24 Ocak 2017 00:47

‘Yer çekimi olmadan fizik, evrim olmadan biyoloji olmaz’

Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, evrimin müfredattan çıkarılmasına ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu.

Paylaş

Damla YELTEKİN
Ankara

Evrimin müfredattan çıkarılmasına ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi Ekoloji ve Evrim Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, “Evrimi biyoloji derslerinde anlatmamak demek, fizik derslerinde yer çekimini anlatmamak demek gibi bir şey oluyor” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan yeni müfredat taslağında Evrim Teorisi’nin lise son sınıf müfredatından kaldırılmasına tepkiler sürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Ekoloji ve Evrim Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nüzhet Dalfes ile Evrim Teorisinin biyoloji dersiyle olan ilişkisi ve neden müfredatta yer alması gerektiğini gazetemize anlattı. Dalfes, sözlerine geçen yüzyılda yaşayan Biyolog Theodosius Dobzhansky’in evrimle ilgili ‘Biyolojide hiçbir şeyi evrim ışığı olmadan anlayamayız’ sözünü hatırlatarak başladı. Bu sözün bütün biyoloji bölümlerinin kapısına yazılması gerektiğini ifade eden Dalfes, “Evrimi biyoloji derslerinde anlatmamak demek, fizik derslerinde yer çekimini anlatmamak demek gibi bir şey oluyor” dedi.

‘EVRİMSİZ NEDEN SORUSU CEVAPLANAMAZ’

Dalfes, biyolojide ‘neden’ sorusunu anlamak için evrimin vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Dalfes, ‘ne’ sorusunun gözlemle, ‘nasıl olduğu’ sorusunun doğayı, canlı sistemlerini, mekanizmayı anlamaya çalışmakla çözülebildiğini ifade etti. ‘Neden’ sorusuna bilimsel çerçeveden cevap vermenin tek yolunun evrim olduğunu belirten, Dalfes, evrim çerçevesi  içinde çocuklara, canlı dünyaya bakış vermeden, çağdaş biyoloji eğitimi yapılamayacağını belirterek, “Evrim konusunda çağdaş bir eğitim vermek lazım. Çağdaş biyolojiyle entegre ederek vermek lazım” dedi.

‘TEK BİLİMSEL ÇERÇEVE’

Dalfes, bilim eğitimi verildiğinde bilimsel  yöntem ve bakış açısı için tek çerçevenin evrim teorisi olduğuna dikkat çekti. Teori ve kuram sözleri için Dalfes, “Sanki bunun ispatlanmaya muhtaç bir şey olduğu gibi bir düşünce akıllara geliyor. Hayır bugün bilimde teoriler ispatlanmaz. Ancak yanlışlanabilir. Şu anda yanlışlanmış bir yapı ya da kurumsal bir şey değil evrim” dedi. “Şu anda canlılara bakışımızdaki tek bilimsel  çerçeve” diye sözlerini sürdüren Dalfes, bu tarz tartışmaların ne inanç dünyasına ne de bilime bir katkısı olmadığını vurguladı. Öğrencilerin anlayabilecekleri düzeylerde ilköğretim ve ortaokullarda da evrimle ilgili fikirlerin verilmesi gerektiğini savunan Dalfes, “Evrimsel çerçeveyi biyoloji eğitimine enjekte etmek lazım. Çok reel bir şey. Gerek sağlık gerek tarımda bu çerçeve olmadan yol katetmek mümkün değil” dedi.

‘EVRİM DARWİN’DEN ÇOK İLERİ NOKTADA’

Dalfes, 150 yıl önce Darwin ve Alfred Russel Wallace’ın evrimle ilgili çalışmalarının üzerinden çok zaman geçtiğine değinerek, “Onlardan önce de evrim teorisi üzerine çalışılıyordu. Genetik ve evrim fikirlerinin birleşmesiyse geçen yüzyılın başlarında oldu” dedi. Canlıların 1960’lardan sonra moleküler düzeyde anlaşılmaya başladığını kaydeden Dalfes, “Bugün anlatacağımız evrim 1859’da Darwin’in anlatımından çok daha ileri noktada. Nasıl ki yer çekimiyle ilgili söylediklerimiz 18. yüzyılda Newton’un söylediklerinden farklıysa” diye konuştu.

EVRİM TEORİSİ ANLAŞILMALI

Dalfes, Türkiye’de ‘evrime inananlar’ ve ‘inanmayanlar’ olarak iki grup insan olduğunu ifade ederek, “Bence ikisi de yanlış. Çünkü yer çekimine inanmaktan bahsetmediğimiz gibi, evrime inanmaktan da bahsedemeyiz. Evrime inananlar da evrimin biyolojisini, nasıl işlediğini bilmiyorlar” dedi. Evrim fikrinin neden toplumun bir kısmını rahatsız ettiğini ise şu sözlerle ifade eden Dalfes, “Muhafazakar kesimi ‘evrim fikri’ dünyanın her tarafında rahatsız etmiştir. Bunun için bir neden görmüyorum. İnsanların evrime karşı çıkmalarındaki neden kendi inanç sistemleriyle uyumsuzluk görmeleri. Çünkü bilim eğitimiyle, inancın birbirinden farklı bağlamlarda verilmesi gerekir. Hem inanç özgürlüğü bakımından, hem de öğretilecek bilimin kalitesi açısından en önemli şey budur. Aynı dersin içinde anlatılmasının bir anlamı yok. aynı derste verildiği zaman ikisinde saygısızlık ve haksızlık yapılıyor” dedi. İnsanların metafizik dünyası ve inancının kendilerine ait olduğunu vurgulayan Dalfes, “Ama bilim yöntemiyle, doğayı anlamakla ilgili bir ders yapıyorsak orada inançlara yer yok” dedi.

ÖNCEKİ HABER

İngiltere yönünü şaşıran füze tartışmasıyla çalkalanıyor

SONRAKİ HABER

Özel güvenlik emekçileri işçi sınıfının bir parçasıdır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa