13 Ocak 2017 06:00

Baluken: Bulunmam gereken yer TBMM'dir

Tutuklu HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, ifadesinde, "Benim şu anda bulunmam gereken yer anayasa değişikliklerinin görüşüldüğü TBMM’dir’ dedi.

Paylaş

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında yürütülen “Kamu görevlilerine hakaret” soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi'nden, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile ifade verdi. 

'SORUŞTURMA HUKUKA AYKIRI' 

Baluken, soruşturmayı yürüten savcıya verdiği ifadesinde, "Ben Anayasaya göre sadece Diyarbakır halkını değil tüm Türkiye'yi temsil ediyorum. Dolayısıyla adına TBMM'de yasama faaliyetini yerine getiriyorum. Hakkımda iddia olunan eylemlerde yasama faaliyeti içerisinde görülmelidir. Ayrıca halen yasama dokunulmazlığım devam ettiğinden tutuklu olarak bulunmakla Anayasal suç işlendiğini düşünüyorum. Mevcut siyasi iktidar iç tüzük ve Anayasaya rağmen geçici bir madde ile Anayasa'ya aykırı olarak dokunulmazlığımızı kaldırma işlem ve eyleminde bulunmuştur. Fakat dokunulmazlık kaldırma işlemi Anayasa'ya aykırı olduğundan usulsüzdür. Benim dokunulmazlığım halen devam etmektedir. Bu nedenle bu aşamada yürütülen soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin de hukuksuz olduğunu düşünüyorum. 

‘BULUNMAM GEREKEN YER TBMM'DİR’

Tutuklanmamıza gerekçe olarak gösterilen ifadeye gitmeme eylemi, soruşturma mercilerine yönelik bir tavırdan ziyade yürütülen soruşturmaların siyasi saikle başlatıldığını ve devam ettirildiğini düşündüğümüzden dolayı siyasi nedenledir. Yoksa bizim soruşturma mercilerine yönelik bu yönde bir tavrımız yoktur. Zira siyasi iktidar bize ve partimize karşı ayrımcı hedefleştiren tutumlar sergilemiş, bir takım hukuksuz düzenlemelerle bizi yargısal süreçlerle siyasi çalışmalarımızı akamete uğratacak şekilde bizi muhatap kılmıştır. Benim şu anda bulunmam gereken yer Türkiye'nin geleceği açısından Anayasal değişikliklerinin görüşüldüğü çok önemli görüşme ve oylamaların yapıldığı TBMM'nin Genel Kurulu'dur. Şu anda Anayasa değişiklikleri ile ilgili oy kullanma hakkım Anayasa'yı ihlal edecek şekilde engellenmektedir. Dolayısıyla bu hukuksuzluğun gözden geçirilmesi gerekir” dedi.

'YASAKLARA TEPKİ GÖSTERMEK YANLIŞ DEĞİL'

Silvan'da ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının yasalara, anayasaya ve Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurgulayan Baluken, şunları kaydetti: “Bu yasaklar ile bir ilçe merkezindeki nüfusun neredeyse tamamının yaşam hakkı, sağlık hakkı, seyahat hakkı, eğitim hakkı başta olmak üzere Anayasal güvence altında olan birçok temel hak ve özgürlük kısıtlanmıştır. Ülkemizde sıkıyönetim dönemlerinde darbe dönemlerinde görülmemiş bir şekilde günlerce haftalarca süren sokağa çıkma yasağı sadece valilik kararı ile yürürlüğe konulmuştur. Makamınızın bir valinin böyle bir yetkisinin olup olmadığını mevcut yasalara göre incelemesi gerektiğini kanaatindeyim. Bu konuda Türkiye'nin altına imza attığı uluslarası sözleşmeler kapsamında Avrupa Konseyi, Venedik Komisyonu, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği başta olmak üzere birçok uluslarası kurumlarda raporlar yayınlanmıştır. Avrupa İnsan Hakalrı Mahkemesi'nin (AİHM) bu konuda aldığı tedbir kararları vardır. Makamınız bu kararı ve raporları incelerse görecektir ki bu yasaklara karşı demokratik tepki koymak yanlış değil, doğru olan tutumdur. Nitekim bu yapılan yanlışlardan dolayı Türkiye'ye yönelik çeşitli yaptırımlar, tazminatlar vb. hukuki süreçlerde şimdiden AİHM başta olmak üzere birçok uluslarası platformlarda gündeme gelmeye başlamıştır.” 

'SUÇ POLİS MÜDAHALESİNDE ARANMALIDIR'

Silvan'da belirtilen tarihlerde sokağa çıkma yasağının uygulandığı mahallerde yaşanan mağduriyet ve insan hakları ihlalleri ilgili olarak sayısız telefon aldığını hatırlatan Baluken, “Silvan halkı her türlü kısıtlamadan dolayı mağdur edildiğini can ve mal güvenliğinin kalmadığını seçilmiş milletvekili olarak bize ilettiler. Bunun gereği olarak Diyarbakır milletvekili sıfatımla halkımızın yaşadığı bu sıkıntıları ortaya çıkarmak, hukuksuz olduğunu düşündüğüm bu uygulamalar yerinde tespit etmek için Silvan'a gittim. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Nitekim partimizin milletvekili MYK üyelerinden oluşan heyetle insan hakları kuruluşlarından barolara kadar birçok sivil toplum kuruluşları ile birlikte Silvan'a gittik. Ayrıcı bu süre içerisinde Batman milletvekilimiz Ayşe Acar Baraşaran Diyarbakır Milletvekilimiz Nursel Aydoğan ve eski Batman Milletvekilimiz Ayla Akad Ata telefon ile bize ulaşarak o mahallelerde mahsur kaldıklarını bize ilettiler. Ateş altında kaldıkların ve her an ölebileceklerini bildirdiler. Bunun için ben Kamu Güvenliği Müşteşarı ve o dönem İçişleri Bakanlığı'ndaki en üst düzey yetkililerle sayısız telefon görüşmesi yaptım. Kamuoyunun dikkatini çekmek ve duyarlılık yaratmak için Silvan'da gerçekleştirilen yürüyüşlere katıldım. Bu yürüyüşlerde herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştır. Buna rağmen yürüyüşler esnasında polisin halka yaptığı gazlı, tazyikli sulu müdahaleleri yerinden gördüm. O müdahalelere bende maruz kaldım. Su unsuru aranacaksa dokunulmazlığı bulunan milletvekillerine yapılan polis müdahalelerinden aranmalıdır. Yapılan bu müdahalelerden sonra da İçişleri Bakanlığı, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ve Silvan Kaymakamı ile birçok görüşme yaparak can kayıplarının yaşanmaması için çaba sarf ettim” diye belirtti.

SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ 

İdris Baluken, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP'li milletvekilleri Hüda Kaya, Saadet Becerekli, Ertuğrul Kürkçü, Ahmet Yıldırım, Feleknas Uca, Mehmet Ali Aslan ve Çağlar Demirel’in bulunduğu heyet birlikte 12-13 Kasım 2015’te, yasağın sürdüğü Diyarbakır’ın Silvan ilçesine giderek, yasaklı mahallelerde inceleme yapmak istemişti. Polis ve askerin sert müdahalesine maruz kalan HDP vekiller ve beraberindeki halka gaz bombası, plastik mermi, tazyikli su ile müdahale edilmiş, üzerlerine doğrudan gerçek mermilerle ateş açılmıştı. Müdahale sırasında polislerce atılan gaz bombası kapsülü başına isabet eden Yüksekdağ ölümden dönmüştü. Müdahale sırasında TOMA’dan sıkılan tazyikli su nedeniyle milletvekilleri de ıslanmıştı. Polise, tepki gösteren Baluken ve HDP’li 7 vekil hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmıştı. Savcılık, HDP milletvekilleri hakkında fezleke hazırlayarak Adalet Bakanlığı’na göndermişti. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması ardından milletvekilleri hakkında düzenlenen fezlekeler soruşturmayı yürüten savcılara geri gönderilerek, soruşturma başlatılmıştı. (DİHABER)
 

ÖNCEKİ HABER

Buzlanan yollarda yayalar ve araçlar zor anlar yaşadı

SONRAKİ HABER

İhraç edilen öğretmenler köy ürünleri satıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...