15 Aralık 2016 00:37

İhraç edilen SES MYK üyesi Çalağan:Türkiye karantina altında

İhraç edilen SES MYK üyesi Fikret Çalağan: Halk sağlığı dilinde söyleyecek olursak Türkiye karantina altına girmiş durumda

Paylaş

Birkan BULUT
Ankara

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK)ile Toplum Sağlığı Merkezi’ndeki görevinden ihraç edilen SES MYK üyesi Fikret Çalağan hem toplumun hem de sağlıkçıların sağlığının bozulduğunu belirterek “Halk sağlığı dilinde söyleyecek olursak Türkiye karantina altına girmiş durumda” dedi. 

KHK’ler  ile işlerinden ihraç edilen onbinlerce kamu emekçisi arasında hekimler, hemşireler, hasta bakıcıları ve sağlık teknisyenleri bulunuyor. Öyle ki bazı hastanelerin kapatılma noktasına gelen bölümler dahi oldu. Toplamda 541 üyesi ihraç edilen SES’in  MYK üyesi Fikret Çalağan da  Ankara’da bulunan Yenimahalle Toplum Sağlığı Merkezi’ndeki görevinden ihraç edildi. OHAL sürecindeki gelişmelerin sağlık alanına etkilerini değerlendiren Çalağan, onlarca üyelerinin hem KHK ile hem de çalıştıkları kurumlar tarafından açılan soruşturmalarla ihraç edildiğini söyledi.

Hatta Ağrı’da disiplin soruşturması sonucu ihraç edilen 3 üyelerinin açtığı dava ile bölge idare mahkemesinin göreve iade kararı verdiğini anlatan Çalağan, bir gün sonrasında çıkan KHK ile 3 sağlıkçının yeniden ihraç edildiğini ifade etti. KHK ile yargı kararlarının bile önüne geçildiğini belirten Çalağan, iktidarın yargıdaki tüm baskı ve hukuksuzluğa rağmen  elde edilen bir kazanım kırıntısına bile tahammülü olmadığını vurguladı. 

‘SAĞLIK ÇALIŞANLARIN FEDAKARLIĞIYLA YÜRÜYOR’

Sağlık alanının sadece hasta-tedavi ile darlaştırılamayacağını belirten Çalağan, sağlığın en önemli unsurunun toplumsal iyilik hali olduğunu ifade etti. Ancak askeri-sivil darbe sürecinin ve ihraçların toplumda şiddeti, kuralsızlığı, güvensizliği arttırdığını dile getiren Çalağan, toplum açısından yarın diye bir şeyin olmadığını kaydetti. Böyle bir ortamda sağlık çalışanlarının dikkatinin dağılmamasının istendiğini de ifade eden Çalağan, “Toplum iyi değil ki sağlık emekçileri iyi bir hizmet üretebilsin. Van’da, Konya’da, Ankara’da ise Hacettepe Hastanesi’nde bazı bölümler ihraçlar nedeniyle kapatılacak hale geldi. Hastalar başka hastanelere gitmek zorunda kaldı.
Ayrıca sağlık alanında yaygınlaştırılan güvencesizleştirmeyle sağlıkçılar çok ağır iş yükü altında kaldı. Bugün sağlık alanının bir organizasyonla değil, sağlık çalışanlarının gösterdiği fedakarlıkla yürüdüğünü söylemek mümkün” dedi. 

HER GÜN İŞÇİLER ÖLÜYOR ÇIT YOK

Fakat tüm bu sorunlara rağmen Sağlık Bakanı’nın sağlık çalışanlarının örgütleriyle, temsilcileriyle görüşmeyi reddettiğine dikkat çeken Çalağan, sağlık örgütlerinin Bakanlık önünde açıklama yapmasına bile izin verilmediğini belirtti.

Hükümetin diğer yandan da sağlık alanındaki sorunlarda çalışanları suçlu ilan ettiğini ifade eden Çalağan, bu itibarsızlaştırmanın hekimlere yönelik şiddeti körükleyen bir durum olduğunu dile getirdi. Yine sağlık bakanının ülkede bitmek bilmeyen işçi cinayetleri karşısında da sessiz kaldığını ifade eden Çalağan, her gün işçiler ölüyorsa orada işçi sağlığının da olamayacağını söyledi.
Sağlık mücadelesi açısından üç başlığın önemli olduğunu belirten Çalağan, “Birincisi, toplumun kendi sağlık hakkına sahip çıkması. Sağlıkta dönüşüm politikalarına karşı mücadele edilmesi gerekiyor. İkincisi, sağlık emekçileri olarak ihraç edilsek de mesleğimiz hala elimizde. Kendi mesleki bilgimize sahip çıkmalı ve bu konuda bir tutum almalıyız.

Mesleğimizi devlet memurluğu ile sınırlandırmamalı ve olanaklar yaratabilmeliyiz. Üçüncüsü ise görevimiz ne olursa olsun biz sağlıkçılar emekçileriz, işçi sınıfının bir parçasıyız. Örneğin; Bireysel Emeklilik Sistemi’ne, asgari ücretin belirlenmesine biz de müdahil olmalıyız, iş cinayetlerine karşı işçilerle birleşmeliyiz...” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Cemil Uğur: Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz!

SONRAKİ HABER

 Sivas'ta okullar yarın da tatil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa