04 Aralık 2016 16:37

Adana'da “Ortadoğu’da neler oluyor?” sorusuna yanıt arandı

Adana Seyhan Belediyesi tarafından “Ortadoğu’da neler oluyor?” konulu bir söyleşi düzenlendi.

Paylaş

Adana Seyhan Belediyesi tarafından “Ortadoğu’da neler oluyor?” konulu bir söyleşi düzenlendi. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye Gazeteci-Yazar Erdoğan Aydın ve Evrensel yazarı Ali Karadaş, katıldı. Söyleşide yüzüncü yılında Sykes Picot anlaşmasının sonuçlarının emperyalistlerin bölgeye müdahale ettiği ve çözümün yeni bir Sykes Picot değil, halkların kendi geleceklerine karar vermesi olduğu vurgulandı.

İlk olarak konuşan Ali Karadaş, yüz yıl önce Ortadoğu coğrafyasını İngiliz ve Fransızların çıkarları doğrultusunda şekillendiren Sykes-Picot’un bugün yaşanan sorunlara etkisi olan bir anlaşma olduğunu ve bugün de çözümün halkların kendi geleceklerine karar vermesi olduğunu söyledi. Tunus’ta başlayan protestoların sıçradığı Libya ve Suriye’den bahseden Karadaş, Suriye’deki krizin diğer ülkelerdekinden farklı olduğunu ifade etti. Karadaş, Rusya’nın Suriye rejimine destek vermesi, BM’de müdahale kararı çıkmasına izin vermemesi ve “Aleviler tabuta, Hıristiyanlar Beyrut’a” sloganının çok kültürlü bir yer olan Suriye’de geniş kesimleri kapsamasının mümkün olmamasının bunda etkili olduğunu ifade etti.

‘HALEP’İ KAZANAN SURİYE SAVAŞINI DA KAZANMIŞ OLACAK’

Halep savaşın kazananın dengeleri değiştirmesi bakımından Suriye savaşını da kazanmış olacağını ifade eden Karadaş,  “Neo Osmanlıcı politikaları ile Kürt sorununu ezmek ve bölgede kendine yakın İslamcı iktidarlar kurmak isteyen AKP’nin hedeflerinin de sonuna gelinmiş olacak” dedi. Halkların eskisi gibi yaşamak istemediğini dile getiren Karadaş, istemenin yetmediğini belirterek “Önderlik olmayınca bu istek yetmiyor. Tunus ve Rojava’daki gelişmeleri dışarıda bırakırsak bölgede önderlik sorunu var” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN DIŞ SİYASETİ DUVARA ÇARPTI’

2011’de Türkiye’nin Suriye’ye açık müdahalelerinin olduğunu ifade eden Erdoğan Aydın, Libya kolay şekilde ekarte edilmesi ile ortaya çıkan konjöktürde aynı şeyin Suriye’de de olacağının düşünüldüğünü ve müdahil olanların pastadan payını kısa sürede alacağının düşünüldüğünü ifade etti. O günlerin Türkiye’sinde Yavuz Sultan Selim’in önder misyonlu şahsiyet olarak ortaya çıkarıldığını dile getiren Aydın, Osmanlının mirası üzerinden Suriye’de hak talep eden siyaset geleneğinin geçmişinde Yavuz’u gördüğünü ve o dönem Hükümet’in “Ortadoğu’da bize danışılmadan bir şey yapılamayacak” dediğini hatırlattı.

EMEVİ CAMİSİNDE NAMAZ’DAN DIŞLANMIŞLIĞA

AKP’nin siyasetinin başarısız olduğunu dile getiren Aydın, “Bugün, 2011’de Emevi camisinde zafer namazı kılmakla yola başlayan, 2 saatte Şam’ı ele geçirecek güce sahip olduklarını anlatmaya çalışan böylesine ölümlerle dolu bir süreci bize övünmesi gerek n bir misyon olarak anlatmaya çalışanların geldiği tabloyu incelediğimizde ise gördüğümüz şey, farklılıkların yaşadığı anlatılması imkansız acılarla sınırlı olmayıp kendilerinin de duvara çarptığı gerçeğidir” dedi. Bugün Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan dışladığını ifade eden Aydın, bu süreçte Türkiye’nin hedefe koyduğu Şii’lerin güç kazandığını ve Kürt’lerin meşruiyetini güçlendirdiğini söyledi.

‘KÜRT DİNAMİĞİ ALTERNATİF OLUŞTURDU’

Bu gelişmeler dışında Sünni Arap ile Alevi’inn bir Kürt ile Arap’ın Ermeni ile Süryani’nin birlikte yönetilebileceği, Türkmen’in kendi anadiliyle eğitim yapabileceği, kadının erkek kardeşli işle eşit haklara sahip olabileceği bir alternatif yönetimin de ortaya çıktığını söyledi. Koca koca devletlerin bırakıp kaçtıkları IŞİD saldırasını Kobane’de püskürten Kürt dinamiğinin emperyalizmin, Baascı rejimin milliyetçiğin tahakkümüne de mecbur olunmadığını gösterdiğini söyleyen Aydın, “Ortadoğu gibi mezhep taassubu emperyalistlerin kurbanı olmuş bir coğrafyada çoğulculuğun kurulabileceği gösterilmiştir” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Çukurova'nın esintisi: Yaşar Kemal

SONRAKİ HABER

Ne çektiler? Niye çektiler?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...