21 Aralık 2016 15:44

6 yıllık taciz davası Yargıtay'dan döndü!

Koruma Kurulu Müdürlüğü'nde mobbing ve taciz nedeniyle 3 yıl 1 ay 15 gün ceza alan sanığın davası Yargıtay tarafından bozuldu.

Paylaş

Seçkin SAĞLAM
Çanakkale

Kızının öğrenimi için 2007 yılında Ankara’dan Çanakkale’ye tayin ile gelen ve burada Koruma Kurulu Müdürlüğü’nde çalıştığı sırada uğradığı taciz ve mobbing iddiaları ile mahkemeye başvuran N.K., kayıt altına aldığı taciz skandalında daha önce 3 yıl 1 ay 15 gün ceza alan sanığın davası Yargıtay tarafından bozuldu!

Ankara’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çalışıyorken, 2007 yılında kızının eğitimi nedeni ile Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü’ne tayin ile gelen N.K.’nin, 9 yıl önce başlayan mobbing, üç yıl sonra cinsel tacize dönüşen yaşadıkları ile ilgili 6 yıldır sürdürdüğü hukuki mücadelesi Yargıtay’dan döndü. Sanık için verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük ceza Yargıtay tarafından bozuldu. Davacı N.K., Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü’nde yaşadığı süreci, daha önceki şikayet başvurusunda; “Ankara’da bakanlıkta çalışmakta iken, kızımın Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ni kazanması sebebiyle onun yanında olmak amacıyla Çanakkale’ye tayin ile geldim. Çanakkale’ye tayin ile geldiğim dönemde söz konusu kişi benim Çanakkale’ye burada usulsüzlükleri bildirmek amacıyla geldiğimi düşünmüş ve tüm Çanakkale’deki kurum çalışanlarına böyle lanse etmiştir. Bana karşı duyulan kuşku ile kurum içinde sindirilmeye çalışılmış, Çanakkale’deki başka kurumlara gönderilmeye çalışıldım, hakaretlere, aşağılanmaya maruz kaldım. 2010 yılından itibaren ise taciz süreci başladı. Muhasebe görevini üstlenmemden itibaren sadece müdürün odasının bulunduğu üst katta çalışmaya başlamam ile birlikte defalarca sözlü ve fiziki tacize maruz kaldım. Bunun üzerine sanık kendini kaybettikçe tacizleri artmıştı ve ben de Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunmuştum” bilgilerine yer verdi.

 

GEÇİCİ GÖREV FORMÜLÜ DE TUTMADI!

Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetten sonra, söz konusu davanın sanığı Müdür, taciz mağduru K’nin imzasını taklit ederek Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğü’nden Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne geçici olarak görevlendirme yapıldığı iddiasının da yer aldığı dava dosyasında, ilginç bilgiler yer alıyor. Buna göre, Genel Müdürlük personeli olan K., hakkında böyle bir geçici görevlendirme yapılamayacağından bahisle, geçici görevi iptal edildiği ve “müfettiş baskısı” olarak açıkladığı gerekçe ile savcılık şikayetini geri çektiği öğrenildi. Ama söz konusu tacizin ‘dedikodu’ boyutu kazanarak devam ettiği ifade edildi.

 

TACİZLER KAYIT ALTINA ALINDI!

Tüm girişimlerinin boşa çıktığı ifade edilen söz konusu davanın sanığı olan müdürün bu kez de mağdurun namusu ile ilgili dedikodu yayarak söz konusu baskılarının devam ettiği ifade edilen dava dosyasında, taciz eylemlerinin kayıt altına alındığı ve devam etmesi ile kayıtlarla birlikte üzerindeki fiziki baskının giderek arttığı hatta bir başka personel tarafından da fiziki şiddete maruz kaldığı ileri sürülüyor. Tüm bunların ardından verilen hukuk mücadelesi, sanığın 3 yıl 1 ay 15 gün ceza almasına neden olurken, bu süreç Yargıtay’ın 18 Ocak 2016 tarihinde verdiği ‘bozulma’ kararı ile başa döndü…

 

TACİZ KAYITLARI HUKUKEN KABUL EDİLDİ

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin vermiş olduğu ‘bozma’ kararına uyan Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın ‘bozması’ doğrultusunda sanığın beraatına karar verdi. Söz konusu ilk dava dosyasında dikkat çekici kısım ise taciz mağdurunun uğradığı taciz kayıtlarının hukuken kabul edilmesiydi. Buna göre, “Şikayetçinin Cumhuriyet Başsavcılığımıza verdiği ve içerisinde sanığın kendisini taciz etmesi ile ilgili ses kayıtları olduğunu söylediği CD’nin bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemesinde; şikayetçinin iddialarını doğrulayan konuşmalar olduğu, soruşturma evrakının incelenmesinden anlaşılmakla sanığın üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya ve toplanan delillerden anlaşılmakla, TCK’nin 105/1,105/2,43/1,53. maddeleri gereğince cezalandırılması talebi ile Çanakkale Sulh Ceza mahkemesine kamu davası açılmış, Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesi tarafından sanığın eyleminin TCK 102/1,102/3-b-son, 43/1,53 maddeleri kapsamından kaldığından bahisle görevsizlik karan verilerek” Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanığın 3 yıl 1 ay 15 gün cezalandırılmasına karara verildi.

 

TEK MAĞDUR DEĞİL

Dava dosyasından öğrenildiğine göre; aynı kurumda çalışan başka kadınlara da cinsel tacizde bulunduğu; “Sanığın kendisine sözle ve elle cinsel tacizde bulunduğunu, kendisini öpmeye çalıştığını, kucağına oturttuğunu, vücuduna dokunduğunu, cinsel tacizde bulunduğunu şikayetçi olup davaya katılmak istediğini beyan etmiştir. Tanık M. Beyanında; Olayı görmediğini ancak müştekinin kendisine bu olay ortaya çıktıktan sonra sanığın kendisini taciz ettiğini beyan ettiğini söylemiştir. Tanık C. ise olaya ilişkin bilgisinin bulunmadığı ancak bu olaydan yaklaşık 4 yıl önce sanığın kendisini de taciz ettiğini beyan ettiği görülmüştür” ifadeleri ile anlaşılıyor.  Tanık N. ise beyanında “Olaya ilişkin bilgisinin bulunmadığını sanığın daha önceki dönemlerde bayan arkadaşlarına tacizleri olduğunu, genelde belden aşağı konuştuğunu, kendisinin çalıştığı dönemde kendisine de cinsel yönde tacizde bulunduğunu ancak böyle davrandığı takdirde bunun bedelini ödeyeceği şeklinde ikazda bulunması üzerine bu davranışlarını tekrarlamadığını söylediği” öğrenildi.

 

MAHKEMENİN VERDİĞİ KARARDA 'SUÇ' SABİT GÖRÜLÜYOR

Yargıtay’ın ‘bozma’ kararının ardından Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açıklanan gerekçeli beraat kararında; “Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Müştekinin, dosya kapsamına göre samimi bulunan beyanı, bu beyanı doğrulayan taraflar arasındaki görüşme kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın memuru olan müştekiye cinsel tacizde birden fazla bulunduğu, sanığın bu eylemi kamu görevinin ve amir olması nedeni ile hizmet ilişkisini sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak sureti ile gerçekleştirdiği, müştekinin bu tür eylemlere baştan karşı koyamamasının sanığın amir konumunda olması ve böyle bir olayın ortaya çıkması halinde mağdur olan kadınların daha fazla manevi açıdan zarar görmeleri de gözönüne alındığında bunun rızaya dayalı olarak yapıldığının kabul edilemeyeceği mahkememizce kabul edilerek, sanığın müştekinin rıza olmadan, birden fazla cinsel tacizde bulunarak üzerine atılı suçu işlediği mahkememizce sabit kabul edilmekle” diyerek TCK’nin ilgili maddelerince cezalandırılmasına karar verildiği vurgulandı

 

YARGITAY BOZDU!

Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesinin bozma kararının ardından Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise, şu ilginç karara imza atıyor; “Sanığın atılı suçu işlediği yolunda hakkında mahkumiyet hükmü kurmaya elverişli her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediği, bozma ilamının gerekçesinin dosya içeriği ile usul ve yasaya uygun olduğu, dolayısıyla bahsi geçen bozma ilamına uyularak sanığın sübut bulmayan atılı suçtan beraatına karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır” denildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

MEB'de 1980 emekçi açığa alındı

SONRAKİ HABER

Kyme Antik Kenti ‘liman büyütme’ projesiyle tehdit altında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...