08 Haziran 2012 11:46

Sınır sadece haritadaki kırmızı çizgi midir?

‘Bunca yıldır Türkiye’den birinin gelip hikayemi dinlemesini bekliyorum’ diyor Kima kapıda kendisini ziyarete gelen genç fotoğrafçılara. Misafirlerini içeri davet edip, hayat hikayesini anlatmaya başlıyor.Gençliğinde ne kadar güzel bir kadın olduğunu, çarşı pazardan geçerken ne kadar beğenildiğini... yılla

Sınır sadece haritadaki kırmızı çizgi midir?
Paylaş
Sevda Aydın

Gençliğinde ne kadar güzel bir kadın olduğunu, çarşı pazardan geçerken ne kadar beğenildiğini... yılların gerisinde kalmış bu eski hatıraların arasından yazdığı şiirleri çıkarıp, okumaya başlıyor. Bunca yıldır beklediği misafirlere “Bak şu talihe, tam da böyle bir günde evime geldiniz” diyor. Gümrü’nün sokaklarında misafirleriyle gezinirken ailesinin Erzurum’dan Gümrü’ye uzanan zorunlu göç hikayesini anlatıyor.

Kima’nın hikayesi ‘Beklemekten Öte’ sergisiyle bizlere ulaştı. Türkiye-Ermenistan Sınırında bulunan Gümrü ve Kars’dan hikayeler bu ay boyunca İstanbul’da olacak.

Hrant Dink Vakfı, Galata Fotoğrafhanesi, Free Press Unlimited ve Gümrü Gençlik Girişim Merkezi, ‘Beklemekten Öte… Türkiye-Ermenistan Sınırından Hikayeler’i sergiliyor.

Aleksey Manukyan, Anıl Çizmecioğlu, Anush Babajanyan, Arif Yaman, Armine Vardanyan, Deniz Pekkıyıcı, Eren Aytuğ, Marianna Vardanyan, Sofia Danielyan ve Volkan Doğar’ın ortak çalışmasıyla ortaya çıkan beş multimedya belgesel, 30 Hazirana kadar Galata Fotoğrafhanesinde gösterilecek.

Diğer belgesellerin teması da Kima’nın ki gibi ‘bekleme’. Yıllardır gelmeyen bir treni bekleyen istasyon çalışanları, yaptıkları müzikle sınırın sessizliğini bozan Bayandur’un çocukları, Kars’ta kentsel dönüşümle gelecek yıkımı bekleyen mahalle sakinleri ile dedesinin köyünden izler ararken yolu kesişen Sofia, geçmiş travmalarıyla yüzleşirken seslerini birbirine duyurmayı bekleyen bir Kürt ve Ermeni’nin hikayeleri... ‘Beklemekten öte’ dinlemeye, konuşmaya ve eyleme davet ediyor.

İSTASYONU BIRAKIRLARSA….

Belgeselcilerden Eren Aytuğ’un Ermenistan’da boş bir tren istasyonu çekmek istediklerinden karşılaştıkları manzara “beklemek” üzerine anlatılabilecek en dokunaklı hikayelerden biri. “1993’te kapanan sınırın Ermenistan tarafındaki tren istasyonunda çekime giderken Türkiye’deki gibi boş bir tren istasyonu çekmeyi planlıyorduk. Ancak 10 kişinin her gün sanki sınır açıkmış ve trenler geliyormuş gibi orada çalıştığını gördük. Sanki istasyonu bırakırlarsa umutlarını kaybedecekler gibi bir algı oluşmuş.”
(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Çizmeden çıkan ustalar

SONRAKİ HABER

İşçi kurultayına mahallelerde hazırlanıyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...