11 Aralık 2016 02:28

Küba var olma mücadelesini çoktan kazanmış

H. Mehmet Günday, Evrensel Pazar'a Küba'yı yazdı: 'Küba’nın çok fakir olduğunu söyleyenler gitsinler ve zenginlik görsünler'

Paylaş

H. Mehmet GÜNDAY

İLK TANIŞMA

Küba’nın başkenti Havana’da bulunan havalimanı İspanyol sömürüsüne karşı mücadele yürüttüğü için 18 yaşında sürgüne gönderilen genç devrimci Jose Marti’nin adını taşıyor. Havalimanı gösterişten uzak, sade ve az ışıklı haliyle misafirlerini karşılıyor. Standart bir pasaport kontrolünün ardından Küba topraklarına adım atıyorsunuz. Küba’nın farklı bir ülke olduğunu bagaj beklerken dahi anlamamı sağlayan bir duruma tanık oldum; Kübalı genç kadın etrafındaki yüzlerce kişiye aldırmadan memesini korkusuzca çıkarıp çocuğunu emziriyor, kimse de dönüp bakmıyordu. Amerikan dolarını adamdan saymayan tek ülkeye geldiğinizi havalimanında bulunan döviz bürolarına gittiğinizde anlıyorsunuz. Turistlerin kullandığı para birimi CUC dolardan daha değerli. Şaşırtıcı gelsede bu durum insanın hoşuna gidiyor.

CENAZE TÖRENİ

 Fidel Castro 25 Kasım 2016’da 90 yaşında hayatını kaybetti. Küba’da 9 günlük yas ilan edildi. Dans ve müzik ile renklenen Havana sokakları sessizdi. Oteller hariç iş yerleri içki satışı yapmadı. Fidel Castro’nun vasiyeti üzerine bedeni yakıldı ve geriye kalan küller bir kutuya konarak Devrim Meydanı’nda bulunan Devrim Plaza’da veda etmek isteyenlere gösterildi. Castro’ya veda etmek isteyen binlerce kişi 30 derece güneşin altında saatlerce sıra beklediler. Kübalıların yanı sıra farklı ülkelerden gelen çok sayıda turiste Castro için sıraya girmişti. Türkiye’den 25 saatlik aktarmalı bir yolculuk sonrası sadece 1 günlüğüne cenaze törenine katılmak için gelen bir anne ve kızı da vardı. Fidel Casto için Başkent Havana’da iki gün tören düzenlendi. İkinci günün akşamında ise bir milyonu aşkın kişi Devrim Meydanı’nda Castro için bir araya geldi. Devlet başkanı Raul Castro Fidel’in Küba’sını korumak için meydanda toplananlara söz verdi. Havana’daki törenin ardından Fidel Castro’nun külleri Küba adasını dolaşarak Santiago’ya gitti. Fidel Castro’nun külleri toprağa gömülürken vasiyeti üzerine heykeli dikilmeyecek ve adı hiç bir sokağa verilmeyecek.

KÜBA’NIN GELECEĞİ

Fidel Castro 2008 yılında devlet başkanlığını kardeşi Raul Castro’ya bıraktığında kara propagandanın kalemşörleri bu durumu anti propaganda aracı olarak kullanmıştı. Aslında Raul Castro 1953 yılından bu yana Fidel Castro’nun yanında devrim mücadelesinde yer almış bir isim. Hatta eskilerden geriye kalan tek isim. Kübalılar Raul Castro’ya güveniyorlar. Kübalılar, ülkenin ve sosyalist sistemin geleceğinden endişe duymuyorlar. Fidel Castro’nun düşünce ve ideallerinin toplum yapısının her katmanına işlediğini söyleyip dünyanın geri kalanı bizim için suni bir endişeye kapılmasın diyorlar. Özellikle Havana’da yapılan törenlerde gençlerin sayıca çok olması dikkat çekiciydi. Konuşma fırsatı bulduğum genç bir doktor, “Fidel’in ölmesi ya da yaşaması değil sosyalizmin kendisi bizi güçlü kılan taraftır” diyordu.

KÜBA ÇOK FAKİR YALANI

Küba’nın çok fakir olduğunu söyleyenler yakında direk uçuşlara başlayacak olan THY uçağına atlayıp gitsinler ve zenginlik görsünler. Nüfusu 11 milyon olan Küba’da kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolar civarında, ülkede sağlık ve eğitim bedava ayrıca ev kirası da yok. Mutluluk oranı ise kıskandıracak cinsten. Bebek ölümleri binde üç civarında, kanserli kişi sayısı dünya ortalamasının çok altında, ortalama yaşam süresi ise 80. Ve tüm bunları ülkeyi parsel parsel satmadan, ABD ambargosuna maruz kalarak yaptılar. Küba’da olmayan yiyecek ve ürünler ambargodan dolayı ithal edilemeyen veya ülkede üretilemeyen ürünler. Eski arabalar başkent Havana’nın dokusuna uygun olduğu için kullanılıyor. Havana dışına çıktığınızda 2016 model araç dahi görülebilir. Eski Havana denilen ve bütün Küba fotograflarında yer alan mahalleler ise UNESCO tarafından dünya kültür mirası kapsamında koruma altına alınmış. Evler eski ve içinde yaşayanların şartları çok da iyi değil. Bu mahalleler bir yaşam tarzının sonucu olarak değerlendirilmeli.

KADINLAR VE GENÇLER

Latin kültürünün etkisini ve sosyalist bir ülkede yaşamanın getirdiği avantajları en çok Kübalı kadınlarda hissediyorsunuz. Kadınların özgüvenli tavır ve davranışları size başka bir dünyanın kapısını aralıyor. Elbislerdeki canlı renkler, eller ile kapatılmayan kahkahalar ve korkusuz bakan gözler insana güç veriyor. Yeni nesil gençler Küba dışını da merak ediyor. İnternet erişiminin daha kolay olmasını isterken sosyalist sistemden memnun olduklarını belirtiyorlar.

Kendi ülkesinde sosyal demokrasiyi dahi yaşamamış kişiler için sosyalist Küba’ya çamur atmak  çok kolay. Amerika’ya sadece 150 kilometre uzaklıkta olan Küba var olma mücadelesini çoktan kazanmış. Halk, Fidel Casto’dan sonra daha çok çalışmanın ve mücadele etmenin gerektiğini biliyor.

 

ÖNCEKİ HABER

Afrika’ya yalnızca düşen yoldaşlarının tabutu için dönenler

SONRAKİ HABER

Musul’dan kaçış: Kurtuluş, umutsuzluk, sorgulama

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...