05 Ocak 2017 00:45

'Kolombiya’da barış, mücadelede yeni bir aşamadır'

FARC adına Kolombiya hükümetiyle yürütülen barış müzakerelerine katılan gerilla komutanlarından Matías Aldecoa, Evrensel’e konuştu.

Paylaş

Elif GÖRGÜ
İstanbul

Kolombiya’da, aralık ayının sonlarında yapılmış bir yürüyüşün fotoğrafı düşüyor sosyal medyaya. Barış anlaşması imzalanmasına rağmen çeşitli bölgelerde şiddetin bitmemesi, halk önderlerine yönelik paramiliter saldırıların sürmesi protesto ediliyor. En önde yürüyen genç kadınların ellerindeki pankartta şöyle yazıyor: “Barışa giden bir yol yok. Barışın kendisi bir yol...”

FARC adına Kolombiya hükümetiyle yürütülen barış görüşmelerine katılan gerilla komutanlarından Luis Eliécer Rueda, ya da gerilla adıyla Matías Aldecoa da, gazetemizin sorularını yanıtlarken benzer bir yorum yapıyor; barış anlaşmasını, sınıf mücadelesindeki yeni bir aşamanın başlangıcı olarak nitelendiriyor.

1984 yılında FARC’a, 2014 yılında da FARC’ın Havana’daki Barış Delegasyonuna katılan ve internet üzerinden ulaştığımız Matias Aldecoa, Havana görüşmeleri sürecine, bu süreçte yaşanan zorluklara, sürecin nasıl ilerleyeceğine ve anlaşmanın içeriğine dair eleştirilerle ilgili sorularımızı yanıtladı. ‘Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bir savaş’ın nasıl bittiğini özetledi.

50 yıl süren sert çatışmalardan sonra, özellikle de şiddetin olağanüstü yükseldiği Alvaro Uribe iktidarının hemen arkasından, FARC ve Kolombiya hükümeti diyalog başlatma kararını nasıl aldı? Barışa karar verilen o anın siyasi tetikleyicisi tam olarak ne oldu?

Alvaro Uribe Velez Hükümetinin ikinci dönemi biterken, ABD’nin müdahalesiyle bizim Amerikamızdaki bir gerilla gücüne yönelik gerçekleştirilen en büyük savaş çabası olan Kolombiya Planı’nın uygulanmaya başlamasının neredeyse onuncu yılıydı. FARC-EP, askeri olarak çökertilmek isteniyordu. Plan bu açıdan başarısız oldu. Ne araçlar, ne savaşçı sayısı, ne mali kaynaklar, ne de teknolojik kaynaklar açısından eşit olan 10 yıllık bu yoğun savaştan sonra ortaya çıkan genel kanı devletin isyanı bastıramayacağı ve orta vadede silahlar yoluyla iktidarı ele geçirme opsiyonunun da olmadığıydı. Savaşa devam etmek Kolombiya halkını kanlı ve acılı yeni on yıllara mahkum etmek anlamına gelecekti; Kolombiya ulusu ve uluslararası toplum, iki tarafa da ciddiyetle ele alınacak bir siyasi çözüm çağrısı yapıyordu.

BENZERSİZ BİR DENEYİMDİ

Görüşmeler sırasında bizzat sizin sorumluluğunuz neydi?

Ben, kurulduğu andan itibaren Çatışmanın Sonu İçin Teknik Alt Komisyon üyesiyim. Komisyon, Kolombiyalı askerlerle ateşkese varılması ve saldırıların karşılıklı ve süresiz durdurulması ile silahların bırakılması için yapılacak görüşmelerden sorumlu. Bu konulardaki anlaşmayı ve protokollerimizi bir buçuk yıllık bir sürenin sonunda başarıyla gerçekleştirdik, toplamı 80 sayfa kadar oldu.

Havana Barış Delegasyonunun bir üyesi olarak, 4 yıllık diyalog süreci deneyimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Benzersiz bir deneyimdi, çok verimliydi. Siyasi açıdan hem devlet hem FARC tarafı olarak irade ve hoşgörü ile yaklaştık; yarım yüzyıldan fazla süren, vahşi ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen bu uzun savaş gibi zor bir meselenin ancak diyalog aracılığıyla çözüme ulaşacağına ikna olduk. Kolombiya halkı ve uluslararası toplum da aynı mesajı verdi.

Kişisel açıdan ise çok olgunlaştım, siyasi olarak daha da eğitildim. Gördüm ki karşıt fikirli olan da, savaşta nefret ve acı ne kadar yaygın olursa olsun, hayal kuruyor, gülüyor; yurtsever ve insancıl duygular barındırabiliyor... 

EN TARTIŞILAN MESELE: GERİLLAYA AF

Görüşmeler boyunca en zorlu meseleler hangileriydi ve nasıl sonuçlandılar?

Görüşmeler boyunca en büyük krizler hukuk temasının tartışılması sırasında çıktı. Hükümet delegasyonu, gerillalar için af çıkartılmasını kabul etmedi. Hapse atılmamızı ve uluslararası ceza hukukuna boyun eğmemizi istedi. Diyalog masasında teslim olmamızı, yani muharebe meydanında başaramadığı şeyi talep etti.

Ayrıca tek taraflı ilan ettiğimiz ateşkesi beş ay sonra devlet güçlerinin saldırıları nedeniyle askıya almaya zorlanmamız da eleştirdiğimiz bir süreç oldu. Fakat bu krizin ardından iki taraf da saldırı operasyonlarını durdurma kararı aldı. Bu arada Ateşin ve Saldırıların İki Taraflı ve Tamamen Durdurulması Anlaşmasına konsantre olabildik.

Tüm görüşme süreci boyunca özellikle sizi, en çok etkileyen anlar hangileri oldu?

Az önce belirttiğim o iki dönem oldu. Hükümetin, ülkenin siyasi gerçekliğini ve bu sürece müdahil olan iki taraf arasındaki güçler dengesini yeniden ele alacak bir anlaşmaya varma; ortada ne yenilen ne yenenin olduğunu ve Havana sürecinin bir teslimiyet süreci olmadığını kabul etme konusundaki isteksizliği açıkça görünüyordu.

TARIM SORUNU VE SİYASİ KATILIM

Hükümet delegasyonunun dört yıllık Havana görüşmelerindeki tutumu konusunda başka eleştirileriniz var mı?

Çatışmanın ilk kurbanları olmuş, toprakları ellerinden alınmış, öldürülmüş, yerinden edilmiş kırsal nüfusun yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve (onlar için) adaletin sağlanması konusunu içeren tarımsal kalkınma maddesi ele alınırken çok eli sıkı olmaları...

Aynı şekilde siyasete katılım konusunda; siyasi sistemin reforme edilmesi ve demokratikleştirilmesi konusunda da oldukça direniş gösterdiler.

FARC delegasyonunun dört yıllık Havana görüşmeleri sırasındaki tutumu konusunda eleştirileriniz var mı?

Barış irademiz ve bir anlaşmaya varma konusundaki siyasi kararlılığımız, bazı anlarda, Hükümet delegasyonu tarafından zayıflık olarak yorumlandı. Fakat bu açıdan farklı davransaydık, görüşmelerin yapılmasına karşı çıkanlara, süreci sona erdirmeleri için fırsat vermiş olabilirdik.

HAYIR OYU BARIŞA KARŞI DEĞİLDİ

Dört yıllık bir çalışmaya rağmen, neden iki taraf da Kolombiya halkını barış anlaşmasına ikna edemedi? Referandumdan ‘hayır’ çıkmasını sadece belli bir siyasi kesimin karşı propagandasının etkisi olarak yorumlamak yeterli mi? Eksik bırakılan ne oldu?

Halk oylamasında ‘hayır’ın zaferi, ki bunun 50 bin oy farkla geldiğini belirtmek gerekiyor, kimi kesimlerin, barışın kendisine karşı olmaktan çok, anlaşma şartlarının bazı noktalarından olan rahatsızlığını yansıtıyordu.

Bu hoşnutsuzluk çeşitli nedenlere dayanıyordu: Aşırı sağın bir kesiminin savaşın devamından yana olması; seçmenlerin bu kesim tarafından yürütülen kampanya tarafından aldatılması; bazı kilise çevrelerinin anlaşmanın geniş özgürlüklere ve haklara kapı açacak olmasından endişelenmesi ve solun bazı kesimlerinin devletin işlenen suçlardan sorumlu yetkililerinin daha ciddi şekilde yargılanması gerektiğini düşünmeleri... Ayrıca ‘evet’ kampanyasında da eksiklikler vardı.

İKİNCİ ANLAŞMADAKİ DEĞİŞİKLİKLER ÖZÜ DEĞİŞTİRMEDİ

İlk imzalanan barış anlaşmasıyla ikincisi arasındaki farkı nasıl değerlendiriyorsunuz? Son metinde Hükümet aşırı sağın, iş adamlarının ve kilisenin taleplerini dikkate almış görünüyor...

Kesinlikle; nihai anlaşmanın yeniden görüşülmesi sürecinde Hükümet, bu kesimlerin sözcüsü olarak ortaya çıktı. Bu bizi şaşırtmadı, çünkü bu konular başlangıçta tartışıldığında Hükümet delegasyonu benzer bir bakış açısı sergilemişti. Ancak yine de eklenen değişiklikler yaşamsal değil ve birinci anlaşmanın özü ikincisinde de korundu.

Peki, 2017 ve 2018’de anlaşma nasıl hayata geçirilecek?

Anlaşmanın uygulanmasında birinci adım -aralık ayının son haftasında kabul edildi- Roma Statüsünde (Uluslararası Ceza Mahkemesi Kuruluş Statüsü) belirlenen suçları işlememiş tüm kadın ve erkek gerillalara af çıkarılması. Önümüzdeki yıl Kongreye yeni yasalar sunulacak ve Anayasa Mahkemesi  anlaşmanın hukuki koruma altında olduğunu ilan edecek. Bu arada bizim silah bırakma ve siyasi partiye dönüşme sürecimiz başlayacak. Ayrıca anlaşmanın toplumsal reformlarla ilgili maddelerinin uygulanmaya başlaması gerekiyor.

ANLAŞMANIN GARANTÖRÜ TOPLUMSAL MÜCADELE

Kolombiya hükümetini insan haklarına, işçi haklarına vs. saygı gösteren, demokratik bir hükümet olarak tanımlayamayız. Kolombiya halkı ve FARC olarak siz, hükümetin süreci olması gerektiği şekilde sürdüreceğine güvenebiliyor musunuz?

Gerçek şu ki anlaşmanın sağcı bir hükümetle sonuca vardırılmış olmasının, burjuvazinin, ekonomik birliklerin ve askerlerin güçlü bir kesiminin değişimleri desteklemesi avantajı vardır. Ancak siyasi çözüm ve anlaşmanın hayata geçirilmesi barış için verilen toplumsal mücadelenin sonucu olmuştur. Aynı şekilde, devlet tarafının verilen vaatleri yerine getirmesi de toplumsal harekete ve halkın vaatlerin yerine getirilmesini talep etmesine bağlı olacaktır. Anlaşma, sınıf mücadelesinde ve halk iktidarı talebinde -silahsız- yeni bir aşamanın başlangıcıdır.

ONURLA YAŞANACAK, DEMOKRATİK VE BAĞIMSIZ BİR ÜLKE

Biraz kişisel bir soru; FARC’a nasıl katıldınız ve çatışmalı bu süreçteki deneyiminiz nasıl oldu?

1984 yılında, FARC’ın Cali kentindeki bir kırsal örgütüne katıldım. Benim kırsal bölgedeki gerilla deneyimim 1998 yılına, cezaevine konulana kadar sürdü. 6 ay sonra hapisten kaçabildim ve kırsalda savaşa katıldım. Ülkenin güneybatısında kurulan Bolivarcı Hareketin koordinasyonunun sorumlusu oldum ve çatışmaların en şiddetli olduğu dönemde Komutan Alfonso Cano Batı Blokunun örgütlenmesi çalışması yürüttüm. 2014 yılında FARC-EP’nin Havana’daki Barış Delegasyonu’na katıldım ve şu anda Ateşkesi ve Çatışmaların Sona Ermesini İzleme Üçlü Ulusal Komisyonu üyesiyim.

Bitirirken kendiniz, Kolombiya halkı ve ülkeniz için dileğiniz nedir?

Kolombiya’nın daha demokratik ve toplumsal olarak adil bir ülke olması için kuracağımız yeni hareketin siyasi ve örgütlü etkinliğine katkı sunmaya devam etmek istiyorum. Diliyorum ve güveniyorum ki savaşın yaraları kapanacak; gelecek nesillerin demokratik ve bağımsız bir vatanda onurla yaşayabilmeleri için barışı yaşama geçireceğiz.

KOLOMBİYA BARIŞININ KRONOLOJİSİ

26 Ağustos 2012: Görüşmelere başlanması için bir yol haritası olarak Genel Anlaşma imzalandı.

18 Ekim 2012: Norveç’in başkenti Oslo’da ilk müzakere masası kuruldu.

19 Kasım 2012: Masa, Küba’nın başkenti Havana’ya taşındı, anlaşmanın ilk maddesi olarak tarım reformu görüşmeleri başladı

20 Kasım 2012: FARC tek taraflı ateşkes ilan etti, 23 Ocak 2013’e kadar sürdü.

26 Mayıs 2013: Tarım reformu anlaşması imzalandı.

4 Kasım 2013: Siyasete katılım anlaşması imzalandı.

15 Aralık 2013: FARC yine tek taraflı ateşkes ilan etti. 15 Ocak 2014’e kadar sürdü

16 Mayıs 2014: Uyuşturucu ticareti üzerine anlaşma imzalandı.

20 Mayıs 2014: FARC başkanlık seçimleri nedeniyle 28 Mayıs’a kadar ateşkes ilan etti.

7 Haziran 2014: 60 kişilik ‘çatışmalı süreç mağdurlar’ heyetinin görüşmelere gözlemci olarak katılmasına karar verildi.

20 Aralık 2014: FARC ateşkes ilan etti, ordu saldırıları artırınca sona erdirdi.

7 Mart 2015: Mayınlı alanların temizlenmesi için anlaşmaya varıldı.

8 Temmuz 2015: FARC yeniden ateşkes ilan etti.

25 Temmuz 2015: Devlet Başkanı Santos, operasyonları durdurduklarını açıkladı

23 Eylül 2015: Santos ile FARC Lideri Timoşenko Havana’da bir araya geldi.

17 Ekim 2015: 25 bin ‘kayıp’ın akıbetinin araştırılması konusunda anlaşmaya varıldı.

15 Aralık 2015: Taraflar savaş kurbanları/mağdurları konusunda yaraları sarma, adaleti sağlama, gerçeği ortaya çıkarma ve tekrar etmemesini garanti altına alma konularını içeren anlaşmayı imzaladı.

23 Haziran 2016: İlk defa çift taraflı ateşkes ilan edildi. Nihai anlaşmanın referanduma götürüleceği duyuruldu.

18 Temmuz 2016: Devlet Başkanı Santos tüm halka; siyasi ve toplumsal kesimlere barışa ve barış için hayata geçirilecek yasalara destek verme çağrısı yaptı.

3 Ağustos 2016: Savaşın en şiddetli döneminin sorumlusu, Eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe, referandumda ‘hayır’ kampanyası yürüteceklerini ilan etti.

5 Ağustos 2015: Hükümet ve FARC, silahların bırakılması için protokol imzaladı.

25 Ağustos 2016: Kolombiya Devlet Başkanı Santos, Silahlı Kuvvetlere ateşi tamamen sona erdirmeleri talimatı verdi.

28 Ağustos 2016: FARC, son kez ve bu defa bir daha silahları ele almamak üzere ateşkes ilan ettiklerini açıkladı.

26 Eylül 2016: Kolombiya’nın Cartegena kentinde, uluslararası heyetlerin eşliğinde Kolombiya hükümeti ve Devlet Başkanı Juan Manuel Santos ve FARC Lideri Timoşenko ve gerilla heyeti, 40 oturum sonucunda oluşturulan yaklaşık 300 sayfalık barış anlaşmasına imza attılar.

2 Ekim 2016: Barış anlaşması halk oylamasına sunuldu. Oylamanın sonucunda anlaşmaya yüzde 50.2 ile ‘hayır’ yanıtı verildi. Hükümet ve FARC arasında görüşme masası yeniden kuruldu.

24 Kasım 2016: Görüşmeler sonucu yapılan değişikliklerle ikinci ve nihai barış anlaşması imzalandı. Anlaşmanın referanduma götürülmemesine karar verildi.

30 Kasım 2016: Kolombiya meclisi nihai barış anlaşmasını onayladı.

28 Aralık 2016: Kolombiya kongresi FARC gerillalarına af yasasını onayladı.

ÖNCEKİ HABER

Fotoğrafı ‘saldırgan’ olarak sunulan kişiden tepki!

SONRAKİ HABER

Hakları ihlal edene değil; raporlaştırana soruşturma!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa