14 Aralık 2016 23:51

Yaşlı: Halep, Suriye savaşının bitmesi anlamına gelmiyor

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Fatih Yaşlı, Halep’teki gelişmeleri Evrensel'e değerlendirdi.

Paylaş

Fatih YAŞLI

Suriye’nin kalbi olan Halep, bu ülkeye yönelik yıkım siyaseti izleyen güçler açısından en stratejik şehir konumundaydı, buraya çok ciddi bir askeri yığınak yapılmış, düşmemesi için her türlü destek verilmişti. Dolayısıyla bu “kalp-şehir”in cihatçılardan kurtarılması bütün bir savaşın seyrini değiştirecek nitelikte. Halep’in alınmasıyla birlikte Suriye ve müttefiklerinin eli diğer cephelerde daha da rahatlayacak. Cihatçılar bir iki kentte sıkışıp kalacaklar ve savaş yeteneklerini giderek kaybedecekler. Bu aynı zamanda rejimi bir dış müdahaleyle değiştirmeye yönelik hayallerin de büyük ölçüde geçerliliğini yitirmesini anlamına gelecek.

Az önce anlatmaya çalıştığım üzere, Halep’in alınması Suriye ve müttefiklerinin bir zaferi.

Dolayısıyla kazananlar Suriye, Rusya, İran ve Lübnan Hizbullah’ı. Kaybedenler ise ABD, Avrupa ülkeleri, İsrail, Suudi Arabistan, Katar ve elbette ki yeni-Osmanlı Türkiye’si. Ancak Halep muharebesinin tamamlanması Suriye savaşının bitmesi anlamına gelmiyor. Sıraladığım güçlerin yenilgiyi kolay kolay kabul etmeyeceklerini ve hem askeri hem de ekonomik ve siyasi yeni stratejilerle Suriye siyasetlerini devam ettireceklerini tahmin edebiliriz.

BATI KARŞISINDA RUSYA’YA YAKLAŞMA SİYASETİ

Türkiye’nin yeni-Osmanlıcı dış politikası Ortadoğu’daki bütün yatırımını Suriye’ye yapmıştı. Suriye’de rejim değiştirilecek, merkezinde İhvan’ın (Müslüman Kardeşler) bulunduğu bir İslamcılar koalisyonu iktidara gelecek, Suriye de fiilen yeni-Osmanlı’nın topraklarına dahil olmuş olacaktı. Bu plan aynı zamanda Tunus’ta ve Mısır’daki İhvan iktidarlarını da gözetiyor, yeni-Osmanlı’nın İhvan kuşağı rejimlerinin hegemonik gücü olacağı hayal ediliyordu.

Ancak yaşanan gelişmeler bu hayalleri berhava etti. Özellikle Rusya’nın geçen yıl sahaya doğrudan inmesi ve hemen ardından Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte Rusya, Türkiye’yi Suriye başlığında inanılmaz bir şekilde sıkıştırmaya başladı. 15 Temmuz darbe girişimine Batının ve Rusya’nın yaklaşımı, AKP iktidarını hızla Rusya’ya yaklaştırdı. Halep’i de bu denklem içerisine yerleştirmek gerekiyor.

Cihatçıların teslim olmasının ardından başlayan tahliye işlemlerinde Rusya-Türkiye anlaşmasının oynadığı role baktığımızda bunun kolaylıkla görebiliyoruz. Batı karşısında Rusya’ya yaklaşma siyaseti ile birlikte yeni-Osmanlı’nın Suriye siyasetindeki ciddi kırılmanın devamını önümüzdeki günlerde de göreceğimizi düşünüyorum.

SİVİL KATLİAMINDAN SÖZ ETMEK MÜMKÜN DEĞİL

Halep hiçbir zaman, örneğin bir Rakka ya da İdlip olmadı, yani cihatçı güçlerin kitlesel tabanının en az olduğu kentlerden biriydi Halep. Dolayısıyla Suriye ordusunun kente girmesine direnen ya da doğrudan hedef alınan bir toplum yok Halep’te. Bilakis, halkın ezici çoğunluğu kentin kurtarılmasının sevincini yaşıyor.

Ayrıca savaşın başından beri devam eden ve Suriye’de bir mezhep savaşı yaşandığı yönündeki iddialar yalan olduğu için, Halep’te bir mezhep katliamından, Sünnilere yönelik sistematik bir katliamdan söz etmek de mümkün değil. Suriye’yi yıkmaya yönelik siyaset, günlerdir birtakım katliam iddiaları ortaya atıyor, ama “bağımsız” diyebileceğimiz hiçbir kaynaktan bunlar doğrulanmış değil.

Hava bombardımanlarında kuşkusuz ki siviller yaşamını yitirmiştir ama dediğim gibi Halep’te sosyolojik ya da demografik yapıyı değiştirmeye yönelik mezhep temelli bir sistematik katliamdan söz etmek hiçbir şekilde gerçeklikle örtüşmüyor.

ÖNCEKİ HABER

Halep, Suriye ve Türkiye’yi nasıl etkileyecek?

SONRAKİ HABER

İdlip'teki militanlar ya Türkiye’ye geçecek ya da savaşacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...