‘Basın özgürlüğünün yeni mücadele alanı adliyeler oldu’
Fatih Polat ve Celal Başlangıç, Viyana'da 'Türkiye'de Basın ve Düşünce Özgürlüğü' panelinde, Türkiye'de basının içinde bulunduğu durumu ele aldılar.
Viyana Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu’nun (DİDF) düzenlediği “Türkiye’de Basın ve Düşünce Özgürlüğü” paneline katılan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ve Gazete Duvar Yazarı, Gazeteci Celal Başlangıç, basının içinde bulunduğu durumu ele aldı.
GAZETECİLER BASKIYA BOYUN EĞMEDİ
Konuşmasında Özgür Gündem gazetesinin kapatılma sürecinde nöbetçi yayın yönetmenlerine açılan davalarda gazetecilerin tutumlarından örnek veren Polat, duruşmalarda verilen savunmaların kitap niteliği taşıdığına dikkat çekti. Polat, “Bir kişi bile topu ortalayan açıklama yapmadı, kimse geri durmadı. Herkes adliyeleri basın özgürlüğü için mücadele alanına dönüştürdü. O savunmalar kitap olacaktır mutlaka. Herkes dik durdu. Murat Sabuncu, Cumhuriyet’te yayın yönetmeni olduğu için hedef haline geldi. Yaptığı savunmaya bir bakın. Savunması beğenilmediği için ceza aldığı bile söyleniyor. Kimse eğilmiyor, bu gerçeği görmek lazım.” dedi.
Polat, Evrensel Gazetesi’nin kapatılacağına yönelik spekülasyonlar üzerine ise, gazete kapansa dahi yola devam edeceklerinin altını çizdi: “Biz sesimizi duyurmanın yolunu mutlaka buluruz. Karl Marx’ın da dediği gibi keşifler ihtiyaçlardan doğar”
MEDYA VE KAMU ÇÖKTÜ, YARGI ÇÖKMEK ÜZERE
Darbe girişimi sonrası ortaya çıkan bilanço hakkında bilgilendirme yapan Gazeteci Celal Başlangıç da gelinen noktada medya ve kamunun çöktüğünü, yargının da çökmek üzere olduğunu söyledi.
Başlangıç, bu durumu verdiği örneklerle şöyle açıkladı: “Geçenlerde gazeteci bir arkadaşımızın duruşmasına destek olarak katıldık ve duruşma üçüncü yargıç bulunamadığı için başlayamadı. Kamudaki tasfiyelerle zaten bürokrasi çökmüştü. Şimdi de yargı çökme noktasına geldi. Yine bir gazeteci arkadaşımızın evine polis baskını gerçekleşti. Fakat baskını yapan ekip cinayet büro amirliği. Emniyette asayiş şube polisi kalmadığı için operasyonları yapacak polis bile bulamıyorlar”.
Başlangıç, hükümetin medya mülkiyetiyle oynadığını ve bunun 12 Eylül’de dahi gerçekleşmediğine dikkat çekti. Sesini çıkaran bütün gazetecilerin ‘terörist’ olarak yargılandığına vurgu yapan Başlangıç, basın özgürlüğü mücadelesinden geri durmayacakları mesajını verdi. (Viyana/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
