolu Lisesi’ndeki öğrencilere karşı aynı yaklaşımı sergilemişlerdir. Bir öğrenci ile bir öğretmen arasındaki tartışmaya, hakkı olmadığı halde müdahale etmek için onlarca polisin gitmesi işi sadece öğrenmek olan bir kitleye bile düşmanca müdahale edilmesi, öğrencisini korumaya çalışan öğretmenlerin de hakarete ve coplu müdahaleye uğraması, okul koridorlarına kadar gaz bombası atılması ilçede ortamın zaten gergin olduğu bu günlerde akıllara provokasyon ihtimalini getirmektedir. Öğretmen ile öğrenci arasındaki her zaman yaşanan olabilecek bir durumun adli bir vakaymış gibi polise yansıtılması ve akabinde bu olayların yaşanması ilgili öğretmenin bir eksikliği olarak ortaya çıkmaktadır. Yapılan bu müdahale her şeyden önce çocuk haklarına aykırıdır” dedi.

Basın açıklamasının ardından Cengiz Topel Caddesinden KESK ve Eğitim-Sen Yüksekova temsilciliğine doğru bir yürüyüş gerçekleştirildi. Öğrenciler tarafından, ‘Öğrenciye şiddete hayır’,’Silahların gölgesinde eğitim olmaz’, ‘Karne hediyesi jop, biber gazı, dayak’, ‘Artık karne gününe limonla gidelim’, ‘Gülen Cemaati okullara sızdı’, ‘Dayak:5, Eğitim:0’, “Davamız not değil laik bir eğitim’,‘Kalem tutan ellere cop vuruldu’ yazılı dövizler taşındı.

SENEDİNİ ÖDEMEYENE KARNE YOK!

İstanbul Kartal’da, Uğur Mumcu Mahallesi’nde bulunan Mili Eğitim Vakfı İlköğretim okulunda ise, okul “senet”lerini ödemeyen ana sınıfı öğrencilerine karne verilmedi. Çocuğu anaokuluna başlayan velilere sene başında 80 liralık senetler imzalatılan okulda bu senetleri ödemeyen ya da eksik ödeyen velilerin çocuklarına karne verilmediği öğrenildi. Sabah erkenden karne alma sevinciyle okula gelen bazı çocuklar, bu yüzden karnelerini alamadı. Çocukların karneleri ‘parası ödenmek üzere’ okul rafına kaldırıldı. (HABER MERKEZİ)


2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI: Daha fazla para daha az eğitim

2011-2012 eğitim ve öğretim yılında sorunlarının dağ gibi büyüdüğünü belirten Eğitim Sen, eğitimin ticarileştirildiğini, öğrencilerin cezalandırıldığını, öğretmenlerin angarya işler yapmaya zorlandığını açıkladı. Eğitim Sen, eğitim alanında son bir yılda meydana gelen gelişmelerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

4+4+4 SİSTEMİ

“4+4+4 modeli eğitimin bir bütün olarak ticarileştirilmesini ve tamamen paralı hale getirilmesini hedeflemektedir. 4+4+4 düzenlemesi ile ‘İlköğretimde eğitim parasızdır’ ifadesinin kanun metninden çıkarılmış olması, bu hedefe ulaşmak için atılan önemli bir adım olarak karşımıza çıkmaktadır. Mesleğe yönlendirmenin 4. sınıftan sonrasına getirilerek, çocuklarımızın erken yaşlarda meslek okullarına yönlendirilmesi ve sermayeye ucuz iş gücü olarak yetiştirilmesi söz konusudur. 4+4+4 uygulaması ile bütün ortaokul ve liselerde ‘seçmeli’ olarak getirilen Kur’an ve Peygamberin Hayatı gibi dini derslerin ve başkaca dini içerikli derslerin uygulanacak olması, sorunların hangi boyutlara ulaşacağını bugünden göstermektedir.”

MEVSİMSEL SÜT ARZI FAZLALIĞI

“Mevsimsel süt arzı fazlalığı gerekçesiyle dağıtılan sütlerin çocukları zehirlemesi, ‘Çocukların sağlıklı büyüyebilmesi için’ yalanı ile dağıtılan sütlerin gerçekte hangi amaçlarla dağıtıldığını da ortaya çıkardı. Ne yazık ki son yaşananlar, AKP’nin sermayeyi düşünen politikalarının çocukların sağlıklarını, yaşamlarını tehdit edecek boyutlara dahi ulaştığını göstermiştir. Eğitim Sen çocuklarımızın sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için her okulda ücretsiz süt ve sıcak yemek dağıtımı yapılmasını istemiştir. Ancak bunun yapılabilmesinin tek koşulu, dağıtılacak sütlerin ve yemeklerin sağlıklı koşullarda ve kontrollerden geçerek hazırlanmasıdır.”

AKP DÖNEMİNDE NELER OLDU?

* Türkiye milli gelir içinde eğitim harcamalarına ayrılan pay itibariyle 171 ülke içinde 132. sırada.

* Son bir yılda Türkiye genelinde 10 bin 413 ilköğretim okulunda “birleştirilmiş sınıf” uygulaması yapıldı.

* Türkiye’de nüfusun sadece yüzde 28’i lise mezunu.

* 2011-2012 eğitim öğretim yılında 15 bin 961 okulun öğrencileri taşımalı eğitim kapsamına alındı. MEB verilerine göre 2002 yılında 35 bin ilköğretim okulu varken, bu rakam 2011’de 32 bine düştü.

* Bugün Anadolu liselerinde bile yönetmelik gereği bir sınıfta 30 öğrencinin öğrenim görmesi hükmü olmasına rağmen sınıf mevcutları 40 civarındadır. 4+4+4 düzenlemesi ile özellikle liselerde sınıf mevcutlarının ciddi anlamda artması beklenmektedir. * Eğitim sisteminin sınav odaklı olmasının kaçınılmaz bir sonucu olarak öğrenciler 10 yaşından itibaren özel dersler almaya başlıyor.  Bu durum farklı ekonomik seviyedeki ailelerin çocukları arasında eğitim eşitsizliğini daha da arttırdı.

* Türkiye’de toplumun en zengin yüzde 20’lik dilimi ile en fakir yüzde 20’si arasında eğitim harcamaları bakımından 14 kat fark bulunuyor.

* Türkiye yüzde 15.4’ü bulan genç işsizliği oranıyla, 34 OECD ülkesi arasında 22’nci sırada.

* Özel dershanelere giden öğrenci sayısı son 10 yılda sürekli artış gösterdi. 2012 itibariyle 1 milyon 219 bin 472’ye yükseldi. 2002 yılında özel dershane sayısı 2 bin 122 iken 2012 yılında bu rakam 3 bin 961’e ulaştı.

* Türkiye’deki üniversite öğrencileri hakkında 2000 yılından bu yana toplam 48 bin 268 disiplin soruşturması açıldı. Öğrencilerden 34 bin 818’ine çeşitli disiplin cezaları verilirken, 598’i süresiz olmak üzere 12 bin 939 öğrenci okuldan uzaklaştırıldı.

* Sendikal örgütlenme önündeki yasal ve fiili engeller kaldırılmadı; ILO sözleşmelerine aykırı bir şekilde grevli-toplusözleşmeli sendika hakkı yönünde herhangi bir adım atılmadı. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

Dersim’de üretici zorda

SONRAKİ HABER

Öğrenciler İmam Hatip'e yönlendiriliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...