29 Kasım 2016 00:55

‘İşçilerin birliği karşısında hiçbir yasak duramaz’

Geçen yıl mayıs ayında üretimi durdurarak ‘metal fırtına’ estiren Renault ve TOFAŞ işçileri, grev yasaklama yetkilerini genişleten KHK’ya tepkili.

Paylaş

Uğur ÖKDEMİR
Bursa

Bakanlar Kurulunun grev yasaklama yetkisini genişleten KHK’ye Renault ve TOFAŞ işçilerinden tepki geldi. Geçen yıl mayıs ayında “Ücretlerin artırılması için eylem yapamazsınız, sözleşme yapılacak 2017 yılını beklemek zorundasınız” denmesine rağmen 13 gün boyunca üretimi durduran Renault ve TOFAŞ işçileri, işçilerin birlik olması halinde yasak ve engellerin boşa çıkacağına dikkat çekti. Hep işçilerin eylemlerine yasak getirilmesine tepki gösteren işçiler, “İşten atma ve gözaltılarla tehdit ediliyoruz. Ama bu girişimleri mayıs ayında kurduğumuz birlikle boşa çıkardığımızı gördük” dedi.

Tüm engellemelere rağmen 13 gün boyunca üretimi durdurarak kazanım elde ettiklerini söyleyen bir Renault işçisi; “Toplu taşıma sektöründe bir hak arama mücadelesi başladığını ve bu mücadelede mayıs ayı metal direnişinde yaşanan oyunların bir başka şekliyle oynandığını görüyorum grev bitiminde çıkarılan KHK ile. Bizlerde mayıs ayında üretimi durdurup mücadeleye başladığımızda eylemlerin yasak kanunsuz ve yapılamaz olduğunu gerek fabrika yönetimi gerek polis, gerek Türk Metal Sendikası ve valilik bile bizlere bildirmişti. Hatta bu direnişi sonlandırmazsak gözaltılar işten atmalar olacağı yönünde tehditleri bile aldık. Ama bildiğimiz bir şey vardı, işçiydik ve hakkımızı istiyorduk. Bunun neresi suç olabilirdi ki? Eylemlerden vazgeçmedik aksine daha da kenetlendik ve birliğimizi güçlendirdik. Günler ilerledi yaptıkları her tehdit de saflarımızı daha sıkı tuttuk ve direnişimizi daha da güçlendirdik” dedi.

MAYIS DİRENİŞİ YOL GÖSTERİYOR

Bu süreçte 10 arkadaşlarının savcılığa çağırıldığını, bunun üzerine toplanıp ne yapacaklarını konuştuklarını anlatan başka bir işçi, şöyle devam etti: “Kararımız kesindi, biz suçlu değildik hak aramak suç muydu ki bizi gözaltına alsınlar? Bu da direnişi kırmak için bir oyundu. Savcı 10 arkadaşımıza eylem sebeplerini sordu, ifade bile almadı ve arkadaşlarımızı saldı. O gün çok iyi anladık ki eylemleri kırabilmek için ülkenin tüm birimleri seferber olmuştu. Ama bizler de hak için kenetlenmiştik. Sonuç 13 günlük metal fırtına ve TİS harici hak elde edilemez diyenlere inat önemli kazançlarla bitirdiğimiz onurlu direnişimiz oldu.” Bugün grevlerin yasaklanmasının da işçilerin birlik içinde hareket ederek boşa çıkartabileceğini ifade eden bir başka Renault işçisi, “Bize yapamazsınız dediklerinde birliğimizi kurduğumuz gibi yaparak bunu başarabiliriz. Hak aramanın kazanmanın tek yolu var birlik olmak ve dışarıdan gelen tüm baskı ve tehditlerin eylem kırma politikası olduğunu bilmek. Biz bunu mayıs ayında canlı yaşadık çok da zor değil yeter ki işçiler tek vücut olsun” dedi.

TOFAŞ İŞÇİSİ: BİRLİĞİN YOKSA HER ŞEY YASAK

Birlikte hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu mayıs direnişinde bir kez daha gördüklerini anlatan bir TOFAŞ işçisi; şunları anlattı: “Hatalarıyla, eksiklikleriyle biz birliğimizi sağladık ve yapılamaz yasak denilen eylemleri yaptık ve ülke gündemine oturduk. Ne zaman ki birliğimiz bozuldu o zaman bizi ve eylemlerimizi böldüler. Bunlar bize iyi bir ders oldu. Şimdi de bazı iş kollarında grevlerin Bakanlar Kurulu tarafından yasaklanabileceğini öğrendik. Ama biz eylem yaptığımız dönemde yasak dediler iyisiyle kötüsüyle eylemlerimizi yaptık ve kazanım da elde ettik.”

İşçiler ne zaman hakkını aramak için eylem yapsa hep “yasak, yapamazsınız, yasa dışı iş yapıyorsunuz” gibi tehditle karşılaştıklarını dile getiren TOFAŞ işçisi, “Biz bu tür tehditleri ancak birliğimizi koruyarak aşabileceğimizi gördük. O zaman yasak dedikleri şey bir anda ortadan kalkıyor ve orta yolu bulma girişimine geçiliyor. Ama birliğin yoksa seni hiç dinlemiyor ve eylemlerini hak aramanı bir şekilde bastırıyorlar. Biz hakkımızı aramak dışında başka hiçbir şey yapmıyoruz ve hakkımızı almak içinde mutlaka birliğimizi koruyarak kararlı bir şekilde mücadele etmeliyiz. İşte o zaman bu yasakların bir bir ortadan kalktığını görürüz” diye konuştu.

678 SAYILI KHK’DE NE VAR?

678 sayılı OHAL kararnamesinin 35’inci maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63 üncü maddesi şöyle değiştirildi: “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya milli güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.”

Maddenin eski hali ise şöyleydi: “Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.”

Böylece Bakanlar Kuruluna, “büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetleri” ve “bankacılık hizmetlerinde” yapılacak grevleri yasaklama yetkisi verildi. Daha önce “milli güvenliği” ya da “Genel sağlığı tehdit ettiği” gerekçeleriyle bir çok grev yasaklayan hükümet, artık “Ekonomik veya finansal istikrarı bozuyor” gerekçesini de kullanabilecek.

ÖNCEKİ HABER

ABD’de ‘çılgın radikal hoca’ avı

SONRAKİ HABER

'Muhalefet, demokratik siyasetin gerekliliğini anlatmalı'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa