24 Kasım 2016 09:08

Necmiye Alpay: Bu dava, Voltaire davası

Özgür Gündem'in Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldığı için yargılanan Necmiye Alpay hakim karşısına çıktı.

Paylaş

Dilci Necmiye Alpay doğum gününün ertesinde hakim karşısına çıktı.

Kapatılan Özgür Gündem Gazetesinin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldığı için hakkında "Terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla kamu davası açılan Yazar ve Dilci Necmiye Alpay hakim karşısındaydı. Alpay için duruşma öncesinde adliye önünde pasta kesildi.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında başka bir dosyadan tutuklu bulunan Necmiye Alpay ve İnan Kızılkaya hazır bulundu. Duruşmayı aralarında HDP Milletvekili Garo Paylan ve EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel'in de bulunduğu çok sayıda yazar, gazeteci, insan hakkı savunucusu izledi.

"Terör örgütü propagandası yapmak" iddiasıyla suçlanan Alpay ifadesinde, propaganda yapmak ve suç işlemek amacında olmadığını, ifade ve basın özgürlüğü için kampanyaya katıldığını belirtti. Özgür Gündem'in nöbetçi genel yayın yönetmenlerine açılan davayı "Voltaire davası" olarak tanımlayan Alpay, "Bu kampanyaya basın ve ifade özgürlüğünü savunmak için farklı görüşlerden çok sayıda insan katıldık. 24 saat süren bir görevdi. Katıldığım toplantıda bir önceki günün gazetesini inceledik. Toplantı yaptık. Bu toplantıda ben gazetenin herhangi bir haberinde etki ve yetki sahibi olmadım. Bu davaları Voltaire davası olarak tanımlamak isterim. Voltaire, 'Düşüncelerine katılmıyorum ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim' diyor. Ben de gazetede yer alan haberlerin içeriğini değil, ifade özgürlüğünü savundum. 60'a yakın insan nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptı ifade özgürlüğünü savunmak için. Tutuklu olarak yargılandığım davada da, bunda da ifade özgürlüğü yargılanıyor. Bu nedenle Voltaire davasıdır. Ömrümün son 35 yılında basın ve ifade özgürlüğünün taşıdığı öneme tanıklık ettim" dedi. Basın Kanununun 11. maddesine dayanılarak kendisine ceza verilemeyeceğini söyleyen Alpay, beraatini talep etti.

'OLUK OLUK KAN AKACAK DİYEN PEKER SERBEST, BEN TUTUKLUYUM'

İfadesi alınan Gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü tutuklu İnan Kızılkaya da iddianamede suç unsuru sayılan haberlerin toplumu bilgilendirmek amacıyla yazılmış güncel olaylar olduğunu söyledi. Yapılan haberlerle Türkiye ve bölgedeki savaşa dikkat çekmek istediklerini dile getiren Kızılkaya, "Diğer gazeteler oradaki gelişmeleri vermediği için yazdık bu haberleri. Mevcut genel geçer yaklaşımları ortaya koymadık. Savaş yerine barışı, ölüm yerine yaşamı içeren bir bakış açısıyla haber yaptık. Diğer gazetelerin yapmadığı haberlere ve konulara dikkat çektik. Sorumlu olduğum dönemde haber değeri gördüğüm bütün haberleri yayınladım. 7 Haziran öncesi bütün gazeteler Kandil'e kamp kuruyordu. Eleştirel ve muhalif bir bakış açısıyla haberleri vermek mi bizim günahımız? Anayasal halkımız olan ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde hareket ettik. 10 Ekim Ankara katliamından önce Sedat Peker 'Oluk oluk kan akacak' demişti.  O dışarda geziyor ama ben gazeteciyim ve haber yapıp toplumu bilgilendirdiğim için cezaevindeyim" dedi.

Suçlamaları kabul etmeyen Kızılkaya, beraatini talep etti.

Av. Özcan Kılıç, “İddianamede gazetenin belli başlıkları seçilerek suçlamalar yöneltiliyor ama bu gözeyende her gün yüzlerce haber çıkıyor” dedi.

Av. Mehmet Arif Demirci ise savunmasında “suç unsuru” teşkil ettiği iddia edilen yazıların basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Savunmaların ardından mahkeme heyetine mütalaa sunan iddia makamı, Alpay ve Kızılkaya’nın tutuklu yargılandığı Özgür Gündem ana davası ile birleştirilmesi konusunda 2 davanın görüldüğü 23. Ağır Ceza Mahkemesinden sorulmasını istedi.

Mahkeme bir sonraki duruşmayı 14 Şubat 2017'ye erteledi.

ÖNCEKİ HABER

Gelir adaletsizliği ve yoksulluk artıyor

SONRAKİ HABER

Kolu çalındı, işi alındı, yerlerde sürüklendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...