27 Mayıs 2012 09:48

TOGO işçisi, emekçilerin desteğiyle kazanacak!

Merhaba sayın okurlar,Ben Ardahan’dan 1990 yılında Ankara’ya geldim. 1990 yılından 1996 yılına kadar belirli işlerde çalıştım. ‘96 Mayısında bir arkadaş vesilesiyle TOGO’ya girdim. TOGO’da şartlarımız ilk zamanlar bugüne göre daha iyiydi. Zamanla şartları zorlaştırdılar. Maaşlarımıza zam vermiyorlar, verseler de yüz

TOGO işçisi, emekçilerin desteğiyle kazanacak!
Paylaş
Fikret Karataş

Ben Ardahan’dan 1990 yılında Ankara’ya geldim. 1990 yılından 1996 yılına kadar belirli işlerde çalıştım. ‘96 Mayısında bir arkadaş vesilesiyle TOGO’ya girdim. TOGO’da şartlarımız ilk zamanlar bugüne göre daha iyiydi. Zamanla şartları zorlaştırdılar. Maaşlarımıza zam vermiyorlar, verseler de yüzde 3 gibi çok düşük zam veriyorlardı. Bu sebeple maşlarımız ev geçindirmeye yetmemeye başladı. Evde yemeklerimizi bile daha kısıtlı yiyorduk. Çocuklarıma harçlık veremiyordum. Bu yüzden hırslanmaya başladım. Bir gün düşündüm, ben TOGO’da ne iş olsa yaptım. Aşçılık, bulaşıkçılık, şoförlük, hayvan bakma, kaynak yapma... Bahçesini bile belledim.
Ben bu kadar çalışırken patron emeğimin karşılığını vermiyor. Bir de sürekli biz işçilere hakaret ediyordu. Bu da benim canımı çok sıkmıştı, tıpkı diğer arkadaşlarımın canını sıktığı gibi.
Bir şeyler yapmamız lazımdı. Bir gün hepimiz otururken bunun böyle gitmeyeceğini, zam istediğimizi söylememiz gerektiğini düşündük. Çıktık, patrona ücretlerin yetmediğini, çocukların aç kaldığını söyledik. Patron maaşları krediyle verdiğini söyledi. “Çocuklar süt içemiyor” deyince, “Bana mı sordunuz çocuk yaparken?​” dedi.
Aklımıza sendika fikri geldi. Daha önce bu işlerin içinde bulunmuş bir arkadaş Deri-İş Sendikasının yardımcı olabileceğinden bahsetti. Biz de fikir birliğine varıp sendikalı olma kararı aldık. On yedi gün içinde 55 kişilik fabrikada 35 işçi sendikalı olduk. 22 gün patrona sendikanın varlığından bahsetmedik.
27 Nisan’da ustabaşının çekmecesine işyerinde sendikalı işçilerin olduğunu söyleyen bir yazı konulunca, ustabaşı da patron da sendikadan haberdar oldu. Bunun üzerine sendikalı 9 işçi işten çıkarıldı. Sebep olarak da “iş küçültmeye gittiğini” söyledi. Biz atıldığımız günden itibaren sendika ile birlikte fabrikada direnişe başladık. Biz direnişteyken içeriden de (fabrika içinden) sendikalı 25 arkadaş alkışlarla, sloganlarla, iş yavaşlatmalarla o gün bize destek verdi. Ertesi gün yıllık izinlerini kullanmaları için 4 ay izinli olduklarını söylemiş patron. İznin ilk günüde evlerine işten çıkartıldıklarına dair ihbarname gitti. Bunun üzerine işten atılan 35 sendikalı işçi olarak biz de fabrika önünde direnişe başladık.
18 gündür direnişimiz sürüyor, 18 gün boyunca sendikayla sürekli olarak görüştük. Ayrıca desteğe gelen çok sayıda öğrenci, işçi, memur ve diğer sendikalı çalışanlar oldu. Biz direnişteyken fark ettik ki hukuksuz olan hiçbir şey yapmıyoruz. Güçlü olan onlar değil, bizleriz.
Bu sürede anladık ki, anayasal hakkımızı aradığımız için suçluymuşuz. Polisin bizi üç gün  üst üste gözaltına alması bizleri korkutmadı, güçlendirdi. Biliyoruz kanunlar arkamızda, destekler gün geçtikçe çoğalıyor. Bu mücadele emeği sömürülen bütün emekçilerin desteği ile kazanılacak. Direne direne Kazanacağız!

*Direnen TOGO İşçisi
      

ÖNCEKİ HABER

Bu bozuk çarkı nasıl düzeltebiliriz?

SONRAKİ HABER

Antalya’da Edip Cansever ve Ruhi Su anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...