13 Ocak 2017 11:51

‘Cezaevindeki arkadaşlarımıza yönelik suçlama: Konuşmak!’

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, cezaevinde tutulan HDP’lilerin durumuna ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Paylaş

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla tutuklu HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin durumuna dikkat çekti. Tutuklu bulunan HDP'lilerin çok büyük suçlar işlemişler gibi gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Beştaş, suçlamaların sadece yapılan konuşmalara dayandığını ifade ederek; “Parti programını okumak suç olarak nitelenmiş. Biz tabi ki parti programını okuyacağız, savunacağız” dedi.

Meral Danış Beştaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Bugün TBMM’de yasama, yürütme, yargı erkini kökten dizayn eden bir teklifle karşı karşıyayız. Bizim duruşumuz çok net, ‘hayır’ımızı net bir şekilde ifade ediyoruz ama diğer partiler tavırlarını 20 Mayıs’ta, dokunulmazlıkların kaldırıldığı gün ortaya koydular.

‘VATANDAŞ TEK YÖNLÜ HABERLERLE ZEHİRLENİYOR’

Şöyle bir algı üretiliyor; Yüksekdağ, Demirtaş ve diğer arkadaşlarımız büyük suçlar işlediler, kriminal bir şeyler yaptılar. Vatandaş televizyonlarda tek yönlü bakış açısıyla verilen haberlerle adeta zehirleniyor. Bilinçli bir şekilde halka zehir veriliyor ve kutuplaştırma artırılıyor. Yaygın medyada HDP yokmuş gibi davranılıyor ama biz varız, buradayız. Arkadaşlarımız cezaevinde de olsa demokratik siyasetten asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

MÜEBBET İSTENEN SUÇ: KONUŞMAK

Dün Yüksekdağ hakkında, “HDP’li Yüksekdağ’a müebbet hapis istemi”, “Bir müebbet daha” diye haberler servis edildi. Yazı dili bile müebbetlik bir suç varmış gibi. Kamuoyu algısı oluşturuluyor. Peki müebbet istenecek kadar ne suç işlediler arkadaşlarımız? Konuştular.

Sayın Yüksekdağ, parlamentodaki tek kadın lider. Hakkındaki iddianame boş, safsatalarla dolu. Talimatların yerine getirildiği bir metin niteliğinde. Savcının kafası karışmış belli ki, talimatları yerine getirirken garip bir dil kurmuş, konuşmalarda parti programını okumak suç olarak nitelenmiş. Biz tabi ki parti programını okuyacağız, savunacağız.

İkinci suçlama; özyönetimi savunmak. Özyönetim istemek suç değildir. Anayasa komisyonunda da savunduk. Türkiye, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartına taraftır. Savcının tasarrufu yok ki. Savcı tutuklanmamak için bu iddianameyi hazırlamak, kendini ispat etmek, müebbet istemek zorunda. Savcılar tutuklanma tehdidi altında.

‘İDDİANAMELER FETHULLAHÇI SAVCILARIN’

Şu anda Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizi cezaevinde tutan fezleke ve iddianamelerin savcıları kim? Bunlar adil bir soruşturma yapan savcılar mı? Katiyen hayır. Darbe komisyonuna gelen bilgiler, bizim baştan beri “Fetullahçı yapı tarafından hazırlandı” dediğimiz iddianamelerin nasıl hazırlandığını ortaya koymuştur.

Savcılar kendi kendine 9 elmayı toplamış, bir armut çıkarmış. Yok böyle bir şey. Hukukta siz bir milletvekili hakkındaki fezlekenin sevk maddesini değiştiremezsiniz. Örgüt propagandasından yargılanan bir milletvekili hakkında “ben senin hakkında müebbet hapis istiyorum” diyemezsiniz. Bunların hiçbiri normal değil. Bu hukuk cinayetlerini her gün söylemekten bıkmayacağız. Ta ki basın yayın organları ve iktidar bunu kabul edinceye kadar.

‘BUNUN ADI ADALET DEĞİL KİN GÜTMEK’

Seninle Cumhurbaşkanlığı seçiminde yarışan bir lideri cezaevine göndereceksin, bütün görüşleri kayıt altına alacaksın, Avrupa'dan gelen heyetlerin görüşme taleplerini reddedeceksin, mahkemede bile tecrit uygulayacaksın ve buna hukuk diyeceksin. Gülerler. Bunu adı intikamdır. Bunun adı kin gütmektir.

‘ADALET BAKANI'NDAN İŞKENCEYE YANIT YOK’

Sadece Demirtaş ile Abdullah Zeydan bir arada. Diğer arkadaşlarımızın hepsi tek başlarına tutuluyor. Bu, AİHM kararlarına göre işkencedir. Bu işkenceyi Adalet Bakanı’na sorduk yanıt yok. Bizzat yüz yüze sorduk, arkadaşlarımız neden tecritte tutuyorsunuz diye. Eş Genel Başkanımız Yüksekdağ, faks numarasını avukatından alamıyor. Koluna yazıyor, siliyorlar. Bu bir işkence türüdür. Bunun sorumlusu Adalet Bakanı’dır. Adalet Bakanı işkencecidir. Bu koşulların derhal düzeltilmesi gerekiyor.

‘DAVUTOĞLU: YARGIDA KOMPLO VAR’

Davutoğlu, Darbe Komisyonuna yanıt vermiş, “Bu Fethullahçı yapı, yargıda siyasi komplolar yaptı” demiş. “Bürokrasiyi ele geçirmek istiyor” demiş. Bunu başbakanlık yapan bir kişi söylemiş. Bu, iktidar partisinin bu komployu kabul etmesi anlamına geliyor. Bu komplolar yapıldı da, cezaevine kapattığınız milletvekilleri, belediye başkanları, il, ilçe yöneticilerini bu komplo sonucu kapattığınızın farkında değil misiniz? Farkındalar. Bu komploları telafi etmek için adım atmak gerekir. Aksi halde bu komploların ortağı zaten sizdiniz. Bu siyasi komploların ortağı olmadığını iddia ediyorsanız hayatınızda bir defa doğruyu söyleyin ve yeni bir sayfa açalım.

‘MERHAMET DEĞİL ADALET’

Ahmet Türk’ün cezaevine kapatılması, kapatanların aczidir. Ahmet Türk de için de rehin alınan arkadaşlarımızla ilgili de asla merhamet talebimiz yok. Biz sadece adaletin sağlanmasını, hak ve hukukun gereğinin yerine getirilmesini istiyoruz. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

OHAL KHK’lerini uzmanlara anlattıran hocaya soruşturma

SONRAKİ HABER

Özgür Gündem'le dayanışmaya ilk ceza Yurdatapan’a verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...