A. Ü. Rektörü İbiş, Doç. Dr. Çelenk'e mobbing mi uyguladı?

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevilay Çelenk Özen'in OHAL KHK'sı ile ihraç edilmesini Meclis'e taşıdı. Tanrıkulu, Rektör İbiş'in profesörlük için juriye başvuran Sevilay Çelenk'e önce mobbing uyguladığını sonra da OHAL KHK'sı ile işten attırdığını ifade etti. 

Ankara Üniversitesi (A.Ü.) İletişim Fakültesi (İLEF) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevilay Çelenk,  Barış Bildirisi İmzacısı ve Eğitim-Sen Üyesi'ydi. 5 Ocak 2016 tarihinde de  profesörlük başvurusunda bulunmuştu. Ancak son yayınlanan 679 Sayılı KHK ile ihraç edildi. Çelenk'in bu durumunu Meclis'e taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Tanrıkulu önergesinde A.Ü. Rektörü Erkan İbiş’in bir barış imzacısı  Doç. Dr. Çelenk'i  profesörlüğe yükseltmemek için  mobbing uyguladığını belirtti. 

Doç. Dr. Çelenk'in profesörlük için başvurusunun ardından yaklaşık 1 yıl geçmesine rağmen rektörlük tarafından engellendiğini ifade eden Tanrıkulu, “Profesörlük için jüri değerlendirme raporlarının tamamının 2016 yılı Mayıs ve Haziran Ayları itibarıyla tamamlanarak Rektörlüğe iletildiği ve tümünün olumlu olduğu, raporlar alındıktan sonra, üç jüri üyesine Rektörlükten tekrar yazı yazılarak değerlendirmelerini gözden geçirmeleri istenmiş midir?” dedi. 

'JÜRİ KARARLARINA MÜDAHALE OLDU MU?'

A.Ü. Personel Daire Başkanı'na Sevilay Çelenk’in başvurusunu bekletmeleri ile ilişkili bir hukuk dışı bir talimatın verilip verilmediğini merak eden Tanrıkulu, “Jüri üyelerinin kararlarını değiştirmeye yönlendirici bir müdahale sonucunda, jüri üyelerine ne kadar süre verilmiş ve süreyi aşanlara yazılı bir hatırlatma yapılmış mıdır, bir jüri üyesinin Aralık ayının ilk günlerinde, adayın başvurusu üzerinden bir yılın geçtiği bir dönemde bile hala değerlendirmesini göndermemiş olduğu doğru mudur?” sorularına yanıt istedi. 

KHK TEHDİDİ

Tanrıkulu, profesörlük başvurusundan sonra  Sevilay Çelenk'e  bu jüri üyesi tarafından “dosyanı senin iyiliğin için bekletiyoruz, çünkü Erkan İbiş bu dosyayı bekletmezsek, adınızı yayınlanacak yeni KHK’ya koyacağını ancak kanser tedavisi gördüğünüz için bunu istemediğini söyledi” dediği iddiasının olduğunu hatırlattı. Tanrıkulu, “Sevilay Çelenk Özen’in, ilgili jüri üyesine başvuru değerlendirmesini elinde kasıtlı olarak tutmaya ve bekletmeye devam ederse hakkında şikayet ve suç duyurusunda bulunacağını belirtmesi üzerine, jüri üyesinin,  ertesi gün sabah saatlerinde adayı cep telefonundan arayarak 6 Aralık 2016 tarihinde raporunu tamamladığı ve Rektörlüğe gönderdiği yönünde Sevilay Çelenk Özen’e bilgi verdiği iddiası doğru mudur?” sorunun Başbakan Yıldırım'ın yanıtlamasını istedi. 

Tanrıkulu şu sorularında Başbakan Yıldırım'a şu soruları yöneltti:

* Bir jüri üyesinin aylar önce olumlu bir rapor vermiş olduğu halde, Erkan İbiş’in kendisini yanlış bilgilendirdiği, maniple ettiği ve iyi niyetini istismar etmiş olduğunu anlamaktan kaynaklı bir tedirginliğe kapıldığı ve içinde bulunulan OHAL döneminde bir zarar göreceği kaygısıyla bu kez raporunu olumsuza çevirdiği iddiası doğru mudur?

* Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş tarafından yapılan yönlendirme sonucunda bu juri üyesi tarafından yeni ve olumsuz bir rapor verilmiş ise, bu rapora izah gerektirmeyen makullükte bir gerekçe yazılmış mıdır?

* Raporların ikinci kez gelmesinden sonra teamüllere göre aynı hafta tamamlanması gereken akademik yükseltme sürecini tamamlamak yerine artık hukuksuzluğu sürdürebilecek zemin kalmadığından Sevilay Çelenk Özen’in adının ihraç kararnamesine eklendiği yönündeki güçlü kanaati zayıflatan bir delil var mıdır?

* Bir barış imzacısı akademisyeni doçentlikten profesörlüğe yükseltmektense darbe girişimi sonrası süreci fırsata çevirerek ihraç etmeyi tercih etmek  yönündeki kanaati zayıflatan bir delil söz konusu mudur?

* Ankara Üniversitesi Rektör Erkan İbiş’in barış bildirisi imzacılarına uyguladığı ve başka soru önergelerine de konu olmuş ağır bezdirme süreçleri, ihbar, KHK’lara eklemek gibi tercihlerinin arkasında AKP Hükümetinin  onayını almanın da ötesinde bir çıkarı veya üstünü örtmeyi umduğu başka bir durumun olup olmadığı konusu araştırılmış mıdır?

* Darbe girişimi sonrası Ankara Üniversitesinden ihraç edilen “kıdemli” öğretim üyelerinden kaçı “FETÖ” üyesi, kaçı barış bildirisi imzacısıdır? Kıdeme bakılmaksızın değerlendirildiğinde bu sayılar nelerdir?(Ankara/EVRENSEL)