19 Aralık 2016 01:28

'Patron hazırlık yapıyor, biz neden yapmıyoruz?'

Şişecam işçileri, patronun toplu sözleşme hazırlıklarına başladığını, sendikaları Kristal-İş’in de kolları sıvaması gerektiğini söylüyor.

Paylaş

Vedat YALVAÇ
Kırklareli

2014 toplu sözleşme döneminde grevleri yasaklanan binlerce Şişecam işçisi 2017 grup toplu sözleşmesine hazırlanıyor. İşçiler, geçtiğimiz dönem imzalanan 3 yıllık sözleşmeden dolayı kayıpların karşılanmasını isterken patron da olası bir grev kararına karşı hazırlıklarına başladı. Sendikacılara çağrı yapan işçiler, İşçiler, “Patronlar hazırlıklara başladı, biz neden hazırlıklara başlamıyoruz” dedi.

Patronun sözleşme ve grev hazırlıklarına ilişkin bilgi veren işçiler, şunları söyledi: “Dış kapıya jiletli kapı koydular. Çünkü geçen sefer işçi fabrika içindeydi. Cam yüklü TIR’ları çıkarmadı dışarı. O yüzden böyle bir önlem almaya başladılar şimdiden. Bunun yanı sıra başka önlemler de almaya başladı işveren. Şimdiden stok yapmaya başladı. Onu da bizi fazla mesaiye bırakarak yapıyor. Ancak patronun tüm bu hazırlıklarına karşı sendikacıların yaptığı bir şey yok. Madem patron hazırlık yapıyor biz neden hazırlık yapmıyoruz şimdiden. İşvereni nasıl zora sokarsın. Fazla mesai kaldırılırsa patronun bu oyunu bozulabilir. Mesaileri kaldırmak için hiçbir engel de yok, kaldırılmaması için bir neden de...”

Sözleşme dönemi olduğu için tüm işçilerin sendikanın bu kararının arkasında duracağını belirten işçiler, “Böyle bir karar karşısında hiçbir Allah’ın kulu ben mesai kalayım demez. Geçen dönem 20 Haziranda greve çıktık. Sendikada 19 Mayısta mesai kalmama kararı aldı. İşverende o zamana kadar istediği stoku yapmıştı zaten. Böyle yapınca bir anlamı yok yani” diye konuştu. Mesai eyleminden sonra Şişecam patronuyla masaya oturulduğunda kademeli olarak sakal bırakma ve yemekhane eylemelerine başlanabileceğini de söyleyen işçiler, “Eylemlere bir anda başladığında işçi hazır olmuyor. Böyle olunca işçi kendi arasında da tartışıyor. Çünkü bir şeye hazırlaman gerekiyor” dedi.

ÜRETİMDEN DEĞİL YÖNETİMDEN GÜÇ ALIYOR

Sendikanın sözleşmeye hazırlanma biçimini eleştiren işçiler, “Genel Başkan buraya geldiğinde ‘Savaş var, OHAL var biz greve çıkarsak ne olacağını bilmiyoruz. Gönlümüz masada bitirmekten yana. Önümüzü göremiyoruz’ diyor. Yani buradaki tekstil fabrikalarında patronun işçilere söylediklerini bizim genel başkanımız gelip bize söylüyor. Böyle bir şey söylenir mi? İşçinin duygusunu bugünden neden kırıyorsun? Sendika başkanı mısın patron temsilcisi mi?” diyerek Bilal Çetintaş’ın tutumunu eleştirdi. Sendikanın seçilmiş temsilciler yerine atama yoluyla kendi belirlediği kişileri temsilci yapmasının ardından sendika yönetimine güvenin azaldığını ifade eden işçiler, “Herhangi bir sorun oluştuğunda sendikayla çözemeyeceğini düşünüyor. İşveren temsilcileri de çok rahat davranıyorlar bu yüzden” dedi.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

Muhalefeti de etkin bir mücadele yapmamakla eleştiren işçiler, şunları söyledi: “Muhalefetin de elle tutulur yaptığı bir şey yok. Taslak çalışmaları için sendika genel merkezi buraya geldi. Muhalefetin başını çeken arkadaşlardan katılmamak gerektiğini söyleyen arkadaşlar oldu. Sonra kendi aramızda yaptığımız tartışmalar sonucunda katılma kararı aldık. Ve bayağı kişi katıldı. Tartışmalar oldu. Sendika orada söylenenleri yapmasa da işçiler sözünü söylemiş oldu. Bilal Çetintaş ‘Yok mu artıran’ diyerek işçilerle dalga geçti. Onları görmüş oldu. Biz gitmeseydik kendileri çalıp kendileri oynayacaktı. İşçiler böyle istedi diyecekleri sonrada. Herkesin gözü muhalefette, onlar da bir şey demezse bunlar istediklerini yapacaklar.”

3 LİRA ZAM ALINSA BİLE KAYBIMIZI KARŞILAMIYOR

Geçtiğimiz dönem imzalanan 3 yıllık sözleşme nedeniyle kayıplarının büyük olduğunu belirten işçiler, taslağa yazılan 3 liranın bile bu kaybı ortadan kaldırmadığını söylüyor. Yapılacak zamma ilişkin belli söylentilerin yayılmaya başladığını aktaran işçiler, “Bu söylentiler ağırlıklı olarak sendika tarafından yayılır. Bunu hem nabız ölçmek için yapar hem de yavaş yavaş kabullendirmek için yapar. Şu anda saat ücretine ilişin belli rakamlar dolaşıyor. Biz saat ücretine 5 lira istedik ancak sendika uzun tartışmaların sonunda saat ücretine 3 lirayı zor bela yazdı. Bunun altı kabul edilemez. Son dönemlerde dövizdeki artış maaşlarımızda da erimeye neden oluyor. Hal böyleyken sözleşme taslağına yazılan kademelere göre 2.60 ile 3 lira arasındaki zam talebinin tamamımın alınması dahi kayıplarımızı karşılamaya yetmeyecek. Sarı sendika Türk Metal bile saat ücretine 2.20 lira zam alıyor işçisine” dedi. Mevcut sendikacıları destekleyen üst kurul delegelerinin dahi “Bu para az, kredi yapılandırdım, yetmiyor” demeye başladığını aktaran işçiler, “Bunun yükselmesi de düşmesi de bizim elimizde. Birlik olursak istediğimizi alırız, olmazsak kayıplarımız artacak” dedi.

2015 GİRİŞLİLER: 2 LİRA KAYBIMIZ VAR

Asgari ücretin artırılması ve 3 yıllık sözleşme nedeniyle saat ücretinde 2 lira kayıplarının olduğunu ifade eden 2015 girişli işçiler, geriye dönük kayıplarının sözleşme taslağına dahil edilmemesine tepkili. Sendikacıların “Herkesi 8,83’e çekeceğiz” dediğini aktaran işçiler, “Asgari ücrete zam geldikten sonra 2016’da kadro alan arkadaşlardan sonra şubeye gittik. 2015 girişlilerin saat ücreti 8,83 lira. 2015 girişlilerin ise saat ücreti 7,79. Bu mağduriyet nasıl giderilecek dedik. Onlar da bize ‘Aslında bir mağduriyet yok. Asgari ücrete gelen zamdan kaynaklı böyle oldu’ dedi. Böyle bir durumda sözleşmemizde de var. 2. maddeye göre taraflar oturup böyle mağduriyeti giderebilir. Bu kaybı giderin dedik. Biz şimdi gidip hangi gerekçeyle zam isteriz dediler bize. Siz asgari ücretin üzerinde zam alıyorsunuz zaten dediler. Sonrasında ise herkesi 8,83’denkleyeceğiz dediler. Üstelik onun sözünü de vermediler” diye konuştu. 8,83’ün mağduriyeti giderecek bir rakam olmadığını dile getiren işçiler şunları söyledi: “Biz sözleşmelilerin saat ücretinin altında kalıyoruz. sözleşmeli saat ücreti 9,52 yaklaşık 1800 lira alıyor. Kadrolu da sosyal haklarla birlikte 1780 lira gibi rakam alıyor. Biz sözleşmelilerden daha fazla olsun ücretimiz dediğimiz de ise Bilal Çetintaş gülerek ‘Böyle şey mi olur? Yok mu artıran’ diyerek dalga geçti. Bu kaybın tüm işçileri etkilediğini de hatırlatan işçiler, “Bu 2 lira daha fazla olsa saat ücreti ortalamasını yükseltecekti. Bu da hepimize yarayacaktı. Bu sadece 2015 girişlileri etkilemedi” dedi.

KAZANILMIŞ HAKLARIMIZ ELİMİZDEN ALINMAK İSTENİYOR

“İşverenin yıllardır istediği şey fazla mesai kalma kararını işçiden almak” diyen işçiler, şöyle devam etti: “İşveren her sözleşme dönemi böyle bir şey ister. Sendika yöneticileri de geçmiş dönemde bir dilekçe hazırlayarak mesai kalmayı sizin yerinize biz karar verelim dediler. Ancak işçiler bunu kabul etmedi. Bu yüzden de başarılı olamadı.” Eskiden meslek hastalıkları raporu alan işçilerin  uygun işlerde çalıştırıldığını da hatırlatan işçiler “Şimdi iş sağlığı kuruluna bırakılıyor. Onun insafına kalıyor. Bu yüzden uygun bir yer bulamadık diyebiliyor bu kurul. Biz bu maddeyi alabilmeyi sendikaya  söyledik ama bir cevap alamadık” dedi. Mazeret izinlerinin de kısıtlandığını anlatan işçiler, “Eskiden mazeret izinleri çok sorun olmuyordu. Şimdi onu koz olarak kullanıyor. amir genelde izin vermiyor. Sendika devreye girince ancak izin veriyor. Sendikacılar ise çifte standart uyguluyor. Kendi yanında yer alan işçilere ayrıcalık tanıyor” diye konuştu. Her sözleşme öncesi Şişecam patronunun baskıları arttığını hatırlatan işçiler devam etti: “Disiplin cezaları artmaya başladı. Fabrika içerisinde sigara içerken yakalanan işçi direk işten çıkarıldı. Mazeret izinlerini koz olarak kullanıyor işveren ve öyle kolay kolay vermiyor. Ancak mevcut sendika yönetimine yakınsan veriyorlar. Fabrika içerisindeki çalışma düzenine ve mevcut sendika yönetimine muhalif olan işçilere mazeret izni verilmiyor, ya da çok uğraştırılıyor.”

SÖZLEŞMELİ İŞÇİ PATRONA GEBE

Şişecam patronunun en büyük kozunun sözleşmeli işçi uygulaması olduğuna dikkat çeken işçiler şöyle konuştu: “Sözleşmeli işçi patrona daha gebe. İstediğini yaptırabiliyor. Emri vaki yapabiliyor. Ama kadroluya aynısı yaptıramıyor. Sözleşmelinin sosyal hakkı yok. Sendikaya aidat ödüyor. Yakacak giyim, hiçbirinden yararlanamıyor. Yalnızca yüzde 30 sendika zammından faydalanabiliyor. Kadroya geçince bu yüzde 30 alınıp yerine sosyal haklar veriliyor. Sözleşmeli ile kadroluyu birbiriyle çatıştırıyor. Kutuplaşma artıyor. Sözleşmelisin tabi yapacaksın diyor kadrolu işçi.”

ÖNCEKİ HABER

Maraş, katliamın travmasıyla yaşıyor

SONRAKİ HABER

Patron küçülme diyor ama konteyner sayıları artıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...