27 Kasım 2016 10:04

Kitzen: Kurallar, güçlü bir örgütlülük varsa uygulanabilir

DİSK 1. Uluslarası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konferansı devam ediyor.

Paylaş

DİSK 1. Uluslarası İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Konferansının ikinci gününde Hollanda Sendikalar Konfederasyonu Kimya İşçileri Sendikası İSİG Uzmanı Ton Kitzen bir sunum yaptı. Yasalar üzerindeki hakları sıralayan Kitzen, bu hakların, eğer işyerinde güçlü bir örgütlülük varsa kullanılabildiğine dikkat çekti.

Hollanda’da her yıl 3 bin 700 işçinin güvensiz iş ortamları nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çeken Kitzen’in verdiği bilgilere göre bunların yüzde 50’si kanserojen maddeler nedeniyle gerçekleşiyor. İşçilerin yüzde 40’ı yani 2.8 milyon işçi iş yükü nedeniyle sorun yaşıyor. İşçilerin yüzde 18’i yani 1.3 milyonu sürekli ağır kaldırmak zorunda, 2 milyonu ise olumsuz davranışlarla karşılaşıyor.

TEHLİKE VARSA İŞ BIRAKABİLİRSİN

Hollanda’da işçilerin tehlikeyi gördüğü durumda iş bırakma hakkının olduğunu ifade eden Kitzen, şöyle devam etti: “İş bırakma hakkı var. Hiçbir patron bize çalışın diyemez çünkü yasaya göre bu hakka sahibiz. İşçi korunmuş durumda tehlikeyi gördüğü anda iş bırakabilir, iş müfettişi işini bu durumla ilgili bilgilendirmek için çağırabilir, işi durdurduğu zaman cezalandırılamaz. Bununla kim ilgileniyor. Bunun sorumluluğunu alan iş konseyleri. İşyerinde herhangi bir sorun varsa her işçi iş konseyini bilgilendirmek zorunda. Bu aynı zamanda yurttaşlık yasasının içinde de var. Her hangi bir meslek hastalığı yaşadığınızda mahkeme başvurabilirsiniz.”

‘FABRİKAYI DURDURMA GÜCÜNE SAHİPSEN...’

Sendikal örgütlenmenin kötü olduğu yerlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarının da olumsuz etkilendiğini söyleyen Kitzen, “Eğer bir işyerinde kötü bir örgütlenmemiz varsa İSİG kuralları da olumsuz etkileniyor. Çünkü bunun anlamı herhangi bir bilincin ve eğitimin olmaması anlamına geliyor” dedi. Çalıştığı fabrikada mavi yakalı işçilerin yüzde 90’ının sendikalı olduğunu söyleyen Kitzen, şöyle devam etti: “Dolayısıyla ciddi bir gücü var sendikanın. Fabrikayı durdurma gücüne sahipler. Dolayısıyla sendika olarak üretimi durdurmak istersek duruyor. Benim işyerimin 3 farklı fabrikası var. 24 saatlik bir durma 1 milyon avroya denk geliyor. Dolayısıyla patron bizi dinlemek zorunda kalıyor. Fakat bu Hollanda’daki genel durum değil. Eğer işyerinde güçlü bir örgütlülüğünüz varsa gerçekleşiyor.”

SORUNUN KAYNAĞINA İNİLMELİ

Kitzen, İSİG alanında sorunun kaynağına inilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Yasa ne diyor? Patronlar optimum güvenlik ve sağlığı işçiler için sağlamak zorundadır. İSİG yaklaşımına sahip olmalı, sorunların kaynağıyla ilgilenmeli. Makinelerle ilgili bir sorun varsa işçiye şu önlemi vermeliyim değil, sorunun kaynağı ne ona bakmamız gerekiyor. Çünkü koruyucu ekipmanlar en son alınacak önlem. Önce kaynağın bulunması gerekir. Her zaman işçiler, sendikalar ve işverenler birlikte kaynağını öncelik alıyoruz. Aynı zamanda her zamanda çıkarların dengesi söz konusu. Her zaman durumla ilgili diyalogumuz söz konusu oluyor. Hollanda’da bu durumla alakalı olarak iş konseylerimiz var. İş konseylerimiz içinde de sendikadan seçilmiş kişilerimiz var. Ben aynı zamanda iş konseyi üyesiyim. Aynı zamanda sendika üyesiyim. En önemli yanlardan biri iş konseylerine sahip oluşumuz.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İnşaattan düşen işçi 3 gün sonra hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Trafik polisi eşini öldürdü, 2 küçük kızını yaraladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa