25 Aralık 2016 14:52

Sıfır bütçeyle sansürsüz ve sınırsız festival

'Sıfır' bütçeyle düzenlenen Amed Film Festivali, ötekilerin hikayesini izleyicilerle buluşturdu.

Paylaş

Yasağı ve sınırları aşan Amed Film Festivali, sinemayı ticari boyut tahakkümünden çıkartarak ötekilerin hikayesini izleyicilerle buluşturdu. Film festivalivallerinde ticari boyutlu, karşılıklı birbirini ödüllendirme sürecinin olduğu dünya sinemasında farklı bir yerde konumlanan 2. Amed Film Festivali ‘Sınırsız Sinema’ sloganıyla bu yılki festival organizasyonunu sıfır bütçeyle düzenledi.

Ortadoğu Sinema Akademisi öncülüğünde, sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle organize edilen Festival, bölgeden ve Türkiye Sinemasından egemen olanın hikayesinin dışında kalan ötekilerin hikayesini kadrajlayan genç yönetmenlerin eserlerini sinemaseverle buluşturdu.

Sanatı sınır tanımayan bir etkinlik olarak gördüklerini belirten Festival Tertip Komitesi’nde bulunan Mir Mustafa Baydemir, festivalde gösterilecek filmlerin herhangi bir kimliği, dini, ırkı ve kadını ötekileştirmeyen, toplumsal değerleri ön plana çıkaran konseptte olmasına önem verdiklerini ifade etti. Sınır temasının Kürt Sineması’nda güncelliğini koruduğunu İfade eden Baydemir, filmlerin festivalde yer almasıyla sanat yoluyla sınırları kırmayı amaçladıklarını belirtti.

Kürt Sineması’nın temel olarak toplumsal sorunları ele alan bir yapıya sahip olduğunu ve yine sinemalarının toplumun öz gücüne dayandığını vurgulayan Baydemir, “Sanatı toplumun derdini anlatma, toplumu bir araya getirme, toplum dinamiklerini canlı tutma olarak görüyoruz. Bundan dolayı herhangi bir maddi gereksinime ihtiyaç duymadan da festival yapabileceğimize inandık ve yaptık” dedi.

‘İRADE GASPINI KABUL ETMEDİK’

Belediyelere kayyım atanmasını eleştiren ve halkın bu şekilde iradesine el konulduğunu söyleyen Yönetmen İbrahim Yıldırım ise kayyım bir halkın kendi iradesiyle seçtiği bir temsilcinin halktan aldığı yetkilerin gasp edilmesi ve şehrin iradesine yapılan saygısızlık olarak değerlendirdi.

Kayyımı meşru görmedikleri için onunla çalışmama kararı aldıklarını aktaran Yıldırım, KHK’lerle kentin kültür kurumlarına mühür vurulduğu yerele yönetimlere bağlı çalışan kültür kurumların ise kayyımlar tarafından çalışmaları sekteye uğratıldığını anlattı.

Kısıtlı imkanlarla düzenledikleri festivalin moral ve motivasyon kaynağını halktan aldıklarını söyleyen Yıldırım, arkadaşlarının özverili çalışması ve kurumlar arası dayanışma ile genç yönetmenlerin filmlerini sinema severlerle buluşturduklarını belirtti.

Endüstriye dönüşmüş dünya sinemasında Kürt Sineması’nın farklı bir yeri olduğunu dile getiren Yıldırım, “Kürtlerin yaptığı filmler endüstriyel sinema koşullarını göz önüne aldığımızda daha fazla belleğe yönelik çalışmalar olduğunu görüyoruz.

Kürt halkı her gün yeni olaylar yaşıyor. Kürt gerçeğinin savaş ekseninde sinemada yer aldığını görüyoruz. Yeni trajedilerle karşı karşıya kalıyor ve bu sanatın tüm alanlarına yansıyor. Kürt sinemasına baktığımızda geçmişi bugün ile birleştirip tarihten bugüne değin yaşadığı trajedinin güncelliğini koruduğunu yansıtıyor” dedi.

Egemen olanın hikayesinin dışında kalan kişilerin hikayesini göstermeye gayret ettiklerini kaydeden Yıldırım, bağımsız alternatif ve endüstriyel çarkın dışında kalmış farklı şeyler söyleme çabası içinde olan yönetmenleri filmleri görünür kılma uğraşının tek amaçları olduğunu vurguluyor.

‘KÜRTLERİN SAKLI KALMIŞ BİR ÇOK HİKAYESİ VAR’

Sanatsal çalışmalarının belediyenin imkanlarıyla başlamadığını söyleyen Ortadoğu Sinema Akademisi çalışanı yönetmen Zeynel Doğan, sinema çalışmalarının engel ve sansür tanımayacağını ifade etti. Dünya sinemasında Kürt Sineması’nın işe geç başladığını ancak kısa süre uzun yol kat ettiğini dile getiren Doğan, özgürlük için direnen Kürt halkının destansı hikayelerinin sinemaya aktarılacağını söyledi.  

Dünya sinemasının konu bulmakta zorluk çektiğini söyleyen Doğan, “Derdin, sızın varsa film çekebilirsin, Kürtlerin saklı kalmış bir çok hikayesi var. Bu hikayeler geçmişin tozundan silkelenip kamera kadrajından gösterilecek. Kürdistan’da müthiş hikayeler var, halkın bu hikayeleri bilme hakkı var” diye konuştu. (DİHABER)

ÖNCEKİ HABER

Düğün fotoğrafı bile suç sayıldı

SONRAKİ HABER

Dickens’ın Noel hikayesi okuyucuyla buluşuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...