16 Ocak 2017 09:01

Avrupa’da iş kazası deniyor, Türkiye’de neden fıtrat oluyor?

Çukurova Kitap Fuarı’da düzenlenen söyleşide konuşan Gazeteci İsmail Saymaz: Sendikasız bir toplumu tarikat ve cemaatlere mahkum ettiler.

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Çukurova Kitap Fuarı’nın son gününde, Gazeteci İsmail Saymaz’ın katıldığı “Türkiye’de İş cinayetleri ve Fıtrat” söyleşisi gerçekleşti. İletişim Yayınları’nın düzenlediği ve yoğun ilgi gören söyleşide Saymaz’ın “Fıtrat” kitabında anlattığı iş cinayetleri ve 2016’da 1040 iş cinayeti ile Türkiye’nin rekor kırdığı iş cinayetlerini ortaya çıkaran koşullar konuşuldu. 

Avrupa’da iş kazası denen şeye Türkiye’de neden fıtrat dendiği üzerine konuşan Saymaz, uçakta karşılaştığı, Necati isimli Almanya’da çalışan bir maden işçisinden bahsetti. Kütahyalı olan maden işçisinin 25 yıl önce Almanya’ya girmeye karar verdiğini anlatan Saymaz, sözünü ettiği işçinin Almanya’da yalnızca iki kez, uyarılara uymadığı için iş kazası geçirdiğini söyledi. Kütahya’daki maden işçilerinin hemen hepsinin Soma’daki madenlerde çalıştığını dile getiren Saymaz, “25 yıl önce Almanya’ya gitmiş olmasaydı bugün itibariyle 15 kez hayatını kaybetmişti. Almaya’daki iş kazası oluyor da Türkiye’deki neden fıtrat oluyor? Fark, Türkiye’nin 12 Eylül döneminde başlayan bu programın AKP ile tamamlanmak üzere olan neoliberal yönüdür” dedi. 

TAŞERON ÖLÜM GETİRİYOR

Taşeronlaşmanın sonuçlarından örnekler veren Saymaz, Tuzla tersanesinde filika testi için kum torbaları yerine işçilerin kullanıldığını hatırlatarak bugün daralma olan sektörde büyüme olduğunda benzer iş kazalarının artacağını söyledi. Özelleştirmenin, cinayetin doğrudan sebebi haline geldiği alanlardan birinin 2004’te özelleştirilen elektrik dağıtım sektürü olduğunu ifade eden Saymaz, 2010 yılında Kurban Bayramı’nın birinci gününde İstanbul’da bir işçinin elektriğe kapılarak ölümüne sebep olan taşeronlaşma ve özelleştirmenin getirdiği ihmaller zincirinden bahsetti. 9 yıldır taşeron işçi olarak çalışmasına rağmen elektrik direğine tırmanması için gerekli olan belgeye sahip olmayan Erkan isimli işçinin taşeronda çalışan teknisyenin yanlış hattı kesmesi sonucu hayatını kaybettiğinin, Erkan’ı direğe çıkaran sepetli aracı kullanan çalışanın da aracı kullanmayı bilmediğinin ortaya çıktığını aktardı. Yargılama sürecinde, BEDAŞ yetkililerinden başlanarak özelleştirmenin sonuçlarına dikkat çeken savcının değişmesi ile bilirkişinin de değiştiğini söyleyen Saymaz, devam eden yargılamada ölenin suçlu çıkarıldığını ifade etti. 

ÖZELLEŞTİRMELER DURDURULMALI, TAŞERON KALDIRILMALI

Soma’da  Mayıs 2014’te üretim zorlaması sonucu yaşanan ve 301 işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetini hatırlatan Saymaz, Enerji Bakanlığı’nın 5 yılda 15 milyon ton kömür üretme hedefi nedeniyle bir yanda ocak yanarken bir yanda işçi çalıştırıldığını söyledi. Bursa’da Avrupa’ya kaçak üretim yapan Özay Tekstil’de, 2005’in Aralık ayında 5 kadının kapılar üzerlerine kilitlendiği için yanarak öldüğü iş cinayetini hatırlatan Saymaz, Uludağ’da yılbaşı kutlamaları yapılırken Uludağ’ın eteklerinde bulunan tekstil fabrikasında ölen 5 kadının cenazesinin defnedildiğini söyledi. Bütün bu sürecin 12 Eylül ile başlayan siyasal İslam ile neoliberalizmin işlediği 30 yıllık bir suç olduğunu dile getiren Saymaz, “Sendikasız bir toplumu tarikat ve cemaatlere mahkum ettiler. Örgütsüzlüğün karşılığı, asgari ücretin altında çalışan işçinin evladını Aladağ’da bir yurda vermesidir. Bunun karşılığı budur. İslami yardım derneklerinden birine mahkum edilmesidir. İş kazalarının onda dokuzu önlenebilir ve ön görülebilir olduğu için tam da bu nedenle cinayet olduğu gerçeği örtülebilsin diye bunların adı fıtrat olmuştur” dedi. Çıkışın özelleştirmelerin durdurulması olduğunu söyleyen Saymaz, ağır sanayi kamulaştırılmalı, sendika zorunlu hale getirilmeli, taşeron yasaklanmalı, çocuk işçilik yasaklanmalı” dedi. 
{{301195}}

ÖNCEKİ HABER

Kazdağları'nda termik santral endişesi

SONRAKİ HABER

Alında bot izi çıkartan polis dayağına Yargıtay ayarı 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...