07 Ocak 2017 15:10

İhraç edilen akademisyenler: Barışı ve hayatı savunacağız

Son KHK ile ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan birçok öğretim üyesi ihraç edildi. İhraç edilen akademisyenler Evrensel'e konuştu.

Paylaş

Tamer Arda ERŞİN
Ankara

OHAL’in üçüncü kez uzatılması kararının ardından Hükümet 679, 680 ve 681 nolu 3 yeni KHK yayınladı. KHK’ler ile ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan birçok öğretim üyesi ihraç edilirken, yurt dışına kaçanların vatandaşlıktan çıkarılması, polise sanal ortamda araştırma yetkisi verilmesi ve at yarışlarına kadar düzenlemeler yer aldı. KHK ile işine son verilen  Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Melek Göregenli, sosyal medya hesabı Twitter’dan hükümete adeta ders verdi: Biz derslerimize devam ederiz, okulda olmaz her yerde olur, yaşasın HAYAT ve BARIŞ... 

Aralarında Doç. Dr.  Sevilay Çelenk, Doç. Dr. Tezcan Durna, Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, Prof. Dr. Nilgün Toker, Yrd. Doç. Dr. İclal Ayşe Küçükkırca, Yrd. Doç. Dr.  Selim Temo gibi akademisyenlerinde olduğu  Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atanların yanı sıra Eğitim Sen üyesi akademisyenler de bulunuyor. Ankara Üniversitesi’nden (AÜ) ihraç edilen akademisyenler, Evrensel’e değerlendirmelerde bulundu.

İHRAÇLARA RAĞMEN AKADEMİYE DEVAM

AÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Leyla Işıl Ünal,   “FETÖ ile mücadele edeceğiz” söylemiyle başlayan ihraçların muhalifleri yıldırma operasyonuna dönüştüğünü söyleyerek, “Her ihraç dalgasında Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan arkadaşlarımızdan bazıları ihraç ediliyordu. Bu sefer beni de ihraç ettiler. Ancak bizim için üniversiteler önemli ama ideallerimiz de vazgeçilmezimiz” dedi.  Savcılıkların ve Yüksek Öğretim Kurumu’nın Barış İçin Akademisyenler bildirisinde suç olacak bir unsur bulamadığı için KHK’lerle ihraç yoluna başvurduğunun altını çizen Ünal, “Ceza veremediklerini düşünerek KHK ile bizleri ihraç ediyorlar. İhraç listelerini rektörlükler hazırlıyor. KHK ile ihraç edince onlar için soruşturma ve gerekçe hazırlamaya gerek kalmıyor” diye vurguladı. 

Ünal, öğrencilerinden ayrılmak zorunda kalmanın üzücü olduğunu belirterek, “Onlarla etkileşimde bulunup öğrenimlerine katkı veremeyeceğiz bu üzücü. Ancak akademik çalışmalarımıza devam edeceğiz. Akademi için illa kadrolu olmaya gerek yok. Akademik çalışmalarımızı çeşitli yollarla sürdüreceğiz. Bizim de artık dayanışma akademilerimiz var” diye akademiden ayrılmadığını ifade etti. 

‘YENİ BİR ÜNİVERSİTE’

Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Maliye Bölümü akademisyenlerinden Ydr. Doç. Dr. Özlem Albayrak, SBF’nin kendisi için anlamlı bir kurum olduğunu ifade ederek, kurumun zayıflatılma sürecinde kendisinde yıprandığını aktardı: “ Hem buyuk akademinin kurum olarak hem de kendi fakültemin hele bu süreçte nasıl gittikçe zayıflayıp, çirkinleştiğini gördükçe yaptığım işi bu kurumlarda sürdürmek istemediğimden her gün yeniden emin oldum” dedi. 

Albayrak, ihraç edilmesinin ilk şaşkınlığından sonraki düşüncelerini şöyle açıkladı: “Akademide kalmaya devam edersem, uzun suredir önerdiğim gibi kendi üniversitemizi kurmalıyız diyorum. Türkiye üniversiteleri birkaç istisna dışında bu dönemdeki kirlenmişlikleri ve tükenmişlikleri ile hiçbir şekilde, en azından benim huzur içinde bulunmayı isteyebileceğim ve anlamlı katkı sunabileceğim yerler değil. Burnumuzu tıkayıp kapısından girdiğimiz okullarda, kendimizi zorlayıp ders vermeye, yazıp çizmeye çalıştık bir yıl boyunca. Hayatımda hiç bu kadar performansım düşmemişti mesela sınıfta. Böylesi daha hayırlısı.”

ÖNCEKİ HABER

Reina saldırganının kimliği netleşti

SONRAKİ HABER

Karlov suikastine ilişkin 5 kişi tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...