Antalya'da laiklik isteyenler yargılanıyor

KESK’in çağrısıyla geçen yıl ülke genelinde yapılması  planlanan ‘Laik eğitim, Laik yaşam ve Güvenceli iş, Güvenceli Gelecek‘ mitingi, Antalya Valiliği tarafından yasaklanmıştı. Valiliğin yasağı üzerine KESK Antalya Şubeler Platformu’nun çağrısıyla siyasi parti ve kitle örgütleri 28 Mayıs günü Attalos meydanında bir basın açıklaması yaparak uygulanan bu keyfi kararı protesto etmişlerdi.

Antalya Valiliği’nin keyfi uygulamasını Attalos Meydanı’nda 28 Mayıs günü gerçekleşen basın açıklaması ile protesto eden gruptan, aralarında KESK ‘e bağlı Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt, SES MYK üyesi Fikret Çalağan, Tüm Bel-Sen Genel Merkez yöneticisi Satı Burunucu Çalı, Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, BES Antalya Şube Başkanı Mustafa Ayar, SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç, TÜM-BEL SEN Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt,  Alevi Kültür Derneği Konyaaltı Şube Başkanı Erdoğan Tedik, Halkevleri Genel Merkez MYK üyesi Kutay Meriç, EMEP İl Başkanı Hasan Alkan, ÖDP dönem İl Başkanı Zeynel Abidin Ergen, SYKP Eş Genel Başkanı Ahmet Kaya ve bu örgütlerin üye ve yöneticilerinin yanı sıra, çok sayıda öğrenci hakkında dava açıldı. Dava 28 Nisan 2017 tarihinde Antalya Adliyesi’nde görülecek.

'BU DAVA LAİKLİĞİ SAVUNAN HER KESİME AÇILMIŞTIR'

Hakkında dava açılan EMEP Antalya İl Başkanı Hasan Alkan haklarında açılan dava ile ilgili şunları söyledi: Akp’ nin 14 yıllık iktidar döneminin gizli ajandasında hep laiklik ve laik yaşamı ortadan kaldırmak olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz sene mayıs ayında meclis başkanı İsmail Kahraman’ın 'yeni anayasada laiklik olmamalı' demesinin ne anlama geldiğini bugün ülkenin çeşitli illerinde sahneye çıkan gericilikte görmekteyiz. Bugün bizlere dayatılan bu anayasa da anti-laik maddeler olmayabilir ama rejim değişikliğinden sonra bunu gündeme alacaklarını biliyoruz. Her geçen gün artarak devletin bütün kurumlarını cemaat ve tarikat kadrolarına teslim eden bu gerici anlayışla her zaman mücadele edeceğiz. Bugün açılan bu dava kişisel olarak bizlere açılmış bir dava değildir, laikliği savunan bütün kesimlere açılmıştır. Hukukun bu kadar alt üst edildiği bir dönemde, bu davanın sonuçlarını az çok kestirebiliyoruz. Ama bizler AKP’nin tek adam rejimine, savaş çığırtkanlıklarına, şeriat özlemlerine karşı laik, demokratik ve barış içinde yaşayacağımız bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.

LAİKLİĞİN YARGILANDIĞI NEREDE GÖRÜLMÜŞ

Antalya Eğitim-Sen şube başkanı Kadir Öztürk, haklarında açılan bu dava için ’’Bizler KESK’in almış olduğu karar ile bir miting organizasyonu yaptık. Bu miting Anayasada olan laiklik ilkesini destekleyen bir miting olacaktı. Mitingimizin şiarı ‘Laik eğitim, Laik yaşam ve Güvenceli iş, Güvenceli Gelecek‘ idi. Fakat anlaşılamaz bir gerekçe ile mitingimiz Antalya Valiliğinin kararı ile yasaklandı. Biz de bu yasağı protesto etmek için bir basın açıklaması yaptık. Yaptığımız basın açıklaması suç sayılarak hakkımızda bir dava açıldı. Bu açılan dava ile laiklik ve güvenceli iş talebimiz yargılanmak isteniyor. Akla 'laiklik yerine dine dayalı bir devlet modeli mi arzulanıyor' sorusu geliyor. Bizler laiklik ve güvenceli iş, güvenceli gelecek talebimizi savunmaya devam edeceğiz’’ diyerek taleplerinde ısrarcı olacaklarını belirtti.

LAİKLİK BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZ

Alevi Kültür Derneği Konyaaltı Şube Başkanı Erdoğan Tedik ’’Bu yargılama bizim yapmış olduğumuz laiklik mücadelesinin ne kadar haklı bir mücadele olduğunun anlaşılması açısından çok önemli bir davadır. Bizler tarihten gelen reflekslerimizle laikliği savunmaya ve her yerde mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Bizler bu uygulamaların, gözdağı vermelerin ne anlama geldiğini biliyoruz. Bizler Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinin vermiş olduğu başta zorunlu din derslerinin kaldırılması ve Cem Evlerinin ibadet hane sayılması kararlarının uygulanmasını beklerken AKP ve saray hükümeti bizleri sırf laiklik yanlısı bir basın açıklaması yaptığımız için yargılıyor. Tabii bu tip baskılar bizlerin vermiş olduğu mücadeleyi sadece ilerletir. Tarih boyunca yakılmış, yıkılmış, dini inançları yok edilmeye çalışılan biz alevi dernek ve inanç örgütleri bildiğimiz doğru yoldan ilerlemeye devam edeceğiz’’ diye konuşarak, birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.