30 Aralık 2016 00:38

'Talebimiz etrafında birlik ve beraberliği güçlendirelim'

Grev kararını fabrikalarına asan ABB ve Schneider işçileri “Örgütlülüğü güçlendirme” çağrısı yaptı.

Paylaş

Uğur ZENGİN
İstanbul

Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) ile Birleşik Metal-İş Sendikası arasında süren sözleşme görüşmelerinin olumlu sonuçlanmaması üzerine alınan grev kararını fabrikalarına asan ABB ve Schneider işçileri “Örgütlülüğü güçlendirme” çağrısı yaptı. Örgütlülüğü güçlerdirmek için kurulan işyeri komitesi deneyimlerini aktaran işçiler, komitenin kağıt üzerinde kurulmaması gerektiğini tüm işçilerin fikirlerini söylediği, tartışmalar sonucu alınan karara da herkesin uyduğu bir işleyişin işçileri daha da güçlendirdiğini söyledi. 

Schneider’in Samandıra’da kurulu fabrikasında çalışan 50 işçinin grev tecrübesi yok. Sendikalaşmanın ardından kurdukları komite ile “2 senede içerideki örgütlülüğümüzü güçlendirdik, inancı sağladık” diyen işçiler talepleri için her türlü mücadeleye hazır. Dilovası’da kurulu ABB Elektrik’te çalışan 150 işçinin çoğu genç, saat ücretleri ortalama 8 lira. Genç işçilerin ücreti ile 20 yıllık işçinin 16 lira olan saat ücreti arasında ciddi fark var. Bir ABB işçisi, “Verilecek zam 2 lira olmadığı sürece greve çıkmakla ilgili kararlılık var. 2 lira dışında hiçbir şey kabul edilemeyecek” diyerek işçilerin kırmızı çizgisini dile getiriyor. 

ÇATIŞMA, BÖLÜNME...

Bu iki fabrikada çalışan işçilerin tamamına yakını kararlılıklarını dile getirirken, iki fabrikada arasında önemli farklar da var. Ülkede yaşanan çatışmaların, patlayan bombaların, Suriye’de süren savaşın yani politik atmosferin tamamının ABB işçilerine yansıması yan yana gelememek olmuş: “7 Haziran sonrası başlayan çatışmalar bizi kamplaştırdı. Fabrikada kimin hangi partiye oy verdiği bellidir. Fabrikada bazı işçilerin Osmanlı marşını açması, sertçe bakış atması, laf atmalar, sataşmalar... Çay saatinde ‘Bu ülkede 6 milyon terörist varmış’ diyen işçiler var. 10 Ekim patlamasından sonra şirket yönetimi 1 dakikalık saygı duruşu kararı aldı. 94 adamın 10 tanesi saygı duruşunda bulundu, diğerleri fabrikayı terk etti. Kendisini AKP’li olarak nitelendirenler ayrı yerde çay içip, muhabbet ediyorlar. Başka bir grup diğer yerde...”

‘BİR ARAYA GELMELİ’

Fabrikada daha önce toplanan komitenin de dağıtılması yine çatışmalar başlayınca olmuş. Ülkede başlayan çatışmalarla beraber süren kıdem tazminatının fona devri tartışmaları sürerken, bir işyeri temsilcisinin “Burada askerler ölürken bizim derdimiz kıdem tazminatı mı” sözleriyle komite toplantıları yapılmamaya başlanmış. Komite dağılınca da işçiler artık yan yana gelememiş. ABB işçisi şöyle anlatıyor: “Biz de böyle bir tartışmanın da önerilmesi durumunda komitede konuşulması gerektiğini söyledik. Bu işin neden bu hale geldiğini tartışalım. Sonuçta her birimizin talebi ortak. Seninle benim hiçbir sorunum yok ve aynı şeyleri talep ediyoruz. Bunu da tartışabiliriz. Bu konuda biz ne istemeliyiz, bunu da tartışabiliriz.”

Grevde taleplerini elde etmek isteyen ABB işçilerinin komitesi bugün yalnızca kağıt üzerinde var. ABB işçisi ise komitenin kurulması, her dönem düzenli olarak bir araya gelip, hem fabrikada yaşanan özel sorunları, hem de  çıkan yasaları, sendikal hareketin gidişatını tartışmak gerektiğini söylüyor. 

SCHNEİDER İŞÇİSİ: HERKES FİKRİNİ SÖYLÜYOR HERKES ALINAN KARARA UYUYOR

ABB işçisinin söylediklerinin ardından Schneider işçisi alıyor sözü. “Biz çok iyi noktadaymışız” diyor ve ekliyor: “Temsilci komiteyi çalıştırırsa bunlar çözülür. Temsilci komiteyi çalıştırmazsa zaten o işyerinde komitenin bir önemi yok. Sadece formalite kağıt üzerinde olur. Bir çalışma yapacağız o çalışmayı sadece kendimiz için istemiyoruz. İşçinin hazırlayıp ortaya koymadığı, nedenlerini söylemediği bir çalışmanın biri tarafından hazırlanmasının bir önemi yok. Benim şahsi düşüncem bu.” 

BENİM BU FABRİKADA ÇIKARIM NE?

Her bölümden ve vardiyadan temsilci yer alıyor komitede. Komite olarak sosyal medyada grupları var. Eğer daha geniş konuşup tartışmak istedikleri bir konu varsa gün belirleyip tartışılıyor, herkes toplantıya eksiksiz olarak katılıyor. Birlik ve beraberliği bu komitede ortak talep etrafında sağlıyorlar. “Temsilci olmadığı zaman o komitenin orada açıklama yapabilmesi gerekiyor” diyen işçi şöyle devam ediyor: “Komitelerde herkesin aktif olarak yer alması gerekiyor. Eylem yapıyoruz diyelim. ‘Bu eylemler yeterli mi? Ne olmasını istiyoruz?’ diye soruyoruz. Herkes fikrini söylüyor, komite tartışıyor. En son sonucu bağlıyoruz. ‘Karar bu şekilde bağlanacaktır’ diyoruz, herkes karara uyuyor.”

“Biz fabrikada olaya şöyle bakıyoruz” diyerek devam ediyor: “Benim bu fabrikada çıkarım ne? İstediğimiz talepler kimin talepleri? Kendi taleplerimiz. Yarın greve çıktığımızda polis olacak mı, illaki olacak. Çevik olacak mı illaki olacak. İçeri girin diyecekler mi illaki diyecekler. ‘Grevi bitirin’ diyecekler. Aynı ortamdasın bir şey oluyor konuşuyorsun. Düşünüyorsun. İçimizde farklı düşünen varsa da dile getirmiyorsa ağzını tutacak. Kimse kimseye ihanet etmeyecek. Burada 1 kişinin çıkarı değil 50 kişinin çıkarı var. 1 lira benim işime gelmiyor. Saat ücreti yüksek olan da bunu bilip, buna göre mücadele edecek.” 

BEKAERT ZAMMI TALEBİ KARŞILAMIYOR

Elektrik grubu yıllardır düşük ücrete çalışıyor. ABB’de çalışan işçilerin çoğu genç, ücretleri düşük. Schneider’de ise saat ortalaması 8 lira. Yakından izledikleri Birleşik Metal-İş’in Bekaert’ta sözleşmesinin kendilerine yetmeyeceğini söylüyorlar. “Elektrik grubunda 1.5 lira hiçbir şey” diyen Schneider işçisi, şöyle devam etti: “ABB’nin saat ortalaması 11 liranın üstünde. 7.80 de elektrik grubunun ortalaması. O da 1.5 lira alacak, ben de 1.5 lira alacağım. ABB’nin geldi 12.5, 13 liraya, benim geldi 8.5 liraya. Ne değişti? Ocak’ta 8 lira olacak zaten asgari ücret saat ortalamasıyla beraber.” 

Pazartesi ve Perşembe günleri 1’er saat iş bırakan, çarşamba günleri ise yemekhaneye “EMİS şaşırma sabrımızı taşırma”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok” sloganlarıyla toplu yürüyüş yapan ABB işçileri 1.5 liranın kabul edilmeyeceğini söylüyor. “İşçinin genel durumu genç arkadaşlar ve saat ücreti düşük. 8 lira civarı onların ortalaması. Kabul edilmeyecektir. Ama grev sadece ekonomik boyutta olmaz. Diğer tarafıyla işçinin söyleyecek bir şeyi olması gerekir. Biz neden greve çıkıyoruz? Bahsettiklerimiz, taleplerimiz çok yüksek şeyler mi? Fabrikanın kazandığı değerle işçilerin talep ettikleri arasında ne fark var? Bütün bunların anlatılması lazım.”

‘İŞÇİ ÇIKIRTSALAR, ÜRETİM DURMAYACAK MI?’

ABB Elektrik Dudullu fabrikasında sendika temsilcisinin işten atılmasıyla, ABB’ye bağlı tüm fabrikalarda işçiler şalteri indirmişti. Hem Schneider hem ABB işçileri sözleşme sürecinde, “Sözleşme sürecindeyiz. Bu süreçte işçi çıkartımı -haklı ya da haksız- sözleşme süreci boyunca kesinlikle böyle bir sürece yeltenmemeliler” diyor. İşçiler şöyle devam ediyor: “Bu yapılırsa fabrikanın içinde farklı algılanır, sözleşmeye balta vurdunuz diye algılar, bütün her şeyi durdururuz. Sendika bu konuda ne diyor bilmiyorum, herkesin bunu kendi içinde çözmesi gerekiyor. Fabrikada sözleşme sürecinde 5 kişiyi attılar, üretim durmayacak mı? ABB’de şu süreçte işçi çıkartmaya kalksalar sendika üretimi durdurmayacak mı?”

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Ahmet Şık tutuklandı

SONRAKİ HABER

Erdoğan, İbadi ile görüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...