AKP, tek adam rejiminin yolunu açmaya çalışıyor

Emek Partisi Mamak İlçe Örgütünün, Egeme Mahallesi Halk Kütüphanesinde düzenlediği Türkiye ve Ortadoğu konulu panele Tarihçi- Yazar  Erdoğan Aydın  ve Evrensel Gazetesi Yazarı Yusuf Karataş katıldı.

AKP’nin Ortadoğu politikasını anlamak için İstanbul’daki 3. köprüye verilmek istenen Yavuz Sultan Selim ismini örnek gösteren Tarihçi-Yazar  Erdoğan Aydın  “Bu ismi tercih etmek AKP’nin Alevi sorununu çözmek istemediğinin ve Ortadoğu’daki halklar üzerinden hak iddiasında bulunduğunun göstergesi. Yavuz Sultan Selim kendinden önceki ve sonraki despotlardan farklı olarak kılıcını memleket içerisinde farklı inançlara sahip kişilere sallamıştır. Dışarıda ise komşu halklara sallamıştır” dedi. AKP'nin 3. Köprü için Yunus Emre ismini de kullanabileceğini ancak bunu tercih etmediğine vurgu yapan Aydın, “Yunus Emre ismi demokrasi ve çoğulculuğun göstergesidir. Bu isim tercih edilseydi, şu anki siyasetin başka türlü olurdu” diye konuştu.  Türkiye’de tarih boyunca eşitsizlikler olduğunu ifade eden Aydın, “Eşitsizliği meşrulaştıran düzen AKP ile beraber derinleşti ve AKP bunun için İslamcılık ve Osmanlıcılığı kullandı” yorumunda bulundu.   

GELECEĞİ SAVUNMAK

Aydın, AKP’nin Osmanlıcı anlayışına karşı geçmişteki Cumhuriyet zihniyetinin savunulamayacağını ifade ederek, “Geçmişteki Cumhuriyet zihniyeti AKP’nin büyümesine, gelişmesine neden oldu. İçeride ve dışarıda barış sözünün içi Cumhuriyet rejimi tarafından doldurulmadı. İçeride Kürtler asimle edilmek istendi, Alevilere cemevi kurdurulmadı, emekçilerin haklarını kullanmasına izin verilmedi.  Dışarıda ise 'Araplar bizi hançerledi' söylemiyle Ortadoğu halklarına karşıt söylem inşa edildi” dedi.  AKP'ye karşı durmak için geçmişi değil geleceği savunmak gerektiğinin altını çizen Aydın, “AKP 2002- 2007 yılları arasında olduğundan daha güçsüz bir durumda. Bizim doğru sözü birlikte kurmamız gerek. Alevi’nin, Kürt’ün haklarını aldığı, komşu halkların küçümsenmediği kardeşlik söylemini kurmamız gerek. Komşularımıza Soma’yı hatırlatarak, oradaki madencilerin ölmeden önce AKP mitinglerine götürüldüğünü ancak ölünce AKP gözünde hiçbir önemi kalmadığını anlatmalıyız” diye konuştu.  

Evrensel Gazetesi Yazarı Yusuf Karataş ise Beşiktaş-Bursaspor maçından sonra gerçekleşen İstanbul’daki bombalı saldırıyı hatırlatarak, “Bu bombalı saldırı ülkede uygulanan politikaların sonucudur. Saldırı sonrası insanlara dayatılan ‘Ya başkanlıktan yanasın ya da teröristsin’ oldu. Ya ötesi ne olacak biz iktidarın politikasıyla hesaplaşmayacak mıyız?” dedi. Ortadoğu'da yaşanan savaşın görünmeyen yanları olduğuna dikkat çeken Karataş, “Küçük alanlarda yaşanan savaşın arkasında emperyalist bir paylaşım savaşı var. Bize ağaca baktığımızda ormanı göstermemeye çalışıyorlar” dedi.

GÜLEN VE AKP SEÇİLDİ

Ortadoğu'yu anlamak için ABD’nin 2001 yılından sonra uyguladığı politikalara bakmak gerektiğini söyleyen Karataş, “ Ortadoğu coğrafyası ılımlı İslamcılarla şekillendirilmeye çalışıldı. Bunlar kapitalizmi benimsemiş İslamcılardı. Gülen ve AKP de ikiz kardeşti. Bunlar arasında devlete hakim olma savaşı vardı. 15 Temmuz bundan ayrı ele alınamaz” vurgusu yaptı. 15 Temmuz sürecine nasıl girildiğini anlatan Karataş, “Ortaklardan AKP sıkışmıştı. Gülen ise kendisine yönelik operasyonları durdurmak için bunu fırsat bildi, bir girişimde bulundu. Ancak tasfiye edildi” dedi. Artık AKP açısından tek adam rejimini yaratmanın olanaklarının önünün açıldığını ifade eden Karataş, “Savaş varsa güçleniyorum diyen bir iktidar var.  Bugün de başkanlığın yolunu benzer bir yolla uzatmaya çalışıyorlar. CHP hedef haline gelir bir noktaya geldi. Ancak CHP 'ülkeyi böldürtmeyiz' söylemiyle Türkiye'deki demokrasi güçlerini kaybeder ve bu söylemle kendi tabanını bile birleştiremez. Yapması gereken diktaya karşı demokrasi ve kardeşliği savunan bir söylem geliştirmesidir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)