Bekaert grevi oylamadaki soru işaretleriyle sona erdi

Arzu ERKAN
Kocaeli

Bekaert grevi 15.gününde Birleşik Metal-İş Sendikası ile patron arasında anlaşma sağlanması üzerine sona erdirildi. Sendika şube binasında önceki gün greve devam edip, etmeme yönünde yapılan oylamanın ardından, Birleşik Metal-İş yöneticileri akşam saatlerinde fabrikaya gelerek patronla görüştü. Sözleşmenin taraflarca imzalanmasının ardından grev sona erdirilirken, işçiler pazar sabahı işbaşı yapacak. 

Bekaert işçileri patronun düşük ücret dayatması üzerine 8 Aralık tarihinde greve çıkmışlardı. İşçilerin ücretlere yüzde 21’lik artış talebine karşılık patron yıllık yüzde 11 zamda ısrar etmişti. Varılan anlaşmaya göre; ücret zammı patronların isteği doğrultusunda gerçekleşirken, işçilerin gece vardiyası zammı oranının yükseltilmesi talebine karşılık patron bir defaya mahsus olmak üzere vardiyalı çalışan işçilere brüt 7 bin lira ödemeyi kabul etti. Sadece gündüz vardiyasında çalışan 63 işçiye ise brüt 5 bin lira tutarında bir ödeme yapılacak. 

SAAT ÜCRETİNE 1.5 LİRA

Anlaşmaya göre; grevde geçen sürenin yarısı ücret olarak ödenirken, yarısı da işçilerin yıllık izin sürelerine eklenecek. 6 gün çalışılıp 2 gün istirahat edilen Bekaert’ta işveren sadece 1 günü öderken, sözleşme ile 2 günün de işveren tarafından ödenmesi kararlaştırıldı. 

İmzalanan sözleşme ile birlikte bir yıl için saat ücretlerine 1.5 lira seviyesinden bir zam yapıldığını belirten Bekaert işçileri, varılan anlaşmaya da, grevin bitirildiği noktaya da tepkili. İşverenin bu zammı greve çıkmadan da verdiğini, bir defaya mahsus olarak verilen toplu para için 15 gün grevde kalmadıklarını belirten Bekaert işçileri, grevin devem edip etmemesi yönünde yapılan oylamanın yapılış tarzını da eleştirdi. 

SORDU AMA NASIL SORDU?

Birleşik Metal-İş Sendikasının temel ilkesinin “Söz, karar tabanındır” olduğunu kaydeden Bekaert işçisi, “Şöyle düşünülebilir bu ilkenin gereği olarak sendika ne yaptı grevi sonlandırıp, sonlandırmamayı işçiye sordu. Sordu doğrudur da nasıl sordu bir bakmak lazım. 317 sendika üyesi var. Oylamaya 13 arkadaşımız katılmadı. Bize denildi ki ‘Oylamaya katılmayan işçiler tek tek telefonla arandı ve görüşleri alındı’. Hadi buna da amenna. Oylama için bir komisyon belirlendi. 3 işyeri temsilcisi, 3-4 işçi arkadaş ve sendika yöneticilerinden oluşan. Oylama bitti. Dediler ki ‘ağırlıklı olarak evet oyu çıktı’. Kaç kişi ‘evet’ dedi, kaç kişi ‘hayır’ dedi belli değil. Niye söylemiyorsunuz kardeşim? Diyorlar ki ‘işveren oylama sonucunu işçiyi bölmek için kullanır, işçinin aleyhine kullanır’. O salonda bulunan büyük çoğunluğu da buna ikna ettiler. Sözleşme imzalanmış biz hâlâ evet-hayır oyu verenlerin oranını bilmiyoruz. Hadi gel de çık işin içinden” şeklinde konuştu.

SÜREKLİ OLUMSUZLUK GÖSTERİLDİ

Oylamada grevi bitirme yönünde bir eğilimin çıkmasının da şaşırtıcı olmadığını ifade eden Bekaert işçisi, bunda da sendika yöneticilerinin işçilerle sürekli olumsuzluklar üzerine yaptıkları tartışmaların etkili olduğu görüşünde. İşçi “Hepimiz işverene ait, aynı işi yaptığımız Çelik Kord’da üretimin devam ediyor olmasının grevimize olumsuz etkilerini biliyorduk zaten. Çelik Kord fabrikasında Çelik-İş Sendikası örgütlü. Biz 2014’de MESS’ten ayrılıp 2 yıllık sözleşme imzalarken, orada 3 yıllık sözleşme imzalandı. Grevimize destek için Çelik Kord’daki arkadaşlara seslendiğimiz bir el ilanı da yazıldı. Sürekli ‘Ürettim Çelik Kord’a kaydırılacak, grev uzayacak’, ‘Fabrikamız Belçika menşeli, Noel tatili geliyor. Grev ocak ortalarına kadar uzar’, ‘Greve çıkmak, grevi sürdürmek kolay mı?’, ‘Zaten herkes borç içinde’... Böyle olumsuz bir tablo sürekli dile getirilince bu sonuç kaçınılmaz” dedi. 

GREVDEN ÖNCEKİ RAKAM

Ücretlere 1 yıl için yüzde 11 seviyesinde bir zam yapıldığını dile getiren Bekaert işçisi “Bu saat ücretlerine 1,5 liralık bir zam anlamına geliyor. Üstelik de yıllık zam. Bu zammı patron greve çıkmadan önce de veriyordu. İkinci yıl içinde zam oranı enflasyon. Yani biz bir defaya mahsus verilen 7 bin lira için, bu kış ayında 15 gün fabrika önünde bekledik. Arkadaşlarım rıza göstermiş olabilir ama bu benim için kabul edilebilir değil. Benim gibi düşünenler de hiç az değil” dedi.