Siirtli maden işçisi: Bir şey olmaz dediniz kardeşlerim öldü

Siirtli maden işçisi Sakin Karataş, 'Kayma olacağını herkes biliyordu' dedi.

25 Kasım 2016 00:17
Paylaş

Hasan AKBAŞ
Siirt

Siirt Şirvan ilçesi Madenköy’de Ciner’e ait maden sahasında yaşanan şev kayması sonucu 16 işçinin toprak altında kalmasının ardından işçilerin çalışma koşulları, faciaya ilişkin ihmaller bir biri ardına sıralandı. İşçilerden, Sakin Karataş’ın trajik yaşam öyküsü ve madende daha önce tanık olduğu çatlağa ilişkin anlattığı önemli bilgiler de bir kez daha maden sahasındaki durumu gözler önüne seriyor. 

16 işçinin toprak altında kaldığı madende 8 işçi hâlâ toprak altında. Bölgede aileler bekleyişlerini sürdürüyor. Maden şantiyesinde dolaşıyoruz. Aileler ve işçiler yaşananlara ilişkin konuşmak isterken basına engellemeler de devam ediyor. Ancak, tüm bu ortam içerisinde ‘gerçeklerin’ yazılmasını isteyen işçiler de yer alıyor. 

KÖYÜNE GİDEMİYOR, ŞANTİYEDE KALIYOR

Toprak altında kalan işçilerin arama çalışmalarının yapıldığı bölgeye doğru bakarak titreyen bedeniyle gözyaşı döken Sakin Karataş’la karşılaşıyorum. “Başınız sağ olsun, geçmiş olsun” diyorum. Ağlıyor, “Sağ olsak ne olacak benim kardeşlerim toprak altında, yarın da ben...” deyip susuyor. “Gazeteciyim, biraz sohbet edelim” diyorum. Karataş, “Allah aşkına işçiyi yazın, artık bizi görsünler. 23 senedir şantiye şantiye geziyorum. Daha bir gün rahat iyi bir çalışma ortamı görmedim. Daha bugüne kadar ne devlet ne işveren gelip ‘Senin durumun nasıl, maaşını düzgün alıyor musun, sigortan yatıyor mu’ diye sormadı” diyor. Sabah 06.00’dan akşam 19.00’a kadar çalıştığını öğrendiğimiz Karataş, yüzde 63 engelli raporu olduğunu İŞKUR işçisi olarak oraya gönderildiğini söylüyor. Karataş, şantiye alanında yer alan işçi koğuşlarında kalıyor. Bunun nedenini anlatan Karataş, Siirt’e bağlı Aydoğan köyünde ikamet ettiğini ancak aracı olmadığı ve şirketin servisi olmadığı için gidemediğini söylüyor. 

‘AİLESİNİ GÖREMEYEN BİR KÖLE GİBİYİM...’

5 çocuğu olduğunu, çocuklarından ikisinin de engelli olduğunu aktaran Karataş, duygulanıyor. Gözyaşlarıyla anlatan İşçi Karataş, “Bana asgari ücret veriliyor. Buradan her gün evime gidemiyorum. Çalışmasam 5 çocuğum aç kalır. Mecbur burada çalışıyorum. Zaten akşam geç saatlere kadar bazen 12 saatten fazla çalışıyoruz. Sonra burada uyuyoruz. Yorgunluktan gidemem de bir yere... Çocuklarımı çok özlüyorum. Onlarla vakit geçiremiyorum. Çocuğunu görmeyen bir baba olarak kendimi köle gibi hissediyorum. Yeter artık bizi insan yerine koysunlar” diye devam ediyor. 

‘ÇATLAKLAR DOLDURULDU, ŞAHİDİM’

Maden sahasında işçilerin can güvenliği olmadan çalıştığını söyleyen Karataş, en ufak eksik ve hata gören işçinin uyarmasına rağmen önlem alınmadığını da aktarıyor. Yaşanan facianın bulunduğu yerde daha önce çatlak olduğunu söyleyen Karataş önemli iddialarda bulunuyor: “Burada bir arabanın içerisine girecek büyüklükte çatlaklar vardı. En az 3-4 metre genişliğindeki çatlakları şirket kazma kürekle doldurttu. Ben kendi gözlerimle gördüm. Bütün işçi arkadaşlarım da şahittir. Tehlike var, tehlike var dedik durduk. Ama dikkate alınmadık. Bak şimdi benim kardeşlerim orada toprak altında yatıyor.” Bazı arkadaşları Sakin’e ‘Bunları söyleme işten atılırsın’ diyor. Ancak Karataş, “Bunları söylemezsem ölmeye devam edeceğiz. 5 çocuğumla bir engelli işçiyim ben. İşten çıkarırlarsa aç kalırız, vicdanlı olsunlar diye de konuşuyorum” diye ekliyor. 

‘KAYMA OLACAĞINI HERKES BİLİYORDU’

Karataş’ın ifade ettiği çatlaklara ilişkin şantiyede görüştüğümüz başka işçiler de bu durumu doğruladı. İsmini vermek istemeyen bir işçi, “Burada en son ne zaman kayma olduğunu bir araştırsınlar. Çok değil birkaç ay önce tehlike geliyorum demiş mi, dememiş mi? Her şey ortaya çıkar. Bunun olacağını şirket, çalışanlar ve köylüler dahil herkes biliyordu. Bunun üzerine konuşmalar bile yapıldı. İtiraz edenlere, ‘Maden riskli iş, her şey olabilir. Korkan, beğenmeyen varsa işten ayrılabilir, denildi. Ve kayıtlara baksınlar 1 ay önce işten kaç kişi ayrılmış. Bu ayrılanlara sorsunlar neden ayrıldıklarını” diye ekledi.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Gezici Festival yola çıkıyor

SONRAKİ HABER

Av. Özcan Karakoç, Ankara Katliamı duruşmasını değerlendirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...