09 Ocak 2017 10:45

Avrupa Birliği’nin de gözü Kıbrıs’ta

Cenevre'de başlayan Kıbrıs görüşmeleri, Avrupa Birliği tarafından yakından takip ediliyor.

Paylaş

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Ceneve’de Kıbrıs’taki Türk ve Rum tarafları arasında doğrudan başlayan görüşmelerden nasıl bir sonucun çıkacağı Avrupa Birliği (AB) tarafından yakından takip ediliyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) yanı sıra AB de görüşmelere gözlemci olarak eşlik ediyor.

Güney Kıbrıs’ın AB üyesi olması nedeniyle ‘bölünmüş bir Kıbrıs’ döneminin kapanmasını isteyen AB, bütün adayı üye olarak almayı hedefliyor. Güney Kıbrıs, 2004 yılından beri AB üyesi iken Kuzey Kıbrıs üyelik sürecinin dışında kalmıştı.

40 yılı aşkın bir süredir devam eden bölünmüşlüğün bitirilmesi amacıyla başlayan görüşmeler öncesinde bir açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, “Görüşmelerin başarıyla tamamlanması sadece Kıbrıs’ta yaşayanlar için değil, bütün Avrupa ve bölge için harika bir haber olur” dedi. Ancak Steinmeier konuşmasının devamında, “Bu çok kolay olmayacak” diyerek beklentileri aşağıya çekmeyi tercih etti.

KİLİT KONU: TÜRKİYE’NİN KONTROL ETTİĞİ BÖLGELER

Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiades ve Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın doğrudan görüşmesine eşlik eden BM Kıbrıs Özel Temsilcisi, Norveçli Espen Barth Eide, uzlaşma için öncesinden daha umutlu olduklarını söylemekle yetinirken, Alman basınında yer alan haberde, görüşmelerin kilit konusunun Kıbrıs’taki Türk askerlerinin varlığı olacağına dikkat çekildi.

Görüşmelerde, Türk askerlerinin kontrol ettiği Güney Kıbrıs’a ait bazı bölgelerden çekilmesi konusunda pazarlıkların yapılması bekleniyor. Görüşmelerin başarıyla sonuçlanması durumunda perşembe günü garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin katılımıyla ‘Beşli Konferans’ düzenlenecek.

EŞİT TEMSİLİYETLİ FEDERAL SİSTEM

AB, Kıbrıs’da Rum ve Türk tarafının eşit şekilde temsil edildiği federal bir sistemin kurulmasından yana. İki eyalet üzerinden kurulması planlanan Federal Kıbrıs Devleti’nde her iki kesimin kendisini ifade etmesi güvence altına alınmak isteniyor. Varılacak anlaşmanın adadaki Türk ve Rum halkının oyuna sunulması planlanıyor. Halk oylamasından çıkacak sonuca göre uzlaşmanın hayata geçirilip geçirilmeyeceği planlanıyor.

KUZEY KIBRIS ERDOĞAN’IN TRUVA ATI MI OLACAK?

Görüşmelerin başarıyla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusu ise ilk günden itibaren değişik kesimler tarafından kuşkuyla karşılandı. Almanya’da yayınlanan Die Welt gazetesinde yer alan haber-yorumda Kuzey Kıbrıs’ın AB içinde “Erdoğan’ın Truva Atı olacağı” ileri sürüldü. Christoph B. Schiltz’in kaleme aldığı makalede, Brüksel’deki bir çok bürokratın “Erdoğan Kıbrıs üzerinden AB’ye ayak mı basacak? Kıbrıs Erdoğan’ın Truva Atı mı olacak?” şeklinde sorular yönelttiğine dikkat çekerek, adanın durumunun çözüm için oldukça karmaşık olduğunu ifade etti.

Yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onay vermemesi durumunda bir çözümün olmayacağı belirtilerek, bunun önümüzdeki dönem Türkiye-AB müzakerelerine etkide bulunacağına işaret edildi.

Gelinen aşamada, 1.1 milyon insanın yaşadığı Kıbrıs’ın geleceğine; asıl olarak adada yaşayan halklardan çok ada dışındaki güçlerin çıkar hesapları belirleyecek gibi görünüyor. Bu nedenle kendisini ‘Garantör’ ilan eden ülkelerin çıkarlarının içinde olmadığı bir çözümün taraflarca kabul edilmesi zor görünüyor.

Bu nedenle umutlarla başlayan Kıbrıs görüşmelerinden bir kez daha sonuç çıkmaması büyük bir olasılık olarak görülüyor.

GEÇEN YIL SONUÇ ALINAMAMIŞTI

Kıbrıs’ta yaşanan soruna çözüm üretmek, adada kalıcı barış ve istikrarı sağlamak amacıyla yürütülen müzakereler geçtiğimiz yıl İsviçre’nin Mont Pelerin kasabasında 7-11 ve 20-21 Kasım’da iki turlu olarak gerçekleşmişti. BM Eski Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un da katılımıyla olumlu havada başlaşan Mont Pelerin’deki müzakerelerin ilk turunun sonunda Rum lider Anastasiadis, masada Türk tarafının açılımları karşısında zamana ihtiyacı olduğunu ifade etmişti. Türk heyetinin Anastasiadis’in bu talebini kabul etmesiyle taraflar 20 Kasım’da İsviçre’de yeniden bir araya gelme kararı alarak müzakerelere bir hafta ara verimişti.

Mont Pelerin’deki müzakerelerin ikinci turunda sonuç alınmamıştı. Taraflar arasında yapılan görüşmeler Ekonomi, Avrupa Birliği, Mülkiyet, Yönetim-Güç Paylaşımı, Toprak ile Güvenlik ve Garantileri olmak üzere 6 temel başlıktan oluşuyor.

ÖNCEKİ HABER

Yıkılan Roboski Anıtı'nın heykeltıraşı: Neden rahatsız etti?

SONRAKİ HABER

Kerestecioğlu: Anayasa değil gizli bir anlaşmadır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa