08 Aralık 2016 10:16

OHAL gölgesinde insan hakları!

İzmir Barosu İnsan Hakları Günü dolayısı ile açıklama yaptı: OHAL ve KHK’lerle en temel insan hakları çiğneniyor.

Paylaş

İzmir Barosu, İnsan Hakları Günü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, OHAL uygulamaları ve çıkarılan KHK’lerle temel hak ve özgürlüklerin açıkça çiğnendiğini belirtti.

İzmir Adliyesi Baro Birimi’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Baro Başkanı Avukat Aydın Özcan, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, Anayasa’ya aykırı olarak TBMM’nin devre dışı bırakıldığı, sadece olağanüstü hal ilanına neden olan olaylarla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı olması gereken KHK’ler ile ülkeyi yönetmenin ‘olağan’ hale geldiğini belirtti.

‘SAVUNMA HAKKI OHALİLE SINIRLANIYOR’

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ve ülkenin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin, açıkça çiğnendiğini ifade eden Özcan, “Adil yargılanma hakkının ayrılmaz parçası olan savunma hakkı ‘OHAL’ gerekçe gösterilerek kısıtlanmakta, ortadan kaldırılmaktadır. Avukatların, görevlerini yapmaları engellenmekte, gizli olması gereken avukat-müvekkil görüşmeleri kayda alınmakta, kişilerin adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ortadan kaldırılmaktadır. Avukatlara yönelik baskı ve kısıtlamalar, aslında yurttaşlarımızın savunma hakkına, adil yargılanma hakkına yönelik saldırı niteliğindedir” dedi.

‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Meslek örgütlerinin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, basın-yayın organlarının, faaliyetlerinin de OHAL gerekçe gösterilerek KHK’lerle engellendiğini dile getiren Özcan, “Dernekler, sendikalar, basın-yayın organları hiçbir yargı kararı olmadan kapatılmaktadır. Bu durum kabul edilemez” dedi.

Avukatlık Kanununun 95. maddesine göre, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve kavramlara işlerlik kazandırmanın baroların asli görevlerinden olduğunu vurgulayan Özcan, “İnsan haklarının, temel hak ve özgürlüklerin biricik güvencesi, demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Hukuk devletinin de belirleyici özelliği, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığıdır. İzmir Barosu olarak, hukukun üstünlüğünü, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini, yargı bağımsızlığını savunmaya devam edeceğiz” dedi.

TÜRKİYE CEZAEVLERİNE İLİŞKİN VERİLER

İzmir Barosu Başkanı Avukat Aydın Özcan, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nden derledikleri sayısal verileri de paylaştı. Buna göre, ülkedeki tutuklu ve hükümlü sayısı son 10 yılda iki katını aştı. Cezaevi sayısı da neredeyse yarı oranında arttırıldı. Yine son 10 yılda tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 117,7 oranında artarak 197 bin 297 kişiye ulaştı.

Cezaevinde bulunanların 186 bin 963'ü erkek, 7 bin 894'ün kadın ve 2 bin 440'ı 18 yaş altındaki çocuklar oluşturuyor. Türkiye'de 6 Ekim 2016 tarihi itibariyle yayınlanan ceza ve infaz kurumu verilerine göre, 290 kapalı, 66 müstakil açık ceza infaz kurumu, 2 çocuk eğitim evi, 6 kadın kapalı, 4 kadın açık, 4 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 372 ceza infaz kurumu bulunuyor. Türkiye’de yeni açılan cezaevlerine ve ek binalara rağmen tutuklu ve hükümlü sayısı kapasite aşmaya devam ediyor; cezaevlerinin toplam kapasitesi 189 bin 269 olmasına rağmen, 1 Kasım itibariyle kapasite fazlası 8 bin 28 tutuklu ve hükümlü cezaevlerinde bulunuyor. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bab çevresindeki IŞİD saldırısında 6 asker yaralandı

SONRAKİ HABER

Gözaltına alınan Hüda Kaya serbest bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa