14 Aralık 2016 00:50

Kamuran Karaca: Biz haklı çıktık, dayanışma sürecek

Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, kamu emekçilerinin açığa alma ve ihraç sürecini gazetemize değerlendirdi. 

Paylaş

Derya KAYA
Ankara

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte kamuda büyük bir kıyım yaşandı. Binlerce kamu emekçisi ihraç edilirken bu kıyımdan en çok etkilenen alan ise eğitim oldu. 2016-2017 eğitim öğretim yılının ilk yarısında on binlerce öğretmen okullarından ve öğrencilerinden uzaklaştırıldı. İhraç ve açığa almalara karşı “Son üyemiz geri dönünceye kadar mücadeleye devam” diyen Eğitim Sen, üyeleriyle hem hukuksal hem maddi dayanışma içerisinde. Açığa alınan 10 bin 232 Eğitim Sen üyesinden 9 bin 306’sı göreve iade edildi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ile darbe girişimi sonrası açığa alma ve ihraçlara karşı ilk andan itibaren aldıkları tutumu, dayanışma ve yürüttükleri mücadeleyi konuştuk.

15 Temmuz sonrası Eğitim Sen üyeleri de ihraç ve açığa almalarla karşılaştı. Bugüne kadar  açığa alınan ve  ihraç edilen toplamda kaç üyeniz oldu?
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında darbe ile hiçbir alakası olmamasına rağmen ve tam tersi darbelerden en çok mağduriyet yaşamış bir geleneğin temsilcisi Eğitim Sen’e de yönelindi. FETÖ ya da darbe süreçlerine hep karşı olmuş bir sendikayız. Üyelerimiz de böyle. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sendikamıza yönelimin ardında, yerellerde bir grup kendini gizlemek isteyen FETÖ yapıları ve hükümetin muhalif kesimlere yönelmesinin olduğunu görüyoruz. Çeşitli defalarda gerçekleşen ihraçlarda MEB bünyesinde 746, büyük bir kısmı barış bildirisine imza atmış 73 akademisyen, 6 teknik ve idari personel olmak üzere toplam 825 üyemiz ihraç edilmiş oldu. 29 Ekim’de 11 bin 301 eğitim çalışanının açığa alındığı süreçte 10 bin 232 üyemiz açığa alındı. Bunların 926’sı hâlâ açıkta. Diğerleri ise döndü. 84’ü sosyal medya eleştirisi nedeniyle, 43’ü ise ByLock iddiasıyla açığa alınan üyemizle birlikte toplam halen açıkta 1053 üyemiz var. Bunların da en kısa sürede geri döneceğini düşünüyoruz. Geri dönenler de benzer gerekçelerle açığa alınmıştı. Başından beri söylediğimiz sendikamız ve üyelerimizin darbe süreci ve FETÖ yapısıyla ilişkilendirilemeyeceğidir. Üyelerimizin şiddeti ya da terörü desteklemekle de hiçbir ilişkileri yok. Valilik ya da MEB’de haklarında bugüne kadar hiçbir takibat, soruşturma ya da dava yok. Bugüne kadar dediklerimizin doğruluğunu MEB, geri dönüş uygulamalarıyla da kabul etmiş oldu. Biz haklı çıktık.

‘OHAL UZAMAMALI’

Açığa alınan üyelerinizin büyük bir kısmı geri döndü. Nasıl bir mücadele yürüttünüz bu aşamada?
Çok kapsamlı bir mücadele yürüttük. Bir taraftan alanlarda yaptığımız eylemlerle haklılığımızı ilettik. Bu zorlamalara teslim olmayacağımızı kamuoyu ile paylaştık. Diğer yandan diplomasi faaliyeti yürüttük, hem siyasi partiler hem de Bakanlık ile. Üyelerimizi imkanlar ölçüsünde hem hukuksal hem maddi olarak destekledik. Üç ayaklı mücadeleyle kısmen de olsa sonuç aldığımızı düşünüyoruz. İhraç edilen arkadaşlarımızla ilgili 3 boyutlu çalışmayı sürdüreceğiz. Üyelerimiz haksız ithamlarla ihraç edildiler. Diplomasi ve dayanışmamız sürecek.

Özellikle ihraç edilen arkadaşlarımızın mahkeme süreçlerinin OHAL uzadığı oranda uzayabileceğini düşünüyoruz. Bu arkadaşlarımızı maddi olarak destekleyebilmek için bir program da yaptık. Aylıklarının 3’te 2’sini ödemeye devam edeceğiz. İç hukuk süreci tamamlanana ve geri dönene kadar dayanışmaya devam edeceğiz. Bu noktada OHAL’in uzamaması önemli. Mahkeme üzerindeki örtülü baskı kalkarsa kısa sürede görevlerine döneceklerini düşünüyoruz.

Hukuki açıdan neler yapıyorsunuz?
İhraç edilen üyelerimizin idare mahkemelere dava açmasına yardımcı oluyoruz. Davaları Eğitim Sen Genel Merkezinin avukatları açıyor. Bu davaları Anayasa Mahkemesi süreci ve AİHM sürecine kadar sürdüreceğiz. Umuyoruz ki bunlara gerek kalmadan idare mahkemelerinin vereceği kararlarla süreç kısa zamanda çalışanlar lehine sonuçlanır.

‘DİĞER SENDİKA ÜYELERİNDEN DE BAŞVURULAR VAR’

Diğer sendikaların üyelerinden ya da örgütlü olmayan çalışanlardan size başvuranlar oldu mu?
Eğitim Sen’in mücadelesi diğer sendika üyeleri ve diğer sendikaların da bu hukuksuzluğa tepkisine öncülük etmiş oldu. Farklı sendika üyeleri ve sendikaya üye olmayanlardan çok sayıda e-posta ve başvuru alıyoruz. Yardım taleplerini paylaşıyorlar bizimle. Avukatlarımıza hukuksal olarak hazırlattığımız dava dilekçe örneklerini bu kişilerle paylaşıyoruz. Tabii ki darbeye karşı olduğumuz için darbe  sürecinin içerisinde yer almış kişilerin ayıklanması bizim de hedefimiz. Ama haksızlığa uğrayan ve mağdur olanların haklarının iadesi bizim için çok önemli. Kurunun yanında yaşın da yanmaması için elimizden gelen desteği sürdürmeye devam edeceğiz.

‘EĞİTİM SEN’İN FARKI MÜCADELECİ OLMASI’

Verdiğiniz destek ve mücadele konusunda nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Eğitim Sen mücadeleci bir sendika, diğerlerinden farkı da bu. Üyelerimiz yürüttüğümüz diplomasiyi, dayanışmayı ve direnişi destekliyor. Maddi olarak da destekliyorlar. Dayanışma için açtığımız hesaba, dayanışma etkinliklerinde elde ettikleri gelirleri aktarıyorlar. İllerde, şubelerde katıldığımız toplantılarda da sözlü  dile getiriyorlar desteklerini. Ayrıca yaptığımız etkinlik ve eylemlere katılarak da bu dayanışmayı büyüttüklerini gösteriyorlar.

Eğitim Sen, Türkiye’de  Eğitim Enternasyonaline üye tek sendika. Gerek Avrupa’da gerek diğer ülkeler nezdinde yaşadığımız süreci uluslararası sendikalarla da paylaşıyoruz. Bu kapsamda özellikle Hükümet ve MEB’e,  yapılan yanlışlıklarla ilgili açıklamalarına tanık oluyoruz. Uluslararası dayanışmanın bu boyutu bizim için çok önemli. Uluslararası dayanışma konusunda gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

‘ESAS HEDEF SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜK’

İşyerlerinde durum şu an nasıl?
Haklı haksız açığa alma ve ihraçlar kamu çalışanlarının gerçekten gözünü korkuttu. İşinden olma kaygısı insanları korkutuyor. Bunun etkilerini az da olsa görüyor, yaşıyoruz. İnsanlar sosyal medyada düşüncesini açıklamaktan korkuyor. Sendikalara üye olmanın da bu bağlamda risk oluşturduğu yönünde kaygıları olanlar az da olsa var. En büyük etki, darbe sonrası örgütlülüğün hedef alınıyor olması. Bizim üyelerimizden de az da olsa süreçten korkup istifa edenler oldu. Oysa ki tersine, sendika üyesi olmanın güvence olduğunu, hukuksal, maddi, dayanışma yönünden, bir arada olmanın, gücü büyütmenin, haklarımız açısından güvence olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Etkinlikler de yapıyoruz.

Ayrıca bu korkunun yayılması için özel çaba sarf eden, sendikalardan uzaklaşılması için çalışan okul idarecileri ve yöneticiler de var. Büyük çoğunluğu da ne yazık ki bizim alanımızda başka bir sendikanın üyesi olan yöneticiler bunlar.

‘ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE YENİ DÖNÜŞLER GERÇEKLEŞECEK’

Hafta içinde Bakanlık ile ihraç ve açığa almaların geri dönüşlerine ilişkin bir görüşme yaptık. Açığa almalarla ilgili dönüşlerin hızlandırılması ve ihraçlarla ilgili sürecin yeniden değerlendirilmesini talep ettik. İhraçların da açığa almalarla benzer suçlamalara maruz kaldığını bir kez daha ifade ettik. Ve onların da geri döndürülmesiyle ilgili sürecin ve işlemlerin hızlandırılmasını talep ettik. Açığa almalarla ilgili geri dönüşlerin önümüzdeki günlerde bitirileceğini tahmin ediyoruz. Benzer bir çalışmanın ihraçlarla ilgili de yapılması talebimizi ısrarla sürdürüyoruz.

Bu kapsamda illerde açılan soruşturmaların büyük kısmı sosyal medya yazıları sebebiyle gerçekleşmiş durumda. Açığa alınan, yaklaşık 80’i üyemiz olan, az sayıdaki eğitimcinin de bu kapsamda hızla geri döndürülmesi için girişimlerimiz devam ediyor. Aradan 5 aylık bir süreç geçti. Valilikler nezdinde de Bakanlık üzerinden de ayrı ayrı çalışma yürütüyoruz. Valilikleri de bu konuda dönüşler için bir an önce açıklama yapmaya çağırıyoruz.

YEREL MÜLKİ AMİRLER AYAK DİRİYOR

İhraç ve açığa almalar merkezi mi, yoksa yerellerden gelen bilgilerle mi gerçekleşti?
Açığa alma ve ihraçların büyük kısmı MEB’de ya da merkezi yapılan çalışma üzerinden olduğunu, çok az bir kısmının da yerellerdeki Valilik ve kurum müdürlükleri tarafından oluşturulan listeler olduğunu görüyoruz. Bakanlık üzerinden yapılan ihraç ve açığa alma çalışmalarının sonuçlandırılması daha net görülürken, iller üzerinden açığa alma ve ihraç çalışmalarında dönüşlere ilişkin karar verilmesinde işin ağırdan alındığına ve sürecin uzatıldığına tanık oluyoruz. Bu yaklaşımın bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. İller daha çok ayak diriyor.


‘DEMOKRASİ İŞLER HALE GETİRİLMELİ’

Bütün bu olumsuz süreçten Türkiye nasıl çıkacak, ne yapılmalı?
Ülke, iktidarın her geçen gün demokrasiden uzaklaşıp dikta süreçlere evrildiği bir zorlamayla karşı karşıya. Gazeteler kapatılıyor, milletvekilleri, belediye başkanları görevden alınıyor, tutuklanıyor. Farklı düşünen tüm kesimler susturulmaya çalışılıyor. Bu da ülkede büyük bir kamplaşma ve gerilime neden oluyor. Haklı haksız farklı düşünen bütün kesimler hedef haline getirildi, toplumsal muhalefet susturulmaya çalışıldı.

Bu böyle devam edemez. Ülke hızla bu süreçten çıkarılmalı ve her alanda yeniden bir normalleşmeye geçilmeli. Bunun için başta hükümet olmak üzere siyasi çevrelere büyük sorumluluk düşüyor. Tek adam dayatmasından vazgeçilmesi; tüm kurumlarıyla demokrasinin işler hale getirilmesi gerekiyor. Biz bu noktada çağrı yapacağız ve mücadelemizi sürdüreceğiz.


 ‘KAYBEDİLMİŞ BİR DÖNEM’

İhraç ve açığa almaların 2016-2017 eğitim öğretim yılına yansıması ne oldu?
Eğitim alanında şu an 30 bin 501 ihraç, 12 bin civarında da açığa alma gerçekleşti. Buna toplamda özel okul öğretmenlerini de dahil edersek 60 bin civarında öğretmen bu kapsamda okullarından, eğitim ortamlarından, öğrencilerinden uzaklaştırılmış oldu. Bu süreçte eğitimin de her boyutuyla olumsuz etkilendiği ortada. 1 buçuk milyon öğrenci bu süreçte öğretmensiz kaldı. Veli, öğrenci, öğretmenler açısından bu süreçte büyük problemler yaşandı. Eğitimin niteliği, eğitim hakkı yönüyle bakıldığında  etkileri hissediliyor. Bu sürecin hızla bitirilip eğitimde normalleşmenin sağlanmasına ihtiyaç var. Ama görülen o ki halen ihraç ve açığa almaların dönüşleri ağırdan alındığı için 2016-2017 eğitim öğretim yılının ilk yarısı bu olumsuzluklar gölgesinde tamamlanmış olacak. Haliyle bu dönem kaybedilmiş bir dönem olacak.

ÖNCEKİ HABER

Üniversiteli Zehra kamyon altında can verdi

SONRAKİ HABER

Cemil Uğur: Metin Göktepe’nin yolunda ilerleyeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...