Meclis TV'den HDP sansürü

Meclis’te bugün başlanan bütçe görüşmelerine tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekillerinin durumuna ilişkin tartışmalar damgasını vurdu.

Genel kurulda söz alan HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a cezaevlerinde tutulan Yüksekdağ ve Demirtaş ile milletvekillerinin durumunu sorudu. Bütçenin geneli üzerine söz alan Yıldırım, oturumu yöneten Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın Meclis üyelerinin tutukluluğu konusundaki sessizliğini eleştirdi ve “Cezaevi müdürlerini kendinize eş başkan mı atadınız” diye sordu.

Yıldırım, şöyle konuştu: “Bütün Meclis’in huzurunda sesleniyorum; bir ayı aşkın bir süredir Meclis'in üçüncü büyük partisinin iki eş genel başkanının tutuklu olduğundan haberiniz var mı? Bu konuyla ilgili demeç vermemeniz haberiniz olmadığından mı, yoksa sadece iktidar partisinin başkanı olmanızdan mı kaynaklı? Sayın Başkan, eşgenel başkanlarımız ve vekiller hala bu meclisin üyeleri mi? Hala dokunulmazlıkları var mı? Utanmanız gereken bir başka örnek veriyorum, eşbaşkanlarımız ve vekillerimiz başkanlık divanına kanun teklifi verebilir mi, önerge verebilir mi? Acaba siz cezaevi müdürlerini kendinize eş başkan atadınız da bizim haberimiz mi yok. Bir yasama faaliyeti, cezaevi mektup okuma kurulu tarafından nasıl engellenir? Eş genel başkanımızın gönderdiği mektubun yüzde 70’i nasıl silinir? Bir vekil nasıl soru önergesi veremez? Cezaevi müdürü, cezaevi mektup okuma kurulu bunu nasıl engelleyebilir?”

‘HAKKARİ’Yİ, ŞIRNAK’I, VAN’I, DİYARBAKIR’I SİLDİK Mİ HARİTADAN?’

Yıldırım, tutuklu milletvekillerinin durumuna da aldıkları oy oranları üzerinden dikkat çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Milli iradeyi diline pelesenk edenler; Selma Irmak, Nihat Akdoğan ve Abdullah Zeydan, Hakkari’de oyların yüzde 86’sını aldı. Hakkari’yi sildik mi haritadan Sayın Başkan? Tutuklu Şırnak vekillerimiz Leyla Birlik ve Ferhat Encü Şırnak’ta yüzde 89 oy aldı. Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken Diyarbakır’da yüzde 77.7 oy aldı. Van’da Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ yüzde 73 oy aldı. Hakkari’yi, Şırnak’ı, Van’ı, Diyarbakır’ı sildik mi haritadan? Bu arkadaşlarımız önerge veremiyor, teklif veremiyor. Bu utanç verici bir durumdur.”

‘TEK KİŞİLİK HÜCRE İŞKENCEDİR’

Tutuklu eş başkanlar ve milletvekillerinin tek kişilik hücrelerde tutulduğunu ve “esaret altında” olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bütün uluslararası metinlere göre bu işkencedir, 10 milletvekili işkence altındadır, tecrittedir, mektup yazamamaktadır, aile görüşleri kısıtlanmaktadır. Sayın Başkan, cezaevi mektup okuma kurulu sizin yerinizi aldı. Bu yargılama değil. Güç siyasetiyle intikam alınıyor. Ayrıca cezaevine alınmaları tutuklanma değil, rehin almadır. Ya 59’umuzu da alacaksınız ya da arkadaşlarımızı serbest bırakın. Bunun ötesi yargının değil parlamentonun ayıbıdır. İdris Baluken sadece konuşmalarından dolayı tutuklu. Bir siyasetçi konuşmayacak da ne yapacak. Selahattin Demirtaş propogandadan tutuklu. Bir siyasetçi propaganda yapmayacak da ne yapacak? İtiraz eden herkes 'terörist' zaten. 90 yıllık cumhuriyet gazetesi yazarları terörist (!) Bu bir safsata. Şehir efsanesi değil, Saray efsanesi. Buna alışmayacağız. Bizi teröristlikle suçlayanlar, uygulamalarının Hitler dönemiyle benzerliğine baksınlar.”

Yıldırım’ın değerlendirmelerine cevap veren Meclis Başkanı İsmail Kahraman, HDP’li vekillerin, dokunulmazlıklarının kaldırılması için başvuruda bulunduğunu söyledi. Türkiye'de kuvvetler ayrılığı olduğunu belirten ve dokunulmazlıklar konusunda dünyadan örnekler vererek cezaevlerinde tutulan HDP milletvekillerinin fezlekelerine gönderme yapan Kahraman’a da yanıt veren Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

‘ARKADAŞLARIMIZIN VEKİLLİĞİ Mİ DÜŞÜRÜLDÜ?’

“Sayın Başkan, makamınıza duyduğumuz saygı gereği, keşke hiç konuşmasaydınız diyoruz. Nasıl da çeliştiniz kendinizle. “İç tüzük madde 64 benim konuşmama engel” dedikten sonra konuştunuz. Siz devletin ikinci kademesindesiniz. Sizin bu konuşmanız yargıçlara talimattır. Size yalın bir şey soruyoruz: Cezaevlerinde tutulan arkadaşlarımızın milletvekilliği düşürüldü de bizim mi haberimiz yok? Somut soruyorum.”

MECLİS TV’DEN SANSÜR

Görüşmede söz alan parti sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'in konuşması sırasında Meclis TV yakın plan çekime geçerek, cezaevlerindeki HDP'lilerin fotoğraflarını kadrajdan çıkardı. Bu durum da genel kurul salonunda tartışma yarattı.

Sonrasında söz alan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, “Kürsüye gelen arkadaşlarımızın elindeki fotoğrafların ekranda görünmemesi talimatını siz mi verdiniz? Rehin tuttuğunuz arkadaşlarımızın fotoğraflarından mı korkuyorsunuz? Yaptıklarınız utanç vericidir. Eğer utanç verici olmadığını düşünüyorsanız, o fotoğraflar tam görünmelidir. Yasadan, hukuktan bahsediyorsunuz; hangi yasa, hangi hukuk? 4 Kasım darbesiyle bir düğmeye basıldı, 5 ilin savcıları aynı anda harekete geçti. Bu nasıl bir hukuk? Bunun adı faşizm, bunun adı 4 Kasım darbesi. Ancak darbeyle bir düğmeye basılır ve operasyon gerçekleşir” diye konuştu.

KAHRAMAN: BEN EMİR VERMEDİM

TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise, buna karşılık şunları söyledi: “Türkiye’de kuvvetler ayrılığı var. Ve yargı yasamadan, yürütmeden bağımsızdır. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye’de kanunlar var, anayasa var. Ve hukuk devletinde gereken neyse onu yapan makamlar var. Bendeniz Meclis Başkanı’yım. Herhangi bir yere emir vermek, herhangi bir hakime, savcıya emir vermek durumunda tabii ki değilim. Ortada bir rehin almak yoktur, lütfen düzeltiniz. Rehin diye bir müessese Türk hukukunda yok. Tutuklama vardır. Türkiye’de bir iç savaş yoktur. Bu televizyonda yayın meselesinde hiçbir talimatım yoktur. Meclis Televizyonu kendi yayınını yapmaktadır.” (HABER MERKEZİ)