Tahliye karmaşasının nedeni mahkemenin hatası

Haber portalları ve sosyal medya, dün Yazar Aslı Erdoğan ile Dilci Necmiye Alpay’ın önce tahliye sonra da tutukluluk hallerinin devamı haberleriyle çalkalandı. Haber sadece Türkiye’de değil uluslararası basında da hızla yayıldı.

Türkiye’deki ifade özgürlüğünden sorumlu BM Özel Raportörü David Kaye’nin, Türkiye’yi 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana muhaliflere yönelik yaklaşımından dolayı eleştirmesi ve Türkiye’de ifade özgürlüğünün gitgide kısıtlandığı yönünde bir izlenim edindiğini açıklaması sonrası yaşanan bu gelişmeleri bir algı operasyonu olarak niteleyenler de oldu, Önce kararın verildiği, sonra da kararın müdahale ile geri çekildiğini düşünenler de.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu savcılarından Umut Tepe’nin, hazırladığı 32 sayfalık iddianamenin gönderildiği İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, incelemesini tamamlayıp karar verdi. İddianameyi kabul eden mahkeme heyeti, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 302. maddesinde belirtilen “devletin birliği ve ülkenin bütünlüğü bozmak” suçu ile ilgili Erdoğan ve Alpay’a dair yeterli delil olmadığı kanaatine vararak, iki ismin bu suçlamadan tahliyesine karar verdi. Tahliye haberi hızla yayıldı ancak çok geçmeden Erdoğan ve Alpay’ın  örgüt üyeliğinden tutukluluğuna devam kararı verildiği ortaya çıktı.

TAHLİYE KARMAŞASININ NEDENİ NE?

Hukukçular karmaşanın nedeni olarak hakimlerin hatalı karar vermesini gösteriyor.

Mahkeme, tutukluluğa veya tahliyelere ilişkin asıl kararın yazılı olduğu tensip zaptını halen yayınlamamış, sadece zabıtta olması gereken kararların uygulanmasına ilişkin müzekkereleri yazmış ve yayınlamış. Bu müzekkereye göre tutuklamaya gerekçe olan başka bir tutukluluk yoksa tutukluların tahliyesinin gerçekleştirilip 2016/366 sorgu sayılı tutuklama müzekkeresinin iade edilmesi isteniyor. Yine hukukçulara göre bu  cümle normalde Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın tahliyesini sağlamalı. Ancak mahkeme kendi kararına rağmen  “Hayır bizim kararımız bu yönde değil” diyerek tahliyeyi reddediyor. Üstelik mahkemenin kendi kararına yeni bir tensip metni de yok. Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan’ın avukatı  Sercan Korkmaz hatanın temel nedeninin mahkeme olduğunu belirtti: “Biz kararla birlikte bu karardan çıkan anlam üzerinden yola çıkarak durumu değerlendirdik. Cümleden çıkan anlam hukuken tahliye gerektirir. Burada mahkemenin hatası var. Mahkeme, “302. maddeden tahliyesine, 314. maddeden ise tutukluluğun devamına karar verilmiştir” diye açık bir ibare kullanmak zorunda. Oysa müzekkerede bu yok.”

İTİRAZ EDİLECEK

Karara itiraz yolunun açık olduğunu söyleyen Korkmaz, itiraz edeceklerini söyledi. (MEDYA SERVİSİ)