09 Aralık 2016 10:48

Erdal Eren’in avukatı: İdam cinayettir

İzmir Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla son günlerde kamuoyunda tartıştırılan idam konusuna ilişkin bir panel düzenledi.

Paylaş

İzmir Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla “Türkiye’nin İnsan Hakları Rejimi ve Ölüm Cezası” başlıklı bir panel düzenledi. Panele  Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem ve Aydın Barosu’ndan Av. Nihat Toktay konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın Özcan, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin kabulünden bu yana yaklaşık 68 yıl geçmiş olmasına rağmen halen insan hakları anlamında dünya ölçeğinde istenilen düzeyde olunmadığını söyledi. Özcan, “İdam cezasının tekrar ülke gündemine sokulmasını çok yararsız ve hukuk dışı bulduğumu ifade etmek istiyorum. Çünkü Türkiye sadece Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalışmıyor aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi bir ülke durumunda. İdam cezasını tekrar getirdiğinizde Avrupa Konseyi’nde sizi hiçbir şekilde tutmazlar ve Türkiye hızla kendisine örnek almış olduğu çağdaş medeniyet çizgisinden uzaklaşır” dedi.

ÖLÜM CEZASININ CAYDIRICI OLDUĞUNA DAİR VERİ YOK

Panelistlerden Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde ölüm cezasını konuşuyor olmaktan dolayı utanç duyuyorum” diyerek başladığı konuşmasında “Bugüne kadar ölüm cezalarının caydırıcı veya korkutucu bir etki gösterdiğine ilişkin hiçbir bilimsel veri elimizde mevcut değildir” dedi. Tam tersine ölüm cezasını kaldırmış olan ABD’nin bazı eyaletlerinde bunu koruyan bazı eyaletler veya devletlere göre kasten öldürme suçlarının oranının daha düşük olduğunu söyleyen Erdem, “Her toplum suça karşı kendini korumak zorundadır ama ölüm cezası suça karşı en etkisiz araçlardan biridir” dedi. Bugünkü hukuk devleti anlayışına göre cezalandırmanın amacının ödetme veya intikam alma değil, belirli koşullar altında kişilere hatta topluma yeniden sosyalleşme olanağı sağlanması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, “bu nedenle ölüm cezası modern ceza hukukunun gerek önleme gerekse yeniden topluma kazandırma amaçlarından hiçbirini gerçekleştirmeye yardımcı olmaz” dedi.

GERİYE DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR CEZA

12 Eylül’de yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in de avukatı olan Av. Nihat Toktay, idamın inceden inceye hesaplanan bir cinayet olduğunu söyleyerek, “Türkiye’de özellikle olağanüstü dönemlerde idamların çok sık uygulandığını görmekteyiz” dedi.  İdamın geriye dönülmez bir ceza olduğunu dile getiren Toktay, “Bizler idam cezasına bu nedenle karşıyız. Çünkü mahkemeler de insanlardan oluşur, hata yapabilirler, etki altında kalabilirler” dedi. Av. Nihat Toktay sözlerini, “Bizler var olduğumuz müddetçe idam cezalarına karşı çıkmak zorundayız. Çünkü idam cezası yaşam hakkının ihlalidir. Onun için de özellikle biz avukatlara bu görev düşmektedir” diyerek bitirdi. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kuzey Ormanları Savunması: Türkiye'de termik santrala hayır

SONRAKİ HABER

Yarkadaş: Yeniçağ'a saldırı başkanlık muhaliflerine gözdağı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa