Özge’yi öldüren şoföre 15 yıl hapis istendi

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

Geçtiğimiz ekim ayında bir kamyon sürücüsünün ezerek öldürdüğü Özge Kandemir’in soruşturması ile ilgili iddianame tamamlandı. 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Kandemir’i iki kez ezerek yaşamını yitirmesine, Büşra Özsayın’ın da yaralanmasına sebep olan kamyon şoförü hakkında ‘taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olmak’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 

7 Ekim 2016 tarihinde Özge Kandemir ve arkadaşı Büşra Özsayın Kadıköy Cafer Ağa Mahallesi Mühürdar Sokak ile Tuğlacı Emin Bey Sokağı arasında yaya olarak seyir ederken, sola doğru dönüş yapmaya çalışan bir kamyonun kasası Özge Kandemir’in çantasına takılmış, Kandemir’i tekerlerin altına doğru sürüklemişti. Kamyon şoförü etrafta bulunanların müdahalesi ile durdurulurken, bu sefer de Kandemir’i kurtarmak amaçlı hareket eden şoför Kandemir’i ikinci kez ezerek hayatını kaybetmesine sebep olmuş, Büşra Özsayın’a da çarparak yaralamıştı. 

Kandemir’e yapılan otopsi sonrası ölümünün kemik kırıkları, iç organ yaralanmaları ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana geldiği tespit edilerek iddianame hazırlandı. Bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına neden olan kamyon şoförü hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme ve yaralama suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle İstanbul Anadolu Adliyesi 9. ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Özge Kandemir, Evrensel Gazetesi Ankara Muhabiri Sultan Özer’in de yeğeniydi.

‘SANIK ŞOFÖR BİRÇOK KURALI İHLAL ETMİŞTİR’ 

ÖZGE Kandemir’in ailesinin avukatı Hüseyin Yılmaz, Evrensel'e konuşarak Özge Kandemir’in ölümü ve bir arkadaşının yaralanması nedeni ile taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan dolayı sanık hakkında TCK 85/2.maddesine göre cezalandırılması istemiyle dava açıldığını belirtti.  Söz konusu cezanın miktarına bakıldığında 2 yıldan 15 yıla kadar ceza verilebileceği öngörüldüğü ifade eden Yılmaz,“Olayımızda alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirecek birçok sebep bulunmaktadır. Örnek verecek olursak Kadıköy ilçesinin tamamı Ulaşım Koordinasyon Merkezi  (UKOME)  kararıyla kamyon girişine yasak olan bir bölgedir. Bu sebeple yasak olan bölgeye bile bile giren sanık sadece ‘taksirli davranmıştır’ denmemelidir. Bize göre sanık bilinçli taksirle hareket etmiştir. Birden çok yasa maddesini ihlal eden sanığın alt sınırın üzerinde bir ceza alacağını umuyoruz. Bu gibi durumlarda sanığın üst sınıra yakın bir ceza alması halinde adaletin tesis edilebileceğini düşünüyoruz. Yine basından takip edileceği üzere benzer trafik kazalarında taraflardan birinin tanınmış biri olup olmamasına göre tutukluluk durumuna ilişkin değişik kararlar veriliyor olması kamu vicdanını olumsuz etkilemektedir. Bu olayda iki kez itiraz etmemize rağmen sanık bir gün dahi tutuklanmamıştır” dedi. 

SOSYAL MÜCADELE FORUMU GERÇEKLEŞTİ

Sosyal Araştırmalar Vakfı, Sosyal Demokrasi Vakfı ve Sosyal Haklar Derneği kentsel ve kırsal yaşam alanlarını baskı altında tutan hak ihlallerini masaya yatırarak yeni ortak sosyal mücadele yöntemlerini tartıştı.  Forumun açılış konuşmasını Sosyal Haklar Derneği (SHD) Genel Başkanı Melda Onur yaptı. Onur, forumun amacının sistemle ilgili oluşan mağduriyetlerin takip edilerek önlenmesi, önlenemediyse olduktan sonra hukuk sürecinin takip edilmesi, sorumluların cezalandırılması için mücadele edilmesi ve bu tarz olayların kamu adına fikri takibinin yapılması için sosyal mücadele alanının bir ağa dönüştürülmesi olduğunu söyledi. Ardından söz alan Sosyal Haklar Derneği Başkanı Avukat Can Atalay da yatay örgütlenme deneyiminin uzun yıllardır devam ettiğini fakat bunun artık bir ağ olarak inşa edilmesine ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. “Dönemsel ihtiyaçları ortaklaştırmaya ihtiyaç var” diyen Atalay, sosyal mücadele vurgusu yapılması gerektiğini söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)