29 Aralık 2016 23:02

Baykal: CHP Genel Başkanı olmaya niyetim yok 

Deniz Baykal, yeniden CHP Genel Başkanı olmaya niyetinin olmadığını söyledi. Baykal, 'CHP'nin ilkeleri Türkiye'nin çıkış yoludur' dedi.

Paylaş

Habertürk TV'de Didem Aslan Yılmaz'ın programına konuk olan CHP antalya Milletvekili Deniz Baykal yeniden CHP Genel Başkanı olmaya niyetinin olmadığını söyledi.

Baykal, "Yeniden CHP'nin genel başkanı olmak istemez misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Benim öyle bir talebim yok. Benim CHP'nin ve Türkiye'nin iyi olmasından başka istediğim bir şey yok. Partimin iyi yönetilmesini başarılı olmasını istiyorum. Çok daha iyisini istiyorum. Dürüst çalışkan bir insan, iyi niyetle çalışıyor. Daha iyisi var mı diye arıyoruz. Eminim genel başkan da arıyordur. Bu memleketin bir evladı olarak kapatıp kaçırılmasına izin vermemeliyiz. Baktım gidiyor bu iş. Her zamankinden farklı olarak arkadaşlara gittim. Bir diyalog elbette söz konusu. Bu duygular için bana gelen her arkadaşa yardımcı olmaya çalışıyorum. Sayın Genel Başkan, parti adına mecliste siz konuşma yapar mısınız dedi, onur duyarım dedim. Genel Başkan budur. Şimdiki işimiz bu. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Her iyi partilinin yapması gereken bu sorunu karşısında durmaktır. Hem benim açımdan hem Sayın Genel Başkan açısından söylüyorum. Herkes iyisini yapmak istiyor. CHP'nin ilkeleri Türkiye'nin çıkış yoludur."

'BAŞKANLIK REJİMİNİN HİÇBİR TEMEL UNSURU YOK'

Baykal’ın açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Anayasa tartışması bizim siyasal hayatımızın geride kalan döneminde sürekli olarak gündeme gelen bir tartışma. Yani bugüne kadar gördüğüm 16 kez anayasa değişiklikliği TBMM gündemine geldi. Sanırım 80 maddesi değiştirildi. Son yıllarda anayasa tartışması daha da yoğunluk kazandı. Bugüne kadar hiç konuşulmayan paket birdenbire ortaya çıktı. Bu paket hiçbir zaman bu kadar net konuşulmamıştı. Başkanlık rejiminin hiçbir temel unsuru yok. Çok şaşırtıcı bir yeni paket çıktı." "Şu anda 18 maddeye indi. Bunlar tabii aynı maddeler de olabilir. 70 madde ile ilgili bir paket var. Bu kez biraz farklı. Bugüne kadar ki anayasa değişikliğini tümü paylaşarak gerçekleşti. Kutuplaşma çekişme konusu haline gelemedi. Biri demokratikleşme için bir kısmı herkesin üzerinde ittifak ettiği konulardaydı. Normal bir şekilde gerçekleştirildi. Şu anda hiç konuşulmayan düzenlemeler var, toplum bilgilendirilmiyor. Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları. Ciddi bir olay Türkiye’nin siyasal çizgisinde kırılma meydana getirdi.” 

NE BU TELAŞ? 

Partili cumhurbaşkanına temel ve siyasi haklar alanında da OHAL kararnamesi çıkarma yetkisi veriliyor “Türkiye’de uzunca süre düşünmüş bir insan olarak paketle ilgili düşüncelerimi vatandaşa aktarmak istiyorum. Bu suçlama şeklinde değil, katkı yapma çabasındayım. Bu paket çok önemli. Hiç kimsenin bilgisi yok. Siyasette bir kırılma konusu oldu. Olağanüstü bir hızla tamamlama çabası var. Bu kadar önemli bir düzenleme aceleye getiriliyor. Sanki üzerindeki konuşulması uygun değilmiş gibi. İnsan bir dakika deme ihtiyacı hissediyor. Mesela paket hazır değilken imza toplandı. Ne bu telaş? Niçin bir soru işareti var. Yani bir defa bu çok manidar. Bu telaş manidar. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi bir kırılma ortaya koyacak olan paketi alelacele geçiriverilme telaşı var. Ama komsiyona sunulan bir metin var ya, o yanlış olmuş. Bir telaş var. Sonra o değilmiş dediler. Peki imza atanlar ne durumda? Bunun saygınlığını, Türkiye’ye yakışırlığını sorgulamamız gereken bir manzara ortaya koyuyor.” 

'OYLAMA İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ KAYGILAR VAR' 

"Bir paket getirtiyorsun kimsenin gazetecinin haberi yok. Bu iş böyle konuşulmaz. AK Partili milletvekillerini sorumluluk duygusuna inanıyorum ne olacağı belli olmaz. Oylama doğru dürüst olmalı. Oylama ile ilgili ciddi kaygılar var. Gerçekten herkes hür bir vicdanla oy kullanırsa bu iş geçmez. Geçmemesi gerekir. Bu iş yanlış. Bu geçerse toplumda geçmemesi gerekecektir. 60 gün hemen karda kışta yapılma telaşı olacak. Güvenmiyor musun getirdiğin pakete? Bugüne kadar yaşanan yanlışlıklar hep bu yüzden oldu. FETÖ konusu, PKK konusu yanlış. Kulak vermiyorsun sonra ülkenin başı derde giriyor. Burada da büyük bir yanlışa gittiğimiz kanaatindeyim." "Kendileri diyorlar ki fiili durum yaratıyoruz. Ortadaki anayasal çerçeveyi kenara koymak senin hakkın mı? Parlementer rejime saygı duyulmuyor. Parlamenter sistem ile ilgili değil. Suriye politikası ile ilgili değerlendirmelerimizi anlatamıyoruz. Başkanlık rejimi olsa daha mı rahat anlatacağız. Türkiye’nin ortak akla, uzlaşmaya ihtiyacımız var. Bu bir üslup meselesidir. Hiçbir sistem siyasetçinin hatasını bertaraf etmeye muktedir değildir. Tek başına ‘ben bilirim’ demeyeceksin. Senin gibi düşünmeyenleri dinleyeceksin. İstişare yapacaksın. Bir dinle kardeşim. Ciddi konuş tartış. Darbeden sonra bir dayanışma vardı, sonra kayboldu.” 

'YÜZYILA İHANET EDİYORUZ' 

Cumhurbaşkanı devletin başı olacak "Hep demokrasi hak, özgürlükler dedik şimdi tek parti, tek kişi, tek adama doğru gidiyoruz bu yanlış. Buna destek olmazsan seçim yapılır. Bakın getirilen pakette seçimlerin 3 Kasım 2019’da yapılacağı yazılı. Bu olmazsa seçim olur duygusu var. Eğer böyle bir kaygı varsa ben bunu yakıştıramıyorum. Türkiye için insanlar şehit oluyor. Aileleri bununla iftihar ediyor. Kardeşleri ben geliyorum diyor. Eğer birileri bu olmazsa seçim çıkar kaygısı ile ülkenin aleyhine olduğunu bile bile bunu içlerine sindiriyorlarsa yazıklar olsun. Bu olmaz. Ne fark eder denecek bir konu değil bu. Yüzyıla ihanet ediyoruz ya. Böyle bir şey olmaz. Bu oylamaya girer ve reddedilirse yeni bir ufuk açılır. Her alanda olumlu gelişmeleri getirir. Piyasa bile olumlu etkilenir. Türkiye’de yetti artık denebiliyorsa bunun ortaya çıktığı anda bütün senaryo bu kurgu birdenbire ortaya çıkar." (HABER MERKEZİ)
 

ÖNCEKİ HABER

'Birleşik Avrupa'nın geleceği var mı?'

SONRAKİ HABER

Anayasa değişiklik teklifinin 18. maddesi de kabul edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa