‘Başkanlık biz işçileri borçlandırmayacak mı?’

Neslihan KARYEMEZ
İstanbul

AKP ve MHP iş birliğiyle Meclise getirilen, Başkanlık sistemini de kapsayan anayasa değişikliğini İstanbul’daki işçilerle konuştuk. AKP iktidarı boyunca ceplerindeki paranın azaldığını, yaşamın pahalılaştığını, borç içinde yaşamaya çalıştıklarını belirten işçiler, “Başkanlık biz işçileri borçlandırmayacak mı?” diye soruyor.

Başkanlık sistemini desteklemediğini belirten Tekstil İşçisi Oya, “Çünkü iyi mi kötü mü bilmiyoruz. Halka anlatmıyorlar. Benim tek bildiğim şey başkanlık sistemi olan ülkelerde demokrasi yok. Bugün okudum. Başkanlık sistemi olan ülkelerde hem çalışma saatleri artıyor hem de ücretler düşürülüyor” dedi. Parlamenter sistemde bile yolsuzlukların üstünün örtüldüğünü dile getiren Oya, “Tek bir kişinin yönettiği sistemde daha zor ve sıkıntılı şeyler bizi bekleyecek. Biz neden milletvekillerini seçtik o zaman? Bugün en azından vekilleri halk seçti ve aralarındaki dürüst insanlar bir şeyler yapmaya çalışıyor. Başkanlık sisteminde hiçbir şey yapamayız” diye konuştu. 15 yıldır tekstil iş kolunda çalıştığını vurgulayan Oya, “15 senedir hiçbir şey iyiye gitmedi. Benim hayatımda tek değişen borçlanmak. Başkanlık biz işçileri borçlandırmayacak mı?” diye sordu.

CEPTEKİ PARA HER GÜN AZALIYOR AMA...

İkitelli’de çalışan Tekstil İşçisi Bekir Gül ise “Başkanlık sistemi geldiğinde bu günleri arar hale geleceğiz” dedi. Kendisinin AKP’ye oy vermediğini ancak AKP’ye oy veren çok işçi arkadaşının olduğunu anlatan Gül, “Türkiye 5-6 yıldır bir inat üzerinden yönetiliyor. AKP’ye oy veren arkadaşlarımın cebindeki para her geçen gün azalıyor. Aslında birçoğu yaşamında görüyor politikanın yansımasını. Ama çoğu şimdi ırkçılık ve milliyetçilik üzerinden kutuplaştırıldıkları için destekliyorlar” diye konuştu. Başkanlık sistemi ve anayasa değişikliğinin gündeme gelmesinde muhalefetin de eksiğinin olduğunu dile getiren Gül, şunları söyledi: “İşçileri kapsayacak alternatif politika üretemiyorlar. Sadece Erdoğan ve AKP karşıtlığı üzerinden siyaset yürüterek olmuyor ki. MHP’ye oy veren arkadaşlarım milliyetçilik ve Atatürkçülük üzerinden tedirginler.”

Hükümetin dış güçler ve 2023 söylemlerinin işçiler üzerinde etkili olduğunu ifade eden Gül, “AKP’ye oy veren arkadaşlarla sohbet ettiğimizde sürekli ‘Dış güçler bizi bölmek istiyorlar’ diyorlar. 2023’te Lozan Antlaşması’nın biteceğini ve ülkenin çok iyi yerlere geleceğine inanmış haldeler. Ama öte taraftan AKP’ye ya da MHP’ye oy verse de başkanlık konusuna sıcak bakmayan kesimler de var” diye konuştu.

Yine İkitelli’de tekstil iş kolunda çalışan Kerim adlı işçi de şöyle devam etti: “Başkanlık sistemi bildiğime göre tek bir kişi her şeye karar veriyor. Bugün OHAL var. Yarın daha kötü olacak. Bir de girdiler Suriye topraklarına, bununla halkı aldatırken istediklerini yapıyorlar güzelim ülkemizde.”

LC Waikiki’nin Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan bir işçi, “15 Temmuz’da demokrasi için bizleri sokağa çağırdılar. Ama kendileri hiç kimsenin düşüncesine saygı duymuyorlar. Nerede demokrasi? Cumhurbaşkanı ülkeyi tek yönetmek istiyor. Ben tek bir adam tarafından yönetilmek istemiyorum. Asgari ücrete yapılan zamma bakın, bir de kendilerinin aldıkları zamlara ve maaşlara. Biz asgari ücretle zar zor geçinirken, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar saltanat içinde yaşıyorlar. Sarayda oturup Osmanlı padişahları gibi ülkeyi yönetecekler” diye konuştu.

‘Başkanlık anayasası işçinin anayasası olamaz’

‘BAŞKANLIK GELİRSE ZENGİN OLACAĞIZ!’

LC Waikiki’nin Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan bir işçi, başkanlık sistemine neden destek verdiğini şöyle anlattı: “Başkanlık sistemi geldiğinde 2023 yılında hepimiz huzur içinde yaşayacağız. 2023 yılında bağımsız bir ülke olacağız. Ülkemizin bütün yer altı kaynaklarını kullanacağız. Ve hepimiz zengin olacağız. Batı ülkeleri bizim kalkınmamızı istemediği için terör saldırıları ile bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Libya’da Mısır’da da öyle yapmadılar mı? Başkanlık gelsin ki ülkemiz daha iyi yönetilsin.”

‘İşçiyi geçim derdine düşürenlerin tek adam anayasası’

İNSANLARIN BAŞKA SIKINTILARI DA VAR

İnsanların geçim derdi dışında da sıkıntıları olduğunu söyleyen Tekstil İşçisi Oya, “Sağlıkta reform dediler. Kuyruklar bitti dediler. Annem kalp hastası altı ay boyunca hastaneden randevu almadık. Altı ay sonra aldık ancak. Her gün kadınlar katlediliyor. Şiddete, tacize, tecavüze uğruyor. Ben eşimi şiddet uyguluyor diye şikayet ettiğimde sabah alıp akşam geri bıraktılar. Başkanlık geldiğinde bu yaşadıklarımız değişecek mi? Hayır, bence daha kötüye gidecek” dedi.