05 Haziran 2012 09:06

‘Bi daha gelmem’ dedi, evinde ağırladı

Başbakan Erdoğan, 2009 yılında Davos’ta, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’le yaşadığı polemik sonrasında bir daha katılmayacağını söylediği Dünya Ekonomik Forumu’na evsahipliği yaptı. Konuk olmak bir yana açılış konuşmasını yapan Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik ve politik konumuna övgüler dizdi ve ağırlıklı ola

‘Bi daha gelmem’ dedi, evinde ağırladı
Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrasya Dünya Ekonomik Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Suriye ve bölge ülkelerin içişlerine karıştığı eleştirilerine yanıt verdi.

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada, dayanışmanın iletişim ve iş birliğinin nasıl sevindirici sonuçlar doğurduğunu yaşayarak öğrendiğini ve yaşayarak gösterdiğini iddia eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Türkiye olarak ne yanı başımızdaki ülkelerin, ne de uzak ülkelerin hiç birisinin içişlerine karışmak gibi bir niyetimiz hiçbir zaman olmadı ve olmayacak. Ama biz çok anlaşılabilir bir görüşü yüreklilikle de savunuyoruz. Diyoruz ki: Bu bölgedeki her ülkenin istikrarı, refahı barış ve huzuru, bölgenin refah, istikrar barış ve huzuruna bağlıdır. Bakınız, Ortadoğu, Kafkasya, Kuzey Afrika ve Balkanlar’da ülke sınırları büyük oranda 1.Dünya Savaşı döneminde şekillenmiştir. Bu şekillenme 2.Dünya Savaşı’nda da, hatta yakın tarihimizde de devam etmiştir. Bu coğrafyada sınırlar öyle acı bir şekilde ayrılmıştır ki kimi zaman akrabaların, hatta kardeşlerin yaşadığı köyler, ikiye bölünmüş, köyün bir tarafı bir ülkede, diğer tarafı başka bir ülkede kalmıştır.” Erdoğan daha önceki konuşmalarında, “Suriye Türkiye için bir iç politika meselesidir”, “Esad hemen görevi bırakıp gitmeli” demişti.

FİLİSTİN’İ GÖSTERİP İRAN’A VURDU

Türkiye’nin Suriye’dekine benzer durumu hemen hemen tüm sınırlarında yaşadığına işaret eden Erdoğan, birçok ülkenin de bu durumu yaşadığını ve bu geniş coğrafyada özellikle ortak noktaların, farklılıklardan çok daha fazla olduğunu vurguladı. Bu nedenlerden dolayı bir ülkenin sorununun, diğer ülkeyi çok ama çok yakından ilgilendirdiğini, bir ülkededir savaş, göç, çatışmanın, yanı başındaki ülkeyi doğrudan etkilediğine dikkati çeken Erdoğan, Türkiye olarak kimsenin içişlerine karışmak gibi bir niyetin olmadığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizim Türkiye olarak bölgesel meselelerde inisiyatif almamız, bölgesel meselelerde kimi zaman sesimizi yükseltmemiz asla ve asla birilerinin iç işlerine karışmak değil, işte bu özen gerektiren hassasiyete dikkat çekmektir. Bakın biz sürekli olarak biz sürekli olarak Filistin meselesine dikkatleri çekiyoruz. Filistin meselesini, Filistinlileri kardeşlerimiz akrabalarımızı oldukları için çok ama çok önemsiyoruz. Ama aynı zamanda, yine bakın altını çizerek ifade ediyorum, Filistin meselesini bölgenin barış ve istikrarını tehdit eden, bölgenin huzurunu tehdit eden en önemli mesele olarak gördüğümüz için oraya dikkat çekiyoruz. Bir yanda bebek demeden, çocuk demeden kadın yaşlı demeden masum insanlar havadan bombardımana maruz kalıyor, kitlesel olarak katlediliyor fosfor bombalarıyla.. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde insanlar tutsak ediliyor, öbür yandan aynı anda tüm bölgeye büyük ölçekli bir öfke pompalanmış oluyor.”

Türkiye’nin İran meselesinde yine aynı ilkeli duruşu sergilediğini öne süren Erdoğan, bölgede yeni bir krizin bütün bölgeyi etkisi altına alacağını savunduklarını, her zaman müzakereden, her zaman diyalogdan yana olduklarını söyledi. Arap ülkelerinde son yıllarda ortaya çıkan talepler noktasında tarihi tecrübelerden istifade ederek, ülke yöneticilerine her zaman bu talepleri dikkate almaları çağrısında bulunduklarının altını çizen Erdoğan, “Yani otokratik yapılardan özellikle demokratik yapıya, milletin iradesine saygı duyulması gereğini özellikle işledik” dedi. (DIŞ HABERLER)


KURTLAR SOFRASI İSTANBUL’DA KURULACAK

ABD ve Türkiye Dışişleri Bakanları Hillary Clinton ve Ahmet Davutoğlu’nun eş başkanlığında Terörizmle Mücadele Küresel Forumu’nun (TMKF) en üst karar organı olan Koordinasyon Komitesinin 2. Toplantısı, 7-8 Haziran günlerinde İstanbul’da yapılacak. “Terörün her çeşidiyle mücadeleye” yönelik bir platform olarak ilan edilen Forum’un İstanbul toplantısı sırasında yapılacak ikili görüşmelerde ise, Suriye krizi ağırlıklı konuyu oluşturacak.

Geçen yılın eylül ayında BM Genel Kurulunun açılış toplantıları sırasında ABD ve Türkiye’nin girişimi ile “terörle mücadelenin sivil boyutuna” ilişkin kritik ihtiyaçlarının belirlenmesi ve karşılanması amacıyla oluşturulan TMKF’nin Koordinasyon Komitesinin 2. toplantısında Forum’un amaçlarına uygun olarak çeşitli belgelerin kabulü ve projelerin açıklanması öngörülüyor.

Forumun kurucu üyeleri şöyle: ABD, Almanya, Avrupa Birliği, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Çin, Danimarka, Endonezya, Fas, Fransa, Güney Afrika, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kolombiya, Mısır, Nijerya, Pakistan, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye, Ürdün ve Yeni Zelanda.


LIEBERMAN: ABD ÖZÜR DİLEDİ Mİ Kİ BİZ DİLEYELİM

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, ABD’nin öldürülen 24 Pakistanlı asker için özür dilemeyi reddettiğine dikkat çekerek, İsrail’in de, Türkiye’den özür dilemeye mecbur olmadığını savundu. Avigdor Liberman, Eilat’ta düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada “Eğer ABD, geçen Kasım ayında kazara öldürülen Pakistanlı askerler için Pakistan’dan özür dilemeyi kesinlikle reddediyorsa, elbette ki İsrail, Mavi Marmara gemisinde öldürülen Türkler için Türkiye’den özür dilemeye mecbur değil” mesajını verdi.

Jerusalem Post tarafından yansıtılan konuşmasında Liberman, “Bu nedenle bize gelip özür dilememiz için baskı yaptıklarında en iyi dostlarımız olsalar bile, onlara hayır demeliyiz” diye konuştu.

Mavi Marmara’ya baskına katılan İsrailli askerlerin kendilerini savunduklarını öne süren Lieberman “Biz haklı idik, ve baskı ne kadar büyük olursa olsun, insan haklı olduğu bir şey için özür dilemez” sözlerini de kullandı.

ULUSLARARASI TUTUKLAMA EMRİ YOK

Öte yandan, dokuz Türkiye vatandaşının ölümüyle sonuçlanan Mavi Marmara operasyonu nedeniyle müebbet hapsi istenen dört İsrailli komutan hakkında İstanbul’da açılan davada mahkemenin verdiği talimatlar, yabancı medyaya da yansıdı. New York Times gazetesi, mahkemenin, suçlamaların İsrail’e resmen iletilmesini istediğine dikkat çekerken “Türk otoritelerinin İsrailli komutanları yargılama çabaları ilerliyor” yorumunu da yaptı.

New York Times, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, pazartesi günü, iddianamenin İngilizceye tercüme edilerek İsrail Adalet Bakanlığına gönderilmesi talimatını verirken, duruşmalarda İbranice tercümesinin sağlanacağını da bildirdiğini kaydetti.

Buna karşın gazete, “Uluslararası bir tutuklama emri çıkarılmadı” dedikten sonra “İsrail hükümeti de, dört sanığın Türkiye’ye seyahat etmeyeceği uyarısını yaptı, bu nedenle duruşmalar başladığında sanıkların hazır bulunmaları pek beklenmiyor” diye yazdı.

ÖNCEKİ HABER

Ancak biz değiştirebiliriz

SONRAKİ HABER

Eleştirdiğiniz ve kutsadığınız ÖYM'leri kaldıracak mısınız?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa