29 Aralık 2016 15:13

‘Bakanın açıklaması asgari ücretin varlık nedenine aykırı’

Akademisyen Nilgün Tunçcan Ongan ve Özgür Müftüoğlu, Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun asgari ücret açıklamasını değerlendirdi.

Paylaş

Belirlenen asgari ücret ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun asgari ücret açıklaması tepkilere neden oldu. Akademisyen Nilgün Tunçcan Ongan ve Özgür Müftüoğlu, Bakan Müezzinoğlu’nun “Az veren maldan, çok veren candan’ şeklindeki asgari ücret açıklamasını değerlendirdi.

Doç. Dr. Nilgün Tunçcan Ongan: Asgari ücret, patronların rekabet gücünü temel alarak belirlendiği sürece işçinin ailesiyle birlikte insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesine olanak sağlayacak seviyede belirlenmeyecektir. Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu daha önce yaptığı açıklamada, 1300 lira asgari ücretin yetersiz olduğunu söylemişti. daha önceki bakanlar çay simit hesabı ile asgari ücretin ne kadar yetirli olduğunu söylediği için bu açıklamayı olumlu bulmuştuk. Bugün hükümetle işverenlerin mutabakatıyla berilenen 1400 liralık asgari ücret ise bu açıklamanın pratikte bir karşılığı olmadığını gösteriyor. Açlık sınırın 1450 liraya dayandığı bir ortamda bunu kabul edilebilir saymak mümkün değil. Temel kriter rekabeti korumak olduğu sürece asgari ücretler böyle belirlenmeye devam edecek. Daha çok olursa vereceğiz sözü de kabul edilebilir değil. Çünkü asgari ücret zaten işçilerin rekabet koşullarından korumak için var. Biz büyüdükçe asgari ücret da artacak yaklaşımı asgari ücretin varlık nedenine de aykırı.

TEMEL SORUN EMEKÇİLERİN ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ

Akademisyen Özgür Müftüoğlu: Burada sorun şimdiye kadar uygulanan yanlış üretim ve ekonomi politikalarının sonucu. İş gücünün niteliği ve teknoloji açısından küresel piyasada düşük emek ücretiyle, düşük katma değer veren ülkelerle rekabet ediliyor. Maliyet hesabını da bunun üzerinden yapıyorlar ve ücretleri baskı altına almaya çalışıyorlar. Bu yanlış politikalar yıllardır Türkiye’nin getirildiği bir çıkmaz. Ve bunun faturasını da işçinin üzerine yıkmaya çalışıyorlar. Tek kişi için bile açlık sınırının bile altında bir üret belirleniyor. Oysa insanlar aileleriyle yaşamlarını sürdürüyor. Bu ücret politikası çocuk işçiliği, kayıt dışı çalışmayı, uzun çalışmayı mecbur bırakıyor ve dolayısıyla da iş cinayetlerine yol açıyor. Burada temel sorun emekçilerin örgütsüz olmaları. Toplusözleşmeden işçi sınıfının ancak yüzde 4’ü yararlanabiliyor. Zayıf örgütlülüğün yanı sıra sendikaların problemli yapısı da işçilerin mücadelesini zayıflatıyor. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Cumhurbaşkanına OHAL yetkisi veren 13. madde kabul edildi

SONRAKİ HABER

Antep'te hastane yangını

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...