22 Ocak 2017 00:57

Metal işçisi Kavel'i arıyor: Bu, grev hakkını alma meselesi

Grevi yasaklanan Schneider işçisi Kavel grevini hatırlatıyor: Bu iş artık grev hakkını alma meselesine döndü

Paylaş

Uğur ZENGİN
İstanbul

Ben halay çekiyorum, çadır kurmuşum, varil koymuş ateş yakmışım, bir tane semaver koyup çay demlemişim, kimseye bir zararım yok. Sözleşmem tıkanmış, greve gitmişim. Çalışmıyor, dışarıda bekliyorum. Ne için, işverenle daha rahat oturmak için. Grevi yasaklayıp hakkımı elimden alıyorsun, git işverenle 60 gün boyunca pazarlık yap diyorsun. Neyle pazarlık yapacağım? Hangi hakla pazarlık yapacağım. EMİS’i pazarlık masasında ne ile tehdit edebilirim?”

Son ve en etkili silahı olan grevi Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanmış Birleşik Metal-İş üyesi Schneider işçisi, bu işin artık ücret kavgası olmadığının altını çizerek devam ediyor: “Bu artık grev hakkını alma meselesine döndü.”

‘ÇALIŞMADIKTAN SONRA KİM KOYABİLİR İÇERİ?’

Önce patron sendikası EMİS’in son teklifi üzerine General Elektrik’te sendikacıların yaptırdığı ikinci grev oylamasını hatırlatıyor, ‘Bu iş ücret meselesinden çıktı artık’ düşüncesini şu sözlerle pekiştiriyor:  “Yüzde 17-18’lik bir rakam veriliyor. General Elektrik’teki işçi eğer ki bunu kabul etmeyip hâlâ taslağın arkasında durabiliyorsa, kararlılıkla greve evet demişse, bunun arkasında durup durmamak bize kaldı. Ücret meselesi olsaydı bizden çok daha iyisini alıyorlar. Onlar ki bu kavgayı sonuna kadar götürelim diyorlar. Bizim haklarımız onların çok çok altındayken biz bu işi onlardan daha çok savunmalıyız bu hakları. Biz içeri girmek istemediğimiz anda paşası da gelse bizi kimse içeri sokamaz. Ben çalışmadıktan sonra beni kim koyabilir içeri?” 

BİZ ŞU ANDA 2200 İŞÇİYİZ

“Peki nasıl savunmalı bu hakkı?” sorusuna şöyle bir yanıtı var: “Bakanlar Kurulu grevi erteledi diye ‘Tamam biz içeri giriyoruz’ diyerek içeride boyun eğmek mi var, yoksa ‘Yok kardeşim yasa gereği pankartı mı sökeceksin, sök. Çadırı mı kaldıracaksın kaldır. Ama ben çalışmıyorum. İçeri de girmiyorum’ demek mi? En fazla bir tutanak, iki tutanak, tazminatsız feshe gider bu. Hepimizi aynı anda çıkartabiliyorsa buyursun çıkartsın. 2200 işçiyi bir anda koyabiliyorsa koysun. Biz şu anda 2200 işçiyiz.”

MESS VE GREV

Bir de bunun geleceği var. Mayıs ayında Renault’un da içinde olduğu MESS grup toplusözleşmesi yakında. “Bu sözleşme kapsamında Birleşik Metal-İş üyesi 20 binin üzerinde işçi var” diyerek üç soru sıralıyor: “Yarın bir gün oradaki grev kararında ne yapacaksın? Oradaki grev kararı da milli güvenliği bozuyor denilse, onu da mı erteleyeceğiz? Nereye kadar gidecek bu?” Bunun böyle gitmemesi gerektiğini ısrarla savunuyor. Ama nasıl olacak? Öncelikle sendikadan bir tutum beklediğini ifade ederek, “Bu yasaklama işini dün değil haftalar öncesinde tartıştık. Nasılsa bir gerekçe sunup bunu erteleme gibi bir durumları var diyorduk. Bir ümitle bir şey olmaz diyorduk. Sendika da tahmin ediyordu. Sendika fiili mücadele devam edecek diyordu. Ama fiili mücadeleden biz ne anlıyoruz?” dedi.

‘GREV HAKKINI NASIL ALMIŞLAR?’

Türkiye’de grev hakkının gittiğini, grevin tamamen yasak olduğunu vurgulayarak “Grev hakkını bu insanlar nasıl almışlar?” sorusunu ortaya koydu ve yanıtı yine kendi verdi: “Kavel grevi ile alındı. Bu iş oraya dönüyor artık. Toplu olarak fiili eyleme dönüyor. 80 işçi vardı ve devamı geldi. Biz kıvılcımı veriyoruz diyelim ama sonrasının da gelmesi gerekiyor. 10 fabrikanın üzerine yıkılarak iş bitecek değil. Grev hakkı için artık fiili olarak bir şeyler yapılması gerekiyor. Şuanda grev hakkı elden gitmiş. Bu hükümet geldiğinden beri pek çok grev yasaklandı.”

KAVEL GREVİ

1963 yılı öncesi kağıt üzerinde bile işçilerin grev hakkı yoktu ve grev yasa dışı sayıldığı ‘o günlerde’ böyle bir harekete girişenler cezalandırılıyordu. İşte böylesi bir ortamda Maden-İş üyesi Kavel işçilerinin meşru talepleri için yasaları aşan grevi, diğer fabrikalardan işçilerin dayanışması ve işçilerin halkla birleşen mücadelesi büyük bir kazanım getirdi. Sarıyer de kurulu olan Kavel Kablo Fabrikası’nda 28 Ocak 1963’te başlayan iş bırakma ve direniş eylemi, işçilerin grev hakkının 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu ile yasalaşmasıyla son buldu.

ÖNCEKİ HABER

Sarayköy'deki ısınmada şirkete bereket, halka çile

SONRAKİ HABER

HDP, CHP, EMEP, ÖDP ve Halkevleri: Ev ev dolaşma zamanı 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...