06 Haziran 2012 10:44

Hamzaoğlu örneği istisna olsun

Türkiye’nin farklı üniversitelerinden 20’nin üzerinde akademisyen hafta sonu Şirince Nesin Matematik köyünde bir araya gelerek bir Çalıştay düzenledi. “Bir indeks olgu - Onur Hamzaoğlu olayı- üzerinden bilimi ve toplumsal yararı savunmak” başlığı ile gerçekleşen Çalıştay’da iki gün boyunca s

Hamzaoğlu örneği istisna olsun
Paylaş
Sinem Uğurlu

Kocaeli Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Dilovası bölgesinde yoğun çevre kirliliği ve buna bağlı olarak da kanserli ölümler tespit etmişti. Bu çalışmasını kamuoyuyla paylaştığı için de hakkında davalar açılmış ve baskıya maruz kalmıştı.

Bu olay üzerinden yapılan Çalıştay’da da bilim insanları, Hamzaoğlu’nun yaptığı çalışmaları toplumla paylaşmasında hiçbir etik kusur işlemediğini, aksine evrensel bilim ilkeleri ve etiğine uygun davrandığını ilan ettiler. Ayrıca yayınladıkları kamuoyu açıklaması ile de “Bilim insanları haksız kısıtlamalara uğramadan araştırma yapmak, sponsor ya da başkaca herhangi bir etki altında kalmadan, araştırma sonuçlarını bilim camiası ve toplumla paylaşmakta özgür olmalıdır” dediler.

Çalıştay’da Onur Hamzaoğlu örneğinin istisna bir durum olmadığı vurgulanarak, istisna olması için akademisyenlerin dayanışma ile korkmadan bilim özgürlüğünden yana taraf olması gerektiği fikri öne çıktı.

BİLİMİN ÖZERKLİĞİ İÇİN ÇALIŞMALARINA DEVAM EDECEKLER

Görüşlerini aldığımız Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Sayek, düzenledikleri Çalıştay’ın amacını, “Türkiye’de bir araştırmacının bilim ortamında karşı karşıya kaldığı durumu bir olgu üzerinden tartışmak ve bu bilim ortamının dürüst açık ve bütünlük içerisinde yürütülmesini sağlamak için bir ön çalışmadır” diyerek açıkladı. Araştırıcıların bağımsızlığının ve bilim ortamının özerkliğinin son derece önemli olduğunu altını çizen Sayek, bilim insanlarının karşı karşıya kaldıkları baskıları en aza indirmek amacıyla çalışmalarının devam edeceğini de sözlerine ekledi.

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞ BİRLİĞİ ÖRNEKLERİ

Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ise, üniversitelerin içinde bulunduğu durumu anlattı. Üniversitelerin şirketlerle iş birliği içine girdiğini ifade ederek, bu durumu örneklendirdi. Hacettepe Üniversitesinin ilaç devi Pfizer ile ODTÜ’nün de Savunma Müsteşarlığı ve Aselsan ile birlikte silah üretimi ile ilgili süreçler geliştirdiklerini dile getirdi. Üniversitelerin de bu sürece uyum sağladığını ya da sessiz kaldığını belirten Hamzaoğlu, “Bu genel duruma rağmen, üniversitenin toplumsal sorumluluğunun devam ettiğini savunmak gerekir. Bilim insanı üzerindeki baskılara karşı direnmek, bu ilişkileri deşifre etmek ve görünür kılmak önemlidir. Ancak bunların savunusuyla akademi yeniden iki ayağı üzerine kaldırılacaktır” dedi.

BİLİM, BİLDİĞİNİ AÇIKLAMAYI GEREKTİRİR

1986 yılındaki Çernobil kazasından sonra çayların üzerindeki radyoaktif kirlilikler üzerine çalışmalar yapan ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Gökmen de çalışmalarını kamuoyuyla paylaştığı için baskılara mazur kalan akademisyenlerden. Çernobil faciasından sonra çaylarda radyasyon tespiti yaptıklarını ve bu gerçeği öğrendikten sonra kamuoyu ile paylaşmadan yapamadığını ifade eden Gökmen, “Sadece ekonomik kaygıların göz önüne alındığını gördük. Çalıştay’ın böyle şeylerin engellenmesine katkısı olacaktır” dedi. (İzmir/EVRENSEL)


KAMUOYU BİLDİRİSİNDEN BİRKAÇ MADDE

*Araştırmacı araştırma sonuçlarını dürüst, şeffaf ve hızlı olarak paylaşma sorumluluğu taşımalıdır. Veriler ve yöntemler bilim camiası ve toplumla dürüst ve hızlı bir şekilde paylaşılmalıdır.

*Toplumun ve doğanın yararı için hükümetler bağımsız araştırmalara kamu finansmanı ve desteği sağlamalıdır.

*Akademi ve bilim insanları toplumu ve doğayı korumak ve toplumsal yararı ve canlıların yaşamını savunmak için özgür ve taraf olmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

İşçiler sessiz kalmayacak

SONRAKİ HABER

Fırat Üniversitesi'nde faşist saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...