15 Ocak 2017 17:31

Ankara Dayanışma Akademisi ilk etkinliğini gerçekleştirdi

“Süreklileştirilmiş OHAL ve KHK rejimi” başlığıyla gerçekleştirilen ilk etkinlikte OHAL’de üniversitelerde yaşananlar ve hukuksal süreç konuşuldu.

Paylaş

Kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile ihraç edilen akademisyenler bulundukları illerde akademiler kurmaya başladı. Geçtiğimiz hafta kurulan Ankara Dayanışma Akademisi de (ADA) ilk etkinliğini gerçekleştirdi. “Süreklileştirilmiş OHAL ve KHK rejimi” başlığıyla gerçekleştirilen ilk etkinlikte OHAL’de üniversitelerde yaşananlar ve hukuksal süreç konuşuldu. Panelin katılımcıları ise Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nden ihraç edilen akademisyen Ümit Keskin ve Avukat Oya Aydın oldu.

‘GAZİ ÜNİVERSİTESİ BANA HEP ENGEL ÇIKARDI’

İhraca giden süreçte üniversitede yaşadıklarını ve tanıklıklarını anlatan Ümit Keskin, MEB Bursu ile yurtdışına gidişi sonrası zorunlu görev yeri olan Gazi Üniversitesi’nin atama yapılmasına uzun bir süre ayak dirediğini söyledi. Kendisinin daha önce de aynı üniversitede öğrenci olmasından kaynaklı üniversiteyi tanındığını ve görüşleri nedeniyle istenmediğini kaydeden Keskin, hukuksal zorunluluk gereği üniversitenin atama yaptığını ancak uzun bir süre ders veremediğini ve yardımcı doçent kadrosu için önüne engeller çıkarıldığını aktardı. OHAL sürecinden önce uzaklaştırıldığını sonra da 22 Kasım’da ihraç edildiğini söyleyen Keskin, uzaklaştırılması sonrası bölüm başkanı ile görüşmesinde bölüm başkanının kendisine “Burası krallık. Hiçbir fikir beyan edemem. Emirler yukarıdan geliyor” dediğini ifade etti. Keskin, uluslararası sözleşmelere imza atan üniversitelerin akademik özgürlükleri kısıtlamaya yönelik politik etkin ajan olarak görev yaptığını söyledi.

‘KURALSIZ BİR OHAL YAŞANIYOR’

Avukat Oya Aydın da, Anayasa’nın işlemediği bir süreçle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Bu sürecin İç Güvenlik Yasasıyla başladığına vurgu yapan Aydın, “KHK’lerin darbeden daha önce hazırlandığını ve çekmecelerde bekletildiğini düşünüyorum” dedi. OHAL’in sadece darbeyi ilgilendiren konularla sınırlı olduğunu söyleyen Aydın, şu anda kuralsız bir şekilde hastanelerin kapatıldığını, sosyal güvenlik yasasının dahi OHAL ile düzenlendiğini söyledi.

Anayasa’nın OHAL koşullarında dahi düşünce, vicdan ve kanaat özgürlüğünü koruyan maddeler içerdiğini dile getiren Aydın, Anayasa Mahkemesi’nin, KHK itirazlarına “Bunlar OHAL KHK’si” demesinin kendi kapısına kilit vurmak olduğunu belirtti. Aydın, bu karardan sonra OHAL’le her türlü düzenlemenin önünün açıldığını söyledi.

OHAL kanununda kamu görevinden çıkarma yetkisi olmadığını da söyleyen Aydın, 12 Eylül döneminde de uzun yıllar benzer hukuksuzlukların yaşandığını kaydederek şöyle devam etti: “Danıştay 1989’da içtihadı birleştiren yani kanun hükmüne gelen bir karar verdi. OHAL kalkınca KHK’lerin de geçerliliğinin ortadan kalkacağına karar verdi. Bu bütün mahkemeleri süresiz bağlayan bir karardır. Şu anda da geçerlidir. Bu yüzden OHAL’in kısa sürede kalkması önemlidir.” (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

‘Tarsus cezaevinde musluktan böcek akıyor’

SONRAKİ HABER

‘İş yükü ve performans baskısı hekimleri tüketiyor’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...