12 Aralık 2016 12:52

Küçülmenin faturası üretene kesilmesin

Evrensel Gazetesi Ekonomi Editörü Bülent Falakaoğlu 2009'dan bu yana ilk kez ekonominin küçülmesi ile ilgili yazdı.

Paylaş

Bülent FALAKAOĞLU

Ekonomi küçüldü. Ekonomi büyürken bununla övünen hükümet küçülmenin sorumluluğunu üzerine almalıdır. Kimse, ‘kriz var’ söylemiyle faturayı işçi ve emekçilere kesmemelidir. 

Milli gelirin değişiminde asıl gösterge, sabit TL fiyatıyla milli gelirin değişimidir. Milli gelirin dolara dönüştürülmesi gerçek tabloyu gösteremiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kişi başı milli geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara çıkardık, ekonomiyi üç kat büyüttük” söyleminin gerçeği yansıtmadığı gibi... 
Zira, AKP iktidarında, dolar olarak üç kat artmış gözüken ekonomi sabit fiyatlarla (Enflasyondan arındırılmış) yüzde 40 büyüdü. 
Şimdi ise sabit fiyatla milli gelir artarken, dolar ile gerilemiş görünüyor. 2010 yılından bu yana artış hızı azalsa da milli gelir artıyor. Kişi başı milli gelir de sabit fiyatlarla artıyor. Yani ülke emekçileri üretmeye devam ediyor. 
Geçen yılın üçüncü çeyreğine göre azalmış olsa da ekonomi bu yılı büyüme ile tamamlayacak. Durumu en iyi yeni göreviyle ilk kez basının karşısına çıkan Mercedes-Benz Türk’ün Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün özetledi: “Geçmiş krizlerde bağışıklık sistemi güçlendi. Her şeye rağmen çarklar dönüyor.” Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de tespite katıldı.
Sınır bölgelerinde savaş, terör saldırıları, Rusya uçağı krizi ve kurdaki yükselişler çarkları durdurmamış. Öyleyse bunlar emekçilere fatura çıkarmanın mazereti de olmamalı. 
AKP iktidarında Türkiye yüzde 40 oranında büyüdüyse bu büyümenin altında dışarıdan gelen ucuz döviz ve üretimde kullanılan ucuz emeğin olduğu unutulmamalı. Emek bedelini hep ödedi. Fazlasına izin verilmemeli. 

ÖNCEKİ HABER

Ekonomi 2009’dan sonra ilk kez küçüldü

SONRAKİ HABER

Gözaltına alınan DBP'li eş başkanın evine ateş açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...